Schopehauer’in başyapıtı “İsteme ve Tasarım Olarak Dünya”nın (Die Wellt als Wille und Vorstellung) Türkçede olmaması, birçok kişi gibi benim için de kanıksanmış bir eksiklik gibiydi. Düşünürün önemini Jung okumalarım sırasında daha iyi fark edip kitabı çevirmeye yöneldim. Ne ki, metindeki dipnotların, eski çağ, orta çağ düşünürlerinden, yeni çağ kaynaklarından yapılan alıntıların çok fazla olduğunu gördüm. Ayrıca filozof bir konuyu genellikle birden fazla örnekle açıklamış, yinelemelerden kaçınmamıştı. Kant, Fichte, Schelling, Hegel, Scleimacher gibi filozoflarla hesaplaşmaya ayrılmış bölümler okurun Schopehauer’in bu yapıtındaki ana temalarını izlemesini alabildiğine güçleştiriyordu. Bunlar, Schopenhauer’in ya şamı boyunca verip veriştirdiği okul felsefecileri dışında kalan geniş okur kitlesi için kitabı caydırıcı kılacaktı. Bu nedenle kısaltılmış bir metni Türkçeye çevirmeyi uygun gördüm. Böylece yapıt geniş bir okur kitlesine açılmış oldu sanıyorum. Bu durumda bile okur elindeki kitabın “çetin bir metin” olduğundan hiç kuşkulanmasın. Kitabın sunduğu aydınlığı hak etmek için oldukça büyük bir emek vermesi gerekecek. Kitaba kendini vermeyen birinin ondan bir şey alması olanaksız gibi. “İsteme ve Tasarım Olarak Dünya” hem çağdaş psikolojiye hem de çağdaş felsefeye önemli katkısı olan bir yapıt. Nietzsche, Wittgenstein gibi filozoflar, Freud, Jung gibi psikanalistler, Wagner gibi sanatç ılar Schopenhauer’-den şöyle ya da böyle etkilenenlerden bazıları. Onun etkilendikleri içinde en önemli kişi Kant oba gerek. Bununla birlikte filozofun önemli bir özelliği de Doğu felsefesini ilk kez Batı felsefesinde özümsemiş olması. Bir orkestrasyon harikası sayılan bu yapıtta ana temanın “birlik” olduğu söylenebilir. Kitap kendinde isteme olan tek dünya oldu ğu anlayışına dayanıyor. Bu isteme, belli kalıplar aracılığı ile bilen öznenin tasarımında dünyaya dönüşüyor. Ama kitapta yer alan, bilgi felsefesinden etiğe, sanata genişleyen görüşler konusunda daha fazla bir şey söylemek bu yazının, çevirmenin amacını aşacaktır. “Wille”sözcüğünü isteme diye çevirdim. Türkçede bu sözcüğü karşılamak için istenç, istem, irade, istek sözcükleri de var. Bunlar iktisat, psikoloji gibi bilimler tarafından da kullanıldığı için; metinde doğrudan istenci, isteği karşılayan kullanımlar zaten olması nedeniyle ben isteme sözcüğünü yeğledim.
Arthur Schopenhauer – İsteme ve Tasarım Olarak Dünya
PDF Kitap İndir |