Mehmet Barlas – Turgut Özal’ın Anıları

Rahmetli Turgut Özal’ın ölümü üzerinden yıllar geçti. Ancak Özal’ın Türk ekonomisine ve politik hayatına getirdiği rüzgar, hâlâ esmekte. Turgut Özal’ın Anıları’nın daha önce iki baskısı tükendi. Özal hakkında yapılan araştırmalara, temel bir kaynak kitabı oldu bu çalışma. Türkiye’nin yine reform ve yeniden yapılanma arayışları içinde bulunduğu bu dönemde Anılar’ın yeni basımının bir ihtiyaç olduğu, gelen taleplerden belliydi. Birey Yayıncılık’tan çıkan kitabın bu yeni basımının Türkiye’de yarına dönük yaşayan tüm düşünce sahiplerine yararlı olacağına inanıyorum. Mehmet BARlAS Otağtepe—2000 Sunuş “Anılar Ben Öldükten Sonra Yayınlansın!” Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın anılarının yazılması fikri, benden değil, ondan geldi önce. Çeşitli çevrelerden gelen yoğun eleştirilerden yorgun düştüğü günlerden birindeydi. Cumhurbaşkanı’ydı, ama kendi kurduğu ANAP)ın yeni yönetimi bile, onu yalnız bırakmıştı. Bir gün karşılıklı oturup, sohbet ederken, sordum: Neden kendinizi ve yaptıklarınızı anlatmıyorsunuz? Özal hemen sarıldı bu soruya; Ben sana anlatayım, sen yazsana, dedi. Böylece, 1991 ‘in yaz mevsiminde, Okluk Köyü’nde başladık çalışmaya. Ben teybi çalıştırıp, soruları sorarken, o, bazen çayını yudumlayarak düşünür ve cevap verirdi söyleşimize. Bazen de, teypsiz, o anlatır, ben notlar tutardım. Sonra 1991-1992 kışında, İstanbul’a geldiği zaman veya ben Ankara’ya gittiğimde, ya Harbiye Orduevi’nin üst katında, hatta bir kez, Yeniköy’deki evinde bile devam ettik söyleşimize… Çankaya’daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün çalışma odasında da çalıştık. Teyp kasetleri ve anlattıklarından aldığım notlar birikiyordu.


Turgut Özal’ın Anılan Bir gün sordum: Bunları anlatıyorsunuz… Ben de. notlar alıyor, teypler dolduruyorum. Ne zaman yayınlayalım bunları? Turgut Bey, güldü… Ona sen karar vereceksin… Herhalde ben öldükten sonra yayınlarsın… Ama herhalde benim Cumhurbaşkanlığım sırasında, çeşitli polemiklere sebep olmam doğru olmaz, dedi. Kurucusu olduğu ANap’ın yönetimi, onu reddetmişti. Ülke yönetimindeki DYP-SHP koalisyonunun, deneyimlerinden yararlanmadığı duygusu içindeydi. Yeni bir siyasi oluşumun başına geçmek üzere, süresi dolmadan cumhurbaşkanlığından ayrılmayı düşünüp, tartıştığı günlerdeydik. Sonra, ölüverdi Özal… Benim ölümümden sonra yayınlarsın, kehaneti, doğru çıktı. Siyasi kilitlenmişliğe çözüm olarak sunduğu ‘Başkanlık Sistemi’ gibi arayışlarla birlikte. Türkiye’nin gündemi değişiverdi. Aslında ben Turgut Özal’ın Anıları’nı, daha da ileri bir tarihte yayınlamayı düşünüyordum. Ama DYP-SHP koalisyonunun ikinci altı ayından başlayarak sık sık seslendirdiği “Ekonomi kilitlenebilir” uyarısı gerçekleşince, bunu geciktirmenin anlamı olmadığını düşündüm. Neticede Özal’ın yeniden yapılandırıp, en ince ayrıntılarına kadar oluşturduğu ekonomik modelin, krizden çıkış yolları, yine Özal’ın öğretisi içinde bulunacaktır. Bu amaçla. Turgut Özal’ ın Anıları’nı, yayına hazırladım. Çok sevdiğim arkadaşımı, büyük reformcu ve devlet adamı Turgut Özal ı rahmetle, saygıyla anıyorum… Bu yazı dizisindeki düşünceleri ile, hem yakın tarihin karmaşık dönemlerine, hem de şimdiki ekonomik ve sosyolojik darboğazlara, ışık tutacağına inanıyorum.

10 “Anılar Ben Öldükten Sonra Yayınlansın” Özal’ın kişiliği, düşünceleri ve icraatı, önümüzdeki dönemde, sadece politika alanında değil, üniversite kürsülerinde de, yıllarca incelenip, tartışılacaktır… Bu çalışmamızın, söz konusu inceleme ve tartışmalara da katkı getireceğine inanıyorum. Turgut Özal’ın icraatına ve felsefesine tşık tutacak altı temel metni de anıları hazırlarken kitabımıza ekledik. Son bölümde altı temel metni de bulacaksınız. Turgut Özal’ın Anılarını, büyük hizmetler yaptığı Türk halkının belleğine sunuyorum. Birinci Bölüm “Ben Olsam Evren’i Hemen Emekli Ederdim” “Genelkurmay Başkanı Evren ve dört Kuvvet Komutanı 1980 yılbaşında Demirel’e muhtıra gibi bir mektup vermişti.” “Mektup üzerine iki kere görüştüğüm Süleyman Bey hadiseyi anlattı. Ben kendisine aynen şunu söyledim: ‘Sizin yerinizde olsam, bu mektubu verenleri hemen emekliye sevk ederim.’ Süleyman Bey ne bir şey söyledi, ne bir reaksiyon gösterdi…” BARLAS- Siz sivil toplumun bir ürünü müsünüz? Yoksa, sizi 12 Eylül 1980 askeri rejimi mi getirdi? Siyasete girişinizi ve ötesini bir değerlendirelim mi? ÖZAL- Benim, Türkiye’deki askeri rejimlere izdüşümüne girişim, iki hadisede ele alınabilir. Birincisi 1967-71 yılları arasıdır. Ben o dönemde, çok etkili bir Planlama Müsteşarı idim. O günkü şartlara göre, hemen bütün yenilikler, bizim Planlama Müsteşarlığımız döneminde getirildi. Mesela Plan Uygulama Kanunu, Teşvik Sistemleri ile özel sektörün teşviki gibi yenilikler… O güne ka-Turgut Özal’ın Anıları dar Planlama, sadece devletle ilgiliydi. Ondan sonra, özel sektörle de ilgilenir hale geldi. Bir de 1970’in büyük para harekatının, devalüasyonun yapıldığı Ağustos Kararlan var. Hatırlarsınız… O para harekatının ertesinde de, hadisenin devamı olarak, 1971 ‘in başında döviz durumu çok iyi hale gelmişti.

Biz hatta o devrede, yani 1971 ‘de, Türk Parasını Koruma Mevzuatı’nı kaldırıp, değiştirmeyi düşünüyorduk. O tarihte Hazine Genel Sekreteri olan Kemal Cantürk, bunun şahididir. O, korkunç bir Türk Parasını Koruma taraftarıydı. Neticede, 1980’lerde yapacağımız işleri düşünürken, 12 Mart 1971 askeri müdahalesi geldi. Süleyman Bey, yine başbakandı. Mecburen istifa etti. Ben 30 gün kadar kaldım müsteşarlıkta. Sonra beni bir yere tayin ettiler. Ben de istifa edip, ayrıldım. BARLAS- Yani müsteşar olarak karşılaştığınız ilk askeri müdahale ile birlikte çalışamadınız? 12 Mart Farkı ÖZAL- 12 Mart 1971 müdahalesi ile gelen yeni askeri idare, bizi devam ettirmedi. Bambaşka politikalara sahip, farklı kadrolarla çalıştılar. Benim 12 Eylül 1980 öncesi durumum da, 12 Mart öncesi gibiydi… O günkü iktidarın Başbakanı olan Süleyman Bey’in sağ kolu gibiydim. Hatta açıkçası söyleyeyim. Bakanlar, bizim söylediğimizin dışında bir ekonomik hareket yapamazlardı. Bildiğiniz gibi 24 Ocak 1980’de, büyük bir ekonomik operasyon yapıldı.

Bu dönemde, 12 Eylül’e kadar belki 10-15 kez, yurt dışına gidip, geldim. BARLAS- İşte düğüm burada… Askerler sizi 12 Mart 1971’de istememiş. Ama 12 Eylül 1980’de de bırakamamışlar. Bu neden? Siz mi değişmiştiniz, onlar mı değişmişti? ÖZAL- Evet. 12 Eylül’de askerler, sadece beni yerimde bırakmadılar. Bakanlık verip, yetkilerle de donattılar. Ama bu yetkiler de • 14- “Evreni Emekli Ederdim” münakaşa edilebilir. Benim yetkim az mıydı, çok muydu, o da ayrı bir konu. Ama. yetkili olarak, herhangi bir şekilde yerimde korumak gereğini hissettiler. Bunun sebebini şöyle düşünüyorum: 1979-80 senesinde, Türkiye’nin durumu fevkalade kritikti. Ekonomik kararlar alınmış, bazı düzelmeler görülmüştü. Ama çok daha uzun bir süreye ihtiyaç vardı. Tam bir nekahat devresini tamamlayıp. Türk ekonomisinin sağlam ayakları üzerinde durabilmesi, daha uzun bir süreye bağlıydı.

BARLAS- 24 Ocak Kararları’nı, neden daha önce almadınız? Madem durum o kadar ciddiydi… Neden hemen, Demirel Başbakan olur olmaz, bu kararlar alınmadı? ÖZAL- Bunun sebebi, askerlerin o zamanki Cumhurbaşkanı Korutürk’e verdikleri mektuptur. Kenan Paşa da anlatmıştı bunu bana. Askerler mektubu Korutürk’e veriyorlar. O da, Başbakan yılbaşını sıkıntılı geçirmesin diye, hemen iletmiyor… Bu mektup verilince, Süleyman Bey, “Bunun adresi kimdir?” diye endişelere kapıldı. O yüzden de, 24 Ocak Kararları için gerekli herşey hazır olduğu halde bir türlü karar verilemedi. Ben bu mektup üzerine, Süleyman Bey’le iki kere görüştüm… Bir tanesinde görüşmemizde Korkut da (Özal) vardı Ben zaten o devrede, yeni ev tutulana kadar Korkut’un evinde kalıyordum. O konuşmada, Süleyman Bey, şöyle şöyle diyerek, mektup hadisesini anlattı. Ben kendisine aynen şunu söyledim: ‘Ben sizin yerinizde olsam bu mektubu verenleri hemen emekliye sevk ederim.’ Süleyman Bey ne bir şey söyledi, ne bir reaksiyon gösterdi. İkinci bir konu vardı… Bundan sonra baktık hiçbir iş yürümüyor. Onun üzerine Süleyman Bey’e teklif ettim: “Eğer müsade ederseniz, ben Genelkurmay’a gideyim, Türkiye’nin durumUNU anlatayım!.” Haydar Salık, Genelkurmay 2’inci Başkanıydı. Ona telefon ettik. Onlardan randevu istedik. Genelkurmay Başkanı, kuvvet komu…

.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir