Kategori: Dini

Balaban – Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi – 05

Eğitimci ve yazar. Bergama’ya bağlı Balaban köyünde doğdu. Bergama Rüşdiyesi’nde okurken aynı zamanda buradaki medresede dinî öğrenim gördü. 1907’de girdiği İstanbul Dârülmuallimîni’nde öğrenimini sürdürürken bir yandan da medresede Arapça, Farsça, fıkıh, usûl-i fıkıh ve mantık derslerini takip etti; bu arada dönemin İstanbul müftüsü Fehmi Efendi’den mantık ve Arap edebiyatı okudu. 1910’da Dârülmuallimîn’den birincilikle mezun olduktan […]

Âşık Ömer – Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi – 04

Türk saz şairi. Doğum yeri ve tarihi hakkında çeşitli rivayetler vardır; bunların içinde doğruya en yakın görüneni, onun Konya’nın Hadım ilçesinin Gezleve köyünde 1651 yılında doğmuş olduğu yolundaki rivayettir. Düzenli bir medrese tahsili görmediği anlaşılmakla birlikte devrin kültür muhitleri içinde bulunmak suretiyle kendi kendini yetiştirmiş ve aynı devrin diğer âşıklarına göre daha seçkin bir yer […]

Amasya – Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi – 03

Karadeniz bölgesinin iç kesiminde şehir ve bu şehrin merkez olduğu il. Deniz seviyesinden 400 m. yükseklikte, Yeşilırmak’ın açtığı iki tarafı yüksek kayalıklarla çevrili dar bir vadide kurulmuştur. Şehrin içinden geçerken batı-doğu istikametini alan nehrin solunda (kuzeyinde) yükselen dik kayalıklara oyulmuş mağara ve kral mezarları ve bunun hemen üstündeki kale dikkati çeker. Nehrin sağ kesimi (güneyi) […]

Ahlâk – Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi – 02

İnsanın iyi veya kötü olarak vasıflandırılmasına yol açan mânevî nitelikleri, huyları ve bunların etkisiyle ortaya konan iradeli davranışlar bütünü; bu konularla ilgili ilim dalı. Ahlâk Arapça’da “seciye, tabiat, huy” gibi mânalara gelen hulk veya huluk kelimesinin çoğuludur. Sözlüklerde çoğunlukla insanın fizik yapısı için halk, mânevî yapısı için hulk kelimelerinin kullanıldığı kaydedilir (Lisânü’l-ǾArab, “hlk” md.). Başta […]

Âb-ı Hayat – Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi – 01

İslâm-Türk kaynaklarında ve edebî mahsullerinde aynü’l-hayât, nehrü’l-hayât, âb-ı câvidânî, âb-ı zindegî, hayat kaynağı, hayat çeşmesi, bengi su, dirilik suyu, bazan da Hızır ve İskender’e atfen âb-ı Hızır veya âb-ı İskender vb. çeşitli isimlerle anılan bu efsanevî su, aslında bütün dünya mitolojilerinde mevcut bir kavramdır. İnsanın yeryüzünde görünmesinden itibaren hemen her toplumda hayatın kısalığı, buna karşılık […]

Diyanet Vakfı Yayınları – İlmihal

Kısaca “davranış bilgisi” demek olan ilmihal, Rabbine, kendine ve içinde yaşadığı toplum ve çevreye karşı sorumlulukları olan ve bunu yerine getirme gücüne sahip bulunan insanın, kendisinden beklenenleri yerine getirmesinde ona kılavuzluk etmeyi hedefleyen derli toplu bilgilerden ibarettir. Bu bilgiler hem dinî metinlerin doğrudan belirlemelerini hem de bu belirlemeler etrafında oluşan yorumları, tecrübe birikimlerini ve uzun […]

Dieter Breuers – Kudüs İçin Ölmek Şövalyeler, Rahipler, Müslümanlar ve Birinci Haçlı Seferi

ŞİŞMİŞ ET PARÇASININ üstündeki kara sinekler, siyah bir bulut dalgası halinde havalandılar. Bu et parçası, daha düne kadar yaşayan canlı bir insandı. Gri-sarımtırak renkli, iğrenç kokulu kütleden bir ok dışarı sarkmıştı; bir Longobart oku. Şövalye zanaati öğrenen genç çömez, Saksonya’nın ince oklarını, Suebya’nın daha güçlü oklarından ayırmasını biliyordu. Bu onun eğitiminin bir parçasıydı. Çıplak ayağını […]

Dhammapada – Buda Dedi Ki

Budizm konusunda yazılmış ve yayınlanmış çok kitap var; ama bu büyük inanç ve aydınlanma düzencesinin başlangıç kitabı Dhammapada [1] , doğrudan doğruya bu sistemi kuran Gautama Buddha’nın sözleridir. Bu özgün metni bugünün diline çevrilmiş olarak vermekle, ülkemiz kültürüne yararlı olacağımı umuyorum. Çeviri ince bir yol, zor bir sanattır. Çevirmen elinden geldiğince özgün metnin anlam ve […]

Desmond Morris – Çıplak Maymun

BUGÜN dünyada yaşayan yüz seksen üç maymun ve goril türü vardır ki, bunlardan yüz seksen ikisinin vücudu, kılla kaplıdır. Tek istisna, kendisine Homo Sapiens adını vermiş olan çıplak bir maymundur. Parlak bir başarıya ulaşmış olan bu tür, zamanının büyük bir bölümünü davranışlarının soylu nedenlerini incelemekle ve en az o kadar bir zamanını da (inatla) temel […]

Fuad Köprülü – Türk Edebiyatinda İlk Mutasavvıflar

Ord. Prof. Fuad Köprülü’nün, 2. baskısı, 1966’da Diyanet İşleri Başkanlığınca yapılmış olan Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar adlı eserinin 3. baskısı da yine ayni Başkanlıkça yayımlanmış bulunmaktadır. Bu yeni basımın dört beş yıllık bir geçmişi vardır, önce Millî Eğitim Bakanbğınca “ 1000 Temel Eser” arasında çıkarılması düşünülen İlk Mutasavvıfların, bu seri durdurulunca, Başbakanlık Kültür Müsteşarlığı tarafından […]

Kutluay Erdoğan – Alevilik Bektaşilik

12 ve 13. yüzyıl boyunca Anadolu’ya göçen Türk boyları, kendilerini bir inanç mozayiği içinde buldular. Buna kendilerinden de çok şeyler kattılar. Asya ve Anadolu insanları yepyeni bir kültür birikimi ile canlılığını sürdürdü. Asya’da Yer, Gök ve diğer tabiat tanrılarına tapınan Türkler’de Animizmin etkisi ile “Ocaklar Kültü” gelişmişti. Tüten ocakların koruyucu ruhuna inançla yakılan ocakların hiç […]

Davut Aydüz & Latif Erdoğan – İki Çarpıtma Örneği

Yazar, Fethullah Gülen’i her ne pahasına olursa olsun siyasal İslâm’ın içinde göstermek niyetiyle, Bediüzzaman’ı İslamcı ve Fethullah Gülen’i de O’nun devamı gibi takdim ediyor. Mümtazer Türköne’den iktibaslarda bulunarak ve kendi düşüncelerini iktibasta bulunduğu kişilerin düşünceleri içine karıştırıp, sanki bunların düşünceleriymiş gibi aktarmada beis görmeme canbazlığı yaparak, Said Nursî’yi, ‘Namık Kemal ve Ali Süavi ile başlayan, […]

Karen Armstrong – Tanrı’nın Tarihi

Çocukken, bir dizi güçlü dinsel inancım oldu fakat Tanrı’ya pek iman edemedim. Bir dizi önermeden oluşan bütüne inanmakla, onlara kendimizi verme anlamını içeren iman arasında fark vardır. Tanrı’nın varlığına tamamıyla inanıyordum ayrıca İsa’nın Gerçek Varlığı’na ve Komünyon’a, ayinlerin yararlı etkisine, ezeli lanetin geleceğine ve Arafın nesnel gerçekliğine de inanmaktaydım. Ama nihai gerçeklik hakkındaki bu dinsel […]

Kuran-ı Kerim Meali

1- FÂTİHA SÛRESİ Mekke döneminde inmiştir. Yedi âyettir. Kur’an-ı Kerim’in ilk sûresi olduğu için “başlangıç” anlamına “Fâtiha” adını almıştır. Sûrenin ayrıca, “Ümmü’l-Kitab” (Kitab’ın özü) “es-Seb’ulMesânî” (Tekrarlanan yedi âyet)1, “el-Esâs”, “el-Vâfiye”, “el-Kâfiye”, “el-Kenz”, “eş-Şifâ”, “eşŞükr” ve “es-Salât”2 gibi başka adları da vardır. Kur’an’ın içerdiği esaslar öz olarak Fâtiha’da vardır. Zira övgü ve yüceltilmeye lâyık bir tek […]

Kolektif – Bhagavadgita

Yediyüz beyitten oluşan ve olasılıkla İÖ 300-100 arası bir tarihte yazıl¬mış olan Bhagavadgita, Veda döneminin güneş tanrısı Vishnu’yu, Ve-dalardaki Yaratılış İlahisi’nden (X, 129) hareketle Sanıklıya Yoga fel¬sefesini, olasılıkla Krishna’dan önce gelen Vâsudeva kültünü, çoban kahraman Krishna’yı ve Mahâbhârata Destanı’ndaki Krishna’yı, Upanishadlar’daki Brahma felsefesini, az da olsa Buddhistik – ve hatta Materyalistik- düşüncelerle karıştırıp bir potada […]

Kierkegaard – Korku ve Titreme

İbrahim’in oğlu İshak’ı kurban etmek için dağa yolculuğuna ilişkin Tevrat’taki öykü çok farklı şekillerde yorumlandı. Erken dönem Hristiyan Kilisesi tarafından iman ve itaatin kutsanması amacıyla kullanıldı. O zaman İbrahim ve onun Tanrı’nın isteğine tereddütsüz itaatine odaklanılıyordu. Musevî kültüründe daha sonraları bu öykü Tanrı’nın merhametini istemek için kullanıldı: Melek; “elini çocuğun üstünden çek, senden ona hiç […]