John Locke – Eğitim Üzerine

John Locke, 29 Ağustos 1632’de İngiltere’de Bristol yakınlarında doğdu. Çağdaşı Dryden ile beraber Westminster School’da ve Oxford’daki İsa Kilisesi’nde eğitim gördü. Okuyacağınız eserden de anlaşılacağı üzere gelecekte eğitim kuramcısı olacak Locke, o dönemde her iki kurumda rağbet gören disiplini onaylamadı; yine de 1658’de master derecesini aldıktan sonra kendi okulunda Yunanca ve retorik dersleri vermeye başladı. Elçilik sekreteri olarak Kıta Avrupa’sına 1658 yılında yaptığı bir ziyaretten sonra Oxford’a dönerek tıp eğitimi görmeye başladı, sonradan dostu ve doktoru olarak Shaftesbury kontu Lord Ashley’e bağlandı. Bu soylu şansölye olduğunda, Locke, Sunumlar Bakanlığı görevini üstlendi. Shaftesbury 1673’te görevinden ayrıldıktan iki yıl sonra Locke sağlık sebebiyle Fransa’ya gitti. Orada Sir John Banks’in oğlunun özel öğretmenliğini ve İngiltere’nin Paris Büyükelçisinin karısının doktorluğunu yaparak geçimini sağladı. 1679’da Shaftesbury tekrar iktidara gelince Locke’u İngiltere’ye çağırdı. Bu çağrıya isteksizce boyun eğen Locke, Shaftesbury’nin siyasi talihi ters dönene ve her ikisi de Hollanda’ya sığınana kadar siyasi konularda yardımcı olarak ve gelecekte “Nitelikler”i yazacak olan torununun eğitimiyle ilgilenerek hamisine hizmet etti. Locke Hollanda’daki ilk iki yılını seyahat ederek ve bilim adamlarıyla görüş alışverişinde bulunarak geçirdi; ancak 1685 yılında, Shaftesbury ile dostluğunun ötesinde herhangi bir konuda suçlu bulunduğuna dair kanıt olmamasına rağmen, Hollanda hükümetinden Locke’u hain olarak İngilizlere teslim etmesi istenince 1686’da II. James tarafından affedilene kadar saklanmak zorunda kaldı. 7 Locke 54 yaşına gelene kadar hayatı boyunca yaptığı çalışmaları ve düşüncelerinin sonuçlarını yayınlamadı. Şaheseri “İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Deneme”nin özeti dostu Le Clerc’in “Bibliothèque Universell’inde basıldı. Eserin tam metni 1690’da yayımlandı. Sonradan “Eğitim Üzerine” başlığıyla basılan bu mektupları bir dostuna oğlunun terbiyesine ilişkin tavsiye olarak Hollandada yazdı.


Sürgün boyunca Locke gelecekte kral ve kraliçesi olacak William ve Mary ile dostane ilişkilere girdi; ve devrim gerçekleştiğinde 1689’da prensesle beraber İngiltere’ye döndü. Kendisine önerilen Prusya büyükelçiliğini sağlık sebebiyle reddetti. Ülkesinde kalarak “Deneme”sini yayımladı. Hayatının geri kalanını çoğunlukla Essex’de dostlan Cudworth’ler ve Masham’lann evinde geçirdi. Temyiz Komiserliği ve bir süre için kendisini ekonomik sorunlarla ilgilenmeye iten Ticaret ve Fidanlık Konseyi üyeliği yaptı. Oates’te ev sahibinin torunun eğitimiyle ilgilenerek eğitim kuramlarını uygulama fırsatını buldu. Elde ettiği sonuçlar yöntemlerine olan inancını doğruladı. 27 Ekim 1704’te Oates’te öldü. Locke’un lise ve üniversite yıllarında uygulanan eğitim yöntemlerini onaylamadığı anlaşılmaktadır, ve yargılara varırkenki bu bağımsız tavrı hayatı boyunca fark edilmektedir. Tıp biliminde hala varolan ve çeşitli ilim dallarındaki Bacon ve Hobbes’un da saldırdığı skolastikçiliğin şiddetle aleyhinde oldu. O zamanın ünlü doktoru döstu Sydenham’m benimsediği deneysel yöntemleri savundu. Eğitim kuramı ve yönteminde dönemine göre ileri görüşlere sahip oldu. Özellikle alışkanlıkların oluşumu yönetimi ve takibinde eğitim temel amacının bilgiden ziyade zihin ve erdem eğitimi olduğunda ısrar etti. Sahip olduğu görüşlerin birçoğu, eğitinjin reformcularının başardıklarından daha çok hedefledikleri amaçlar arasındadır. “Düşüncelerde gerçek amacın bir okul sistemin oluşumdan ziyade bir beyefendinin oğlunun bireysel eğitimi olduğunun izleri gözlemlenmektedir.

Locke, filozof olarak çok büyük bir üne sahiptir. İngiliz ampi8 rik görüş okulunun atası oldu ve tüm Avrupa’nın felsefi düşüncesi üzerine büyük etki yaptı. İngiltere’deki hemen hemen tüm entelektüel hareketlerin kökeni Locke’a dayalıdır ve Hume’un şüpheciliği “İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme”de sunulan ilkelerin mantıksal gelişimidir. 9 İTHAF Chipley’li Sayın Edward Clarke’a; Beyefendi, Yıllar boyunca size yazılmış ve şu an dünyaya açıklanan eğitimle ilgili bu düşünceler tamamıyla size aittir ve şimdiye kadar size yazdığım mektuplardakilerden farklı değildir. Çok az şeyi değiştirdim ve size farklı zamanlarda ve farklı vesilelerle gönderdiklerimi sadece sıraya koydum. Böylece okuyucu sıralamanın aşinalığı ve tarzından bu mektupların halkın görüşüne sunulmak üzere tasarlanmış bir eserden ziyade iki arkadaşın özel sohbetleri olduğunu kolayca anlayacaktır. Dostların ısrarcılığı insanların yayınlamaya çekindikleri eserler için genel bir mazerettir. Fakat benim bu mektuplarımı duymuş olan bazıları onları görmek ve sonrasında basmak için ısrar etmemiş olsalardı halen amaçlandıkları mahremiyette sessizce uyuyamaya devam edeceklerini açıkça söyleyebilirim. Ancak yargılarına son derece saygı duyduğum bu kişiler bu kaba taslak yazılarımın halka ilan edilirse faydalı olacağına ikna olduklarını söyleyerek benim için çok geçerli olan bir noktaya dokundular. Çünkü ben ülkesine hizmet etmenin her insanın kaçınılmaz bir görevi olduğuna ve bu düşünce olmaksızın insanla sığır arasında bir fark olmadığına inanıyorum. Bu konu o kadar büytik bir mesele ve doğru eğitim yöntemi o kadar önemli bir fayda ki yeteneklerimin arzularıma cevap verdiğini düşünseydim diğerlerinin tavsiye ve ısrarlarına hiç ihtiyacım olmazdı. Ancak, halkın önüne sunmamdan başka bir şeyin istenmediği bu zamanda, bu sayfalarda hüküm süren cimrilik ve onlara olan haklı güvensizliğim, az şey yapmış olmanın utancı beni bu kadar küçük bir katkı yapmaktan alıkoymayacak. Eğer bu 10 mektuplardaki görüş ve düşünceleri beğenip basmaya değer görenler gibi başkaları varsa bunların herkes için boşa harcanmış bir çaba olmayacağını düşünerek kendime iltifat edebilirim. Çocuklarını terbiye etmek konusunda çaresiz olduğunu düşünen o kadar çok insan bana danıştı ve gençlerin erken çağda yozlaşmaları o kadar genel bir şikayet halini aldı ki eğitimdeki hataların üzerine daha az eğilindiği için bu konuyu gündeme getiren ve diğerlerini harekete geçirebilecek bir şeyler öneren ve hataları düzeltmeye çalışanlar küstah olarak değerlendirilemez. İkinci ve üçüncüde asla düzeltilmemiş olan ilk terkipteki hatalar gibi bunlar da ıslah edilemez lekelerini kendileriyle beraber hayatın tüm noktalarına ve duraklarına taşıyorlar.

Burada önermiş olduğum şeylerden dolayı kibir duymaktan o kadar uzağım ki böyle bir görev için daha uygun ve daha yetenekli birisi İngiliz kibar takımına daha yaraşır ve buna benzer bir eserle burada yaptığım hataları düzeltirse sizin adınıza bile üzüleceğimi düşünmez, aksine genç beyefendilerin en iyi şekilde şekillendirilmeleri ve eğitilmelerini benim eğitimleriyle ilgili görüşlerimin kabulünden daha fazla isterim. Siz aynı zamanda burada önerilen yöntemin, adına bu yöntemin tasarlandığı bir beyefendinin oğlu üzerinde sıradan etkisi olmadığı konusunda benim şahidim olacaksınız. Çocuğun halihazırdaki iyi mizacının bu etkiye katkıda bulunmadığını söylemiyorum. Ancak siz ve ebeveynler takdir eder ki sıradan disiplin yöntemine uygun olarak yöntemin aksi şekilde uygulanması ne çocuğun mizacını düzeltirdi ne onun öğrenmekten keyif alıp derslerini sevmesini sağlardı ne de öğrenmesi uygun görülen şeylerden daha fazlasını öğrenme arzusu uyandırırdı. Fakat bu eseri daha şimdiden görüşünü bildiğim sizin görüşünüz ve hamiliğiniz aracılığıyla dünyaya tavsiye etmemeyi bir görev olarak görüyorum. Çocukların iyi eğitimi ebeveylerin öyle önemli bir görevi ki ve ulusun refahı ve gönenci buna o kadar bağımlı ki bunu herkesin içten bir şekilde benimsemesini ve hayal, gelenek ve mantığın bu konuyla ilgili tavsiyelerini iyice inceledikten bunlar arasında gerekli ayrımı yaptıktan sonra gençliğin farklı şartlara gö11 re eğitimi için herkesin her yerde yardım elini uzatmasını sağlamak istiyorum. Bu her meslek dalı için yapılması gerekli çok şey olsa da farklı meslek alanlarında erdemli, faydalı ve yetenekli insanların yeşertilmesini sağlayacak en kolay, en kısa ve en uygun yoldur: Bir rütbeye ait kişiler eğitimleri sayesinde doğruyu buldular mı diğerlerini de hizaya sokacaktır. Bu kısa sohbet esnasında arzuladıklarımı göstermekten fazlasını mı yaptım bilmiyorum; dünya şimdi olduğu şekliyle buna sahipse ve bunda dünyamn kabul edebileceği en küçük bir şey varsa size bunun için teşekkür borçlular. Buna kalkışmama ilk olarak size olan sevgim sebep oldu. Ayrıca aramızdaki dostluğu daha da zenginleştirdiği için çok memnunum. Çünkü bir insanın hayatında dürüst, faydalı, değerli bir yurtseverle uzun türe yaptığı dostluktan daha büyük bir keyif ve arkasında bırakacağı daha iyi bir anı bilmiyorum. Aciz ve sadık hizmetkarınız, John Locke 7 Mart 1692

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir