Tufan anısı yatışır yatışmaz, bir tavşan evliya otları, kıpır kıpır çan çiçekleri içinde durdu, gökkuşağına yakardı örümceğin ağları arasından. Ah değerli taşlar, saklanan – bakıp duran çiçekler daha şimdiden. Pis ana sokakta kasap tezgahları kuruldu; bakır oymalarda gibi yukarıya kat kat yığılmış denize çektiler kayıkları. Kan aktı Mavi Sakalın orda. – tanrının mühürüyle camları sararttığı […]
Kategori: Felsefe
İlhan Akdere – Marksizmde Temel Kavramlar
İşçi sınıfı, değiştirmek ve emeğe göre örgütlenmiş olarak yeniden kurmak istediği dünyanın bugünkü durumunu anlamak, değiştirilmesinin koşullarını ve imkanlarını görebilmek için her şeyden önce dünyaya “materyalist açıdan” bakmasını öğrenmelidir. Bu yüzden, yaşadığımız toplumu değiştirmeye girişirken, toplumun hareketinin nasıl kavranacağını, sınıfın örgütlü eyleminin yöneleceği temellerin neler olduğunu görmemiz gerekir. İlk bakışta toplumların hayatı, sayısız olay ve […]
İbrahim Semiz – 50 Soruda Görelilik Kuramları
50 Soruda Görelilik Kuramları, Bilim ve Gelecek Kitaplığı’nın “50 Soruda” dizisinin üçüncü kitabı. İbrahim Semiz, bu kitapta, fizikte devrim sayılan ve günümüz fiziğini anlamak için olmazsa olmaz olan özel ve genel görelilik kuramlarını, altyapısını oluşturan ve ilintili olduğu tüm konularla birlikte anlatıyor. Yazarın, diyalog formatını kullanarak, soru sayısını 50’den birkaç misline çıkardığını fark edeceksiniz. Söyleşi […]
Muhyiddin İbn Arabi – Fususu’l-Hikem
Yüce ve eşsiz Allah, sayıya sığmayan güzel isimlerinin âyan-ı sâbite[5] âlemindeki suretlerini görmek diledi. İstersen –başka bir ifade ile- Allah vücud ile vasıflanmasından dolayı emri hasreden toplu varlık âleminde kendi aynını görmeyi ve bu görüşle kendi sırrını kendine açıklamayı murat etti diyebilirsin. Bir şeyin kendi benliğini kendi nefsiyle görmesi, o şeyin meselâ ayna gibi başka […]
İbn Haldun – Mukaddime (1. ve 2. Cilt Birarada)
Tarih felsefesinin ve sosyolojinin kurucusu kabul edilen İbn Haldun 27 Mayıs 1332’de Tunus’ta doğdu. Asıl adı Abdurrahman’dır, Babasının adı Muhammed’dir. Dedesi Haldun’un adıyla İbn Haldun (Haldun oğlu) diye tanınmıştır. Ailesi Güney Arabistan’ın Hadramut yöresinden, önce İspanya’ya, oradan da Kuzey Afrika’ya göçmüş, sonra Tunus’a yerleşmiştir. Tanınmış âlimlerden fıkıh, hadis, tefsir, akaid, mantık, felsefe, matematik, tabiat bilimleri, […]
Muhyiddin İbn Arabi – Fena Risalesi
Müşahedede “fenâ” risâlesi (Kitâbü’l-Fenâ fi’l-müşâhede) eş-Şeyhü’l-Ekber İbn Arabî’nin çok sayıdaki küçük risâlelerinden biridir. Müellifin, bu tür risâleleri çoğu kez onun büyük eserlerinin âdeta dışında yer alır; işte, bu risâlenin durumu da tam olarak böyledir. Bu risâle yazarın baş eseri olarak Fütûhât’a açıkça kaynak teşkil etmiştir; Fütûhât’ın kompozisyonu onun hayatının Ortadoğu’da geçen kısmının tümünü kapsar. 1Kitabü’l-fenâ’nın […]
Bodhidharma – Bodhidharmanın Zen Öğretisi
Budacılık Çin’e 2ooo yıl önce geldi. M.S. 65 yılında bir Budist topluluğunun Kiangsu Eyaletinin Konfüçyüs’ün memleketinden pek uzak olmayan kuzey bölgesinde kraliyet himayesinde yaşadığı bildirilmiştir ve muhtemelen ilk keşişler yüzlerce yıl önce buraya gelmişlerdi. O zamandan beri onbinlerce Hintli ve Orta Asyalı keşiş deniz ve kara yoluyla Çin’e yolculuk etti, fakat Buda’nın öğretilerini Çin’e getiren […]
Jean-Jacques Rousseau – Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev
Bu söylev, Dijon Akademisi’nin 1749’da ortaya attığı şu yarışma sorusuna cevap olarak yazılmıştır ve birinciliği kazanmıştır: “Bilimlerin ve sanatların gelişmesi ahlâkın düzelmesine yardım etmiş midir?” Rousseau bu soruya yalnız ünlü söylevi ile değil, bütün hayatı ve eserleriyle hayır cevabını vermiştir. Söylev’in önemi Rousseau’nun yazarlık hayatında bir hareket noktası oluşu ve eserlerindeki başlıca tezi özetleyişidir. Rousseau […]
Bertrand Russell – Sorgulayan Denemeler
Okuyucularıma, üzerinde hoşgörü ile düşünmeleri için, belki de son derece paradoksal ve yıkıcı görünebilecek bir doktrin sunmak istiyorum. Söz konusu doktrin şudur: Doğru olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmayan bir önermeye inanmak sakıncalıdır. Böyle bir görüşün genel kabul görmesi durumunda bütün sosyal yaşamımızın ve politik sistemimizin tümüyle değişeceğini kabul etmeliyim; şu anda ikisinin de kusursuz […]
Bertrand Russell – Mutlu Olma Sanatı
Bertrand Russell uzun meslek yaşamının ilk aşamalarında, aslına bakılırsa, otuzlu yaşlarının ortalarına dek, felsefenin kesinlikle teknik bir konu -aslında mantığın bir dalı- olduğuna, gündelik hayatın parçası olan meselelerle bir ilgisi bulunmadığına inanıyordu. Bu görüşünü 1920’lerin başında Pekin’de yaşadığı ve dersler verdiği zaman zarfında hâlâ muhafaza ediyordu ve bu da sosyal ve politik meselelerde kendilerine rehberlik […]
Bertrand Russell – Batı Felsefesi Tarihi #3 – Modernçağ – Yeniçağ
Einstein’ın hakkımda böyle bir yazı yazmasını onur sayarım. Onun beni övmesi sevinç verici. Fakat denemenin özü konusunda güçlüğe düştüğümü söylemek isterim: Albert Einstein, öylesine önemli pek çok neni (şeyi) öylesine kısaca anlatıyor ki tek tümceyle mi, yoksa bir cilt yazıyla mı karşılık vereceğimi, dahası kendisiyle ne ölçüde uzlaşıp ne ölçüde uzlaşmadığımı kestiremiyorum. «Metafizik korkusu çağdaş […]
Bertrand Russell – Batı Felsefesi Tarihi #2 – Ortaçağ
Batı Felsefesi Tarihi’nin ilk kitabına yazmış olduğum Çeviri Üzerine başlıklı yazının sonunda şöyle demiştim: «Eskiçağ felsefesini sıradan felsefe tarihlerinden ayırıcı özellikleri olduğuna inandığım için Türkçeye çevirdim. Onun her aydına yararlı olacağı umudundayım. Özenlere rağmen, eksik ve yanlış yerler bulunabilir. Bu yerleri bulup çıkaran ve aşağıdaki adrese bildiren okuyucuya şimdiden teşekkürler.» Ve bir de posta kutusu […]
Bertrand Russell – Batı Felsefesi Tarihi #1 – Antikçağ
Çok felsefe tarihi var. Ereğim, sadece onlara bir yenisini katmak olmayacak. Felsefeyi toplumsal ve siyasal yaşantının bütünleyicisi olarak gözler önüne sermek istiyorum. Onu, Büyük adamların yalın düşünceleri olarak değil, içinde, değişik sistemlerin geliştiği, değişik toplumların karakterine ilişkin neden ve sonuç gibi ele alacağım. Böyle bir erek, felsefe tarihçilerinin verdiğinden daha çok bir genel tarih bilgisi […]
Bertolt Brecht – Me-Ti Tarihte Diyalektik (1977)
Her türlü açıklamadan önce, belki de şu soruyu sormak gerekiyor: Brecht neyi kanıtlar Me-ti’yle? Me-ti, bütünüyle kendine özgü, yöntemi alışılmamış bir felsefe yapıtı, çok ilginç bir düşünce ürünüdür. Brecht, bu çağa, günümüze, çağımızın büyük toplumsal değişimlerine ilişkin çok önemli şeylerden söz açarken, İsa’dan epey önce doğmuş bir Çin filozofundan yararlanır. Zamanı geçmişe kaydırır, ama irdelediği […]
Berna Moran – Edebiyat Kuramları ve Eleştiri (2)
Arka Kapak ; “İstanbul Üniversitesi, İngiliz Dil ve Edebiyatı kürsüsündeki eleştiri derslerinden derlenmiş olan Edebiyat Kuramları ve Eleştiri, yalnız bu konuyla ilgili üniversite öğrencilerinin değil, eleştirmenlerimizin de, bütün edebiyatçılarımızın da okumaları gereken değerli bir el kitabıdır. Çünkü kitabın konusuna değin bütün kuramlarla eleştiri yöntemleri bir arada derli toplu verildiğinden, bildiğimizi sanıp da bütünüyle bilmediğimiz, hiç […]
Saint Thomas More – Ütopya (Kültür Yayınları)
Eşine az rastlanır üstün zekâsıyla tanınmış, yenilmez İngiltere Kralı Sekizinci Henry ile değerli Kastilya Prensi birkaç yıl önce ciddi şekilde bozuşmuşlardı. Bu işi görüşmek ve düzeltmek üzere o tarihte sözcü olarak Felemenk’e gitmiştim. Yanımda iş ve yol arkadaşı olarak eşsiz insan Cuthbert Tunstall vardı. Kral o sırada kendisine, herkesin alkışları arasında, Canterbury başpiskoposluğunu vermişti. Burada […]