Herbert N. Casson – Hayatta Ilerle ve Ilerlet

Bir gün arkadaşlarımdan biri bana gelerek; “Artık iş hayatına girdim. Kazanmamı sağlayacak, karşıma çıkan fırsatlardan kolaylıkla yararlanmamı öğretecek bir kitap tavsiye etmeni istiyorum” dedi. Bütün kütüphaneleri araştırdım. Fakat arkadaşımın istediklerini öğretecek tek bir kitap dahi olmadığını hayretle gördüm. Ben de arkadaşıma: —İstediğin kitap yok. Fakat senin gibi ihtiyaç hissedenler için kitap yazmaya karar verdim. Ve bu kitabı yazdım. Bu eser, bu konuda yazılan ilk eser olma özelliğini de taşımaktadır. Bu kitap, emir verme, nasihat etme kitaplarından farklı olarak ele alınmağa özen gösterilen bir eserdir. Bu kitapta, kendinizi gösterin denilmediği gibi küçük bir nehir gibi akıp gitmeniz de istenmemiştir. Çünkü sizin yeteneklerinizden yola çıkarak yazılmıştır. Profesör anlatımı ile yazılmayan bu eser, insanların özlem duyduğu konuları ele almıştır. İş hayatının ne demek olduğunu, ilerlemek için neler yapmak gerektiğini, anlatan çok değerli bir eserdir. Bundan dolayı, bu eseri arkadaşıma ve hayatlarını kazanan fakat benim gibi iş yanlış başlayarak ve güzel fırsatları kaçırarak, ömürlerinin on senesini kaybetmek istemeyen gençlere yazıyorum. İnsanlara zirvenin kapılarını açan anahtarlar bu eserdedir.


Her gencin bu anahtarlardan nice kapılar açması inancı ve azmiyle. Herbert N. Casson BİRİNCİ BÖLÜM İŞİNİZDE ZİRVEYİ HEDEFLEYİNİZ Aldığınız işi tüm yönleriyle inceleyiniz. Aklınız ve mantığınızla o iş hakkında bilmediğiniz hiçbir nokta kalmasın, işinizle dost olunuz, çünkü başarınızın anahtarı budur. Aksi takdirde başarısız olursunuz. Bir işi başarmak için ne kadar az çalışacağınızı değil, ne kadar çok çalışabileceğinizi düşününüz, yapılan iş-de zirveyi yakalamak çok çalışmakla gerçekleşecektir. Yaptığınız iş, ekilmeye hazır bahçe gibidir. Bahçedeki işinizi özenle yaparsanız yüksek kazanç elde edersiniz, özen göstermezseniz verim alamazsınız. Şüphesiz bahçeler birbirine benzemez. Asıl birbirine benzemeyenler ise bahçelerde çalışan bahçıvanlardır. Öyle bahçıvanlar vardır ki, verimsiz topraklardan bile zirveyi hedefleyerek, azimle çalışarak, bol gelir elde ederler. Bunun yanında Öyleleri de vardır ki, verimli topraklardan hiçbir gerilerde edemeyip satmak zorunda kalırlar. İngiltere gibi bir ülkede gıda maddelerinin üçte ikisinin dış ülkelerden ithal edilmesinin en önemli sebebi toprakların yüzde onunun sürülüp diğerlerinin çayır olarak bırakılmasıdır. Fabrikalarda ve mağazalarda yapılan işlerden yüksek verim alınmamasının sebebimde işlerin özen gösterilmeden yarım-yamalak yapılmasıdır. İşte ciddiyet şarttır.

Baştan savma yapılan işler sahibine fayda getirmez. Bu yüzden işi alır-almaz o iş için yapabileceğiniz her şeyi bir kâğıda yazınız. Aldığınız işi tüm yönleriyle inceleyiniz. Aklınız ve mantığınızla o iş hakkında bilmediğiniz hiçbir nokta kalmasın. İşinizle dost olunuz. Çünkü başarınızın anahtarı budur. Aksi takdirde başarısız olursunuz. Bir işi başarmak için ne kadar az çalışabileceğinizi değil ne kadar çok çalışabileceğinizi düşününüz. Yapılan iş de zirveyi yakalamak çok çalışmakla gerçekleşecektir. Değişik işlerle uğraşıp zaman kaybedeceğinize bir işe sarılarak, onu en iyi şekilde öğrenmeye çalışınız. Geçenlerde bir genç, bana mektup yazarak şu soruyu sormuştu: “Son on sene içinde, yirmiyedir değişik işle uğraştığıma göre, bana şimdi ne yapmayı tavsiye edersiniz?” Verdiğim cevap çok basitti ve şuydu: “En son yaptığınız işe sarılarak, onu öğrenmeye çalışınız. “Bu genç, ömründe bir defa olsun, yaptığı işte zirveyi yakalamayı düşünmediğinden yüksek verim alamamış ve yirmiyedir patron, ona yol vermekten başka bir şey yapamamışlardı. Yaptığınız işlerde, ne kadar az çalışırsak ücretimizi almaya devam ederiz diye düşüneceğinize, iyi ve dikkatli çalışarak, ikaz almadan, işinizi asmadan ücretinizi en güzel şekliyle hakkediniz. Birçok işte başarısız olmamızın nedenlerinden biri işte düzenli kontrolün olmayışı diğeri ise işçilerin o iş hakkındaki bilgisizlikleridir. İşe yeni başlayanlar, esaslı bir şekilde eğitilmez ve kontrol edilmezse onlar da fazlasını öğrenmek için çaba sarf etmeyeceklerdir.

Hatta, işi asmanın yollarını diğer işçilere de öğreterek verimi engelleyeceklerdir. Bu tutum motivenin düşmanıdır. İşini her gün bir saat aksatan işçinin haftalığından yüzde 12 kesinti yapılması verimi artıracaktır. İşinizi tespit ettikten sonra onun ne kadar küçük olduğunu düşüneceğinize, nekadar büyük bir iş olabileceğini anlamaya çalışınız. En iyi şekilde yapılan enküçük bir işin ne kadar önemli olduğunu ispat ediniz. Dünyanın en ünlü ve en zengin madencilerinden biri, bir maden fabrikasında az ücret karşılığında fabrika hesabına şoförlük yaparak hayata atılmıştı. Fakat üzerine aldığı işi çok iyi yaparak ilerledi. Ve sonunda zirveyi hedeflediği için fabrikanın sahibi oldu. Her nerede olursa olsun, iş hayatına girmekle ayağınızı bir merdivene koymuş olursunuz. Ayağınızı merdivene koyduğunuz halde basamakları aşmazsanız, bunun bütün sorumluluğu size aittir. Yaptığınız iş ne olursa olsun, neticesinde göze görünmeyen bir mükâfatı mutlaka olacaktır. Bu konuyla ilgili birkaç örnek verebiliriz: İşini iyi yapan hizmetli, çalıştığı işletmenin, müdürünün işlerini kolaylaştırır, başarısı neticesinde görevinde ilerler ve maaşı artar. İşini iyi yapan kapıcı, çalıştığı, müessesede gülümseyen yüzü, misafirperverliğimle kendisini sevdirirse, başarısından dolayı çalıştığı yerde hisse sahibi bile olur. İşini temiz ve dikkatli yapan, bir cam temizleyicisi, için de bulunmaz fırsatlar vardır. İşini özenle yapan asansör memuru taşıdığı konuklarla dostluk kurarak kendisine yeni fırsatlar meydana getirir.

İşini başarıyla yapan mağaza çırağı müşterilerin memnuniyetleriyle birçok imkânlara sahip olur. 16 İşini maharetiyle ortaya koyan garson, müşterilerinden dost kazanarak, günün birinde bir lokantanın başında olabilir. Müşterilerinin ve yolların sevdiği bir şoför, terbiyesi, dikkati ve başarısıyla şöhrete ulaşabilir. İşimizi en güzel şekilde yapmak elimizdedir. Çünkü yetenek, hüner ve terbiyenin sonu yoktur. Bütün bunları kendimiz için yapacağız. Şayet siz bir işi yüzde elli oranında başarıyorsanız yüzde ellilik bir adam sayılırsınız. Değeriniz, çalışma biçiminizle ölçülür. Bunu asla aklınızdan çıkarmamalısınız. Çalıştığınız yerden ayrılmanızı imkânsız hale getirmek sizin elinizdedir. Bunu görevinizi en iyi şekilde yapmakla sağlayabilirsiniz.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir