Alaattin Bilgi – Kapital Okuma Kılavuzu

Yüz yirmi beş yıl önce, 1867 Eylülünde birinci cildi yayınlanan Kapital yalnız ekonomi-politiğin tarihinde değil, bütün dünyada, bilimsel ve entelektüel hayatın gelişmesinde bir dönüm noktası olmuştur. Diyalektik materyalizmin ete kemiğe bürünmüş şekli olan Kapital, bir yandan ekonomi-politikte o gün ulaşılan noktayı kıyasıya eleştirirken, öte yandan da geleceğin ipuçlarını eşi görülmemiş geniş bir kavrayışla sergiler. Öznel açıdan, Marx’ın özel yaşamı bakımından görüldüğünde ise Kapital, Marx’ın, “… sağlığını, mutluluğunu ve ailesini feda ettiği”, 1 başyapıtıdır. Kapital’in altbaşlığı, Kapitalist Üretimin Eleştirel Bir Tahlili’dir. Gerçekten de Kapital’de Marx, bu üretim biçiminin eleştirel bir çözümlemesini, araştırmalarını olgulara ve belgelere dayandıran bir bilim adamının objektifliği içerisinde yapmıştır. Aslında, Kapital’de kullandığı tarihsel ve diyalektik yöntem (bu yöntemin ayrıntılarını ilerdeki sayfalarda okuyacaksınız) başka türlüsüne de elvermezdi. Okuyucu Kapital’i okurken, kapitalizmin, kendi döneminde, yerini aldığı feodalizmin üretime koyduğu sınırları ve köstekleyici etkileri kırdığını ve böylece ekonomik ve toplumsal gelişmeyi kamçıladığını görecektir. Yine kapitalizm, dev boyutlara ulaşan üretken güçleri harekete geçirmiş, bilim, teknik ve mühendisliğin her türünü geliştirmiş, emeğin bilime dayalı bir örgütlenmesini sağlamış, üretim yöntemlerini rasyonelleştirmiştir. Modern fabrika sisteminde işin niteliği, işçilerin disiplinli ve uyumlu bir biçimde çalışmasını ve örgütlenmesini gerektirir. Bu da onlara, fabrika dışında da, kendi çıkarları doğrultusunda örgütlenmeyi ve disiplin içinde hep birlikte hareket etmeyi öğretir. Bu üretim biçimi, değişik nitelikte yüzlerce ve binlerce işçiyi modern işyerlerinde ve fabrikalarda bir araya getirmiş, işbölümü ve uzmanlaşmayı gerektiren birbirinden çok farklı üretim kolları arasında güçlü bağların kurulmasına yol açmıştır. Ve sonuçta üretim, gerçek anlamıyla toplumsal bir nitelik kazanmıştır. Bütün bu ve benzeri olguları Marx, bir yandan o güne değin hiçbir burjuva iktisatçının yapamadığı biçimde ayrıntılarıyla saptamış ve gözler önüne sermiş, öte yandan da, üretimin gitgide artan ölçüde kazandığı toplumsal niteliğe karşın, üretimin nihai sonucu olan ürünün, özel mülkiyetin konusu olmasıyla ortaya çıkan ve gittikçe derinleşen uzlaşmaz çelişkiyi saptamış, emek ve artı-değer sömürüsünü ayrıntılarıyla ele almıştır.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir