Florence Reynaud – Buyuk Yaris

Her sene, Moğolistan’ da, çocuklar arasında büyük bir at yarışı düzenlenir. Yarışmaya yüzlerce çocuk katılır. Çira Kuvvetli rüzgar bozkırın uzun otlarını yana yahrıyordu. Çira ve erkek kardeşi Domio, bir saatten uzun bir süre ovada at koşturmuşlardı. Çira atını okşadı. Atının adı Şüdi’ydi. Birkaç gün sonraki Büyük Yarış’a Şüdi’yle katılacaktı. s Domio sabırsızlandı: – Köye dönmemiz lazım, Çira. Dedem merak edecek! Dede Çedon haftalar boyunca Çira’yı her gün çalıştırmışh. O gün, Çira’ run Domio ile birlikte yalnız gitmesine izin vermişti. Kendisi de bu süre içinde, Gal-Şar’ a yapılacak yolculuğun hazırlıklarıyla meşgul olacakh. Yarış Gal-Şar’ da olacakh. Çira yedi yaşını daha yeni doldurmuştu. Kendini güçlü ve özgür hissediyordu: – Dinle, Domio, bir fikrim var! İkimiz yarış oyunu oynayacağız! Domio tereddüt etti ama ablası onun cevap vermesine fırsat tanımadı. Kahkahayla güldü. Öne doğru eğildi, Şüdi’nin böğürlerine ayaklarıyla vurdu ve dizginleri serbest bırakh. – Haydi, Şüdi, göster kendini! Şüdi dörtnala ileri ahldı. Domio da alını cesaretlendirmeye çalışıyordu. Ama ablasına yetişmekte güçlük çekiyordu. Kısa bir süre sonra kabilenin yurt adı verilen çadırlarının yuvarlak çatılan ufukta belirdi. Artık yavaşlamak lazımdı ama Çira’nın içinden gelmiyordu hiç hızını kesmek. Kendini da- Dede ekledi: – Domio senden daha akıllı bir çocuk. Belki de yarışta Şüdi’ye o biner. Bu akşam bu meseleyi kabile halkıyla konuşacağım. Çira gözyaşlarını zor tutuyordu. Çok alçak bir sesle: -Özür dilerim dede, dedi. Bundan böyle daha dikkatli olurum. Bir daha hiç yarış oyunu oynamayacağım. Dede, ciddi bir yüz ifadesiyle cevap verdi: – Köye dönelim. Gel yanıma Domio! Çira, Şüdi’yi al. Sen arkamızdan geleceksin! Çira söyleneni yaptı. Yüreği paramparçaydı. Acaba dedesi ne karar verecekti? Karar Köye döndüklerinde, Çira anne babasının çadırına girdi. Annesi Şagya, Çira için mavi ipekten güzel bir tunik dikmekle meşguldü. Her şey yolunda gitseydi birkaç gün sonraki yarışta Çira’nın giyeceği elbiseydi bu. Gökyüzü mavisi rengindeydi. 11 Şagya, – Tuniğin neredeyse hazır Çira, dedi. Çira yaklaşh. Mavi ipeğe dokundu ve ağlamaya başladı. Annesi başını kaldırıp ona sordu. – Neyin var? Düştün mü yoksa? Çira olanı biteni anlattı. Şagya iğnesini ipliğini bırakh. Kızını kucağına aldı: -Ağlama kızım. Deden çok kızmış. Ama bu normal. Şüdi çok değerli bir attır. Onunla oyun oynamamalıydın! 12 – Biliyorum. Çok korktum zaten. Şagya kızına şefkatle gülümsedi: -Deden seni çok sever. Ona güven. Doğru kararı verecektir. Güneş battı. Bütün aile Çedon’un çadırında toplandı. Çocukların toplantıya katılmasına izin verilmiyordu. Çira dışarıda Şüdi’ nin yanında kaldı. Onunla fısıldayarak konuştu: – Gal-Şar’ a gitmeyi ne kadar istiyorum bir bilsen! Şehri görmek istiyorum. Ayı oynatıcıları, ballı çörek satıcılarını görmek istiyorum. Seninle yarışı kazanmak istiyorum. Seni öyle seviyorum ki Şüdi!

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir