Ayfer Tunç – Harflere Bölünmüş Zaman

“… harita nedir? Bütün bir dünya, insanlığın tapusu, hayatın ve hayatların tamamı, geçmişin ve geleceğin sınırlarıdır. İnsanın varolduğu yer daima bir harita içindedir, evrendeki yerimizi harita resmeder. Haritadaki adaya edebiyatla varmak, bütün bir hayatı edebiyat aracılığıyla okumak anlamına da gelir…” Yazı beni her zaman şaşırtır. Hele edebi bir yazı söz konusu olduğunda şaşkınlığım daha da artar. Sevdiğim bir metni okuduğumda beni etkileyenin ne olduğunu sorgulamaya çalışırım sürekli. İster kurmaca olsun, ister gerçek dünyaya ait bir şeyler anlatsın. Merak ederim. Yazının insanların zihinlerinde bıraktığı farklı etkilerin gizemini… Her okumanın ardından yeniden oluşan dünyaları… Yazarın zihninden geçenleri… Her sanat eseri gibi edebiyat da karşısındakini dönüştürür, artık okumaya başlamadan önceki “biz” değilizdir önümüzde duran sayfayı çevirdiğimizde. Hele gerçekten keyif alarak okuduğumuz bir eserse bu, yazarının gitmemizi istediği yerlere gider, görmemizi istediği şeyleri görür, inanmamızı istediği sahneleri yaşayarak inanırız. Yazarın, bazen bilinçli bazen farkında olmadan, bize gösterdiği dünyada kaybolmayı bile seve seve göze alırız. Belki de edebiyatın bende yarattığı şaşkınlığın temelinde bu teslim oluş yatıyordur. Teslim oluştan bahsederken bunun koşulsuz olduğunu iddia etmeyeceğim tabii ki. Ama her okurun kendini karşılıksız teslim ettiği yazarlar olduğunu düşünüyorum. (En azından benim var, bunu söyleyebilirim.) İşte Ayfer Tunç bu kez kendi edebiyat haritasında dolaştırıyor okuru, akıcı, samimi diliyle teslim alıyor, isteyerek bırakıyoruz kendimizi.


Harita üzerinde yönümüzü kaybetmememiz için bir pusula görevi görüyor. Zaman içerisinde karşılaştığı kişileri bizlerle tanıştırıyor. Bunu yaparken farklı kimliklere bürünüyor: Bir okur olarak, kendi okuma “tarihinin” bazı duraklarına kısa ziyaretler yaptırıyor. Bir yazar olarak edebiyatını besleyen damarların ipuçlarını veriyor. Bir okuryazar olarak ona dokunan hayatın içinden okura sesleniyor. Herkesin haritasında bir adası vardır, bir gün varmak istediği… Herkes farklı yollardan ulaşmak için çabalar. Kimi kısa yoldan satın almak ister, ada sadece bir araçtır. Kimi hayal etmekle yetinir, bu yeterlidir onun için. Kimi de yalnız o adayı hayal etmekle kalmaz oraya edebiyatla varmak ister, Ayfer Tunç’un dediği gibi. Bu kitap onlar; okurlar, yazarlar, okuryazarlar için…

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir