Arthur Schopenhauer – Yaşam bilgeliği Üzerine Aforizmalar

Yaşam bilgeliği kavramını burada bütünüyle içkin anlamda, yani yaşamı olabildiğince rahat ve mutlu bir biçimde sürdürme sanatı anlamında alıyorum, ki bu sanatın kılavuzu mutluluk öğretisi olarak da adlandırılabilir: Buna göre bu kavram mutlu bir varoluşun yolunun gösterilmesi olurdu. Bu varoluş da yine, arı, nesnel bir gözle incelendiğinde ya da daha çok (burada öznel bir yargı söz konusu olduğundan) soğukkanlı ve olgun bir düşünüşle, olsa olsa var olmamaya karar vermeyi tercih edecek bir varoluş olarak tanımlanabilirdi. Varoluşun bu kavranışından, ona ölümden korktuğumuz için değil kendi kendisi için bağlandığımız sonucu çıkar; ve bundan da yine, onun sonsuza dek sürmesini görmek istediğimiz sonucu çıkar. İnsan yaşamının böyle bir varoluş kavramına uygun düşüp düşmediği ya da uygun düşebilip düşmeyebileceği, bilindiği gibi benim felsefemin olumsuzladığı bir sorudur; mutluluk öğretisi ise bu sorunun evetlenmesini gerektirir. Bu evetleme, doğuştan gelen bir yanılgıya dayanır; başyapıtımın [1] 2. cildinin 49. bölümü, bu yanılgıya yönelik uyarıyla başlamaktadır. yine de böyle bir uyarıyı bütünüyle kaleme alabilmek için, kendi asıl felsefemin getirdiği yüksek metatifizik-etik bakış açısından bütünüyle uzaklaşmak zorunda kaldım. Bunun sonucunda burada verilen tartışmanın tümü bildik empirik bakış açısında kaldığı ve bu bakış açısının yanılgısını koruduğu sürece, bir ölçüde bir göz uyumuna dayanmaktadır. Bu yüzden ancak sınırlı bir değeri vardır, çünkü mutluluk öğretisi sözcüğünün kendisi de bir güzel göstermedir. Ayrıca bu tartışmanın, kısmen ele aldığı konu bitmez tükenmez olduğundan, kısmen de aksi durumda, başkalarının zaten söylemiş bulundukları şeyi yinelemek zorunda kalacağımdan ötürü, eksiksiz olma iddiası da yoktur.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir