Jules Verne – Yirminci Yüzyılda Paris

Yirminci Yüzyılda Paris: Jules V erne araştırmacıları için nerdeyse mitselleşmiş bir kitap başlığı … Jules Verne’in çok çekici konulu, basılmamış bir gençlik romanı … Elde ne bir yazma ne de içeriğine dair bir ipucu bulunduğundan, varlığından kuşkuya düşmek ve bunu bir Jules V erne bibliyoğrafYasına eklemek riskli olurdu … eğer yazarın oğlu babasının basılmamış eserlerinin listesini yayımlamak gibi bir önlem almış olmasaydı … Gerçekten de Jules Verne’in 24 Mart 1905’te ölümünden sonra, büyük olasılıkla oğul Retzel’in tavsiyesi üzerine, Michel V erne’in ilk yaptığı işlerden biri babasının yayımlamadan bıraktığı eserlerinin bir listesini olabildiğince çabuk yayımlamak oldu. Bunu, daha sonra ünlü yazarın imzasıyla yayımlanacak olan metinleri olduğu gibi kendisi yazmakla suçlanınaktan kaçınmak için yapıyordu. Bu amaçla, Jules Verne’le de tanışık olan gazeteci Emile Berr’e 30 Nisan 1905 tarihli bir mektup yazdı. Yazann yayımlanmamış eserlerinin ayrıntılı bir listesini de içeren bu mektup 2 Mayıs tarihli Le FiV garo’da, 3 Mayıs’ta Le Temps’da, 4 Mayıs’ta Le Memorial d’A.miens’de, 7 Mayıs’ta (Nice’te) Le Monde elegant’da, 10 Mayıs’ta (Gand’da) Le Bien Public ‘te, 12 Mayıs’ta (Tours’da) Le Courrier Republicain’de, 14 Mayıs’ta (Nantes’ta) Le Populaire’de -ve belki de bu uzun listede yer almayan birkaç gazetede daha! – çıktı. Michel Verne’in mektubundaki, burada bizi de ilgilendiren bölüm şöyledir: “[ … ] Babamın ölürken bıraktığı eserler üç kısma ayrılıyor: [ … ] İkinci kısım, aynı şekilde büyük olasılıkla Olağanüstü Yolculuklar dizisinden önce yazılmış, fakat onlara giriş niteliğinde olmaları dolayısıyla son derece ilgi çekici iki çalışmadan oluşuyor. Bunlardan birinin başlığı Voyage en Angleterre et en Ecosse1, ötekininki ise Paris au vingtieme si eel e’ dir [ . ]”. Jules Verne’in yaşamöyküsünü yazanlar, doğrudan doğruya bilmeseler de, bu ikinci başlığı sık sık zikretmişlerdir. Örneğin yazarın Amiensli dostu Charles Lemire’in, yazdığı önemli Jules Verne yaşamöyküsünde2 derlediği Jules Verne’in bıraktığı eserler listesinde, Beş Hafta Balonla Seyahat’ten önceki basılmamış eserler arasında Yirminci Yüzyıl1a Paris’e de rastlanmaktadır. Aynı şekilde, büyük bir Jules Verne uzmanı olan Cornelis Helling, Bulletin de la Societe de Jules Verne’in ilk sayısında (Kasım 1935), Jules Verne’in yayımlanmamış eserleri arasında Paris au vingtieme siecle’i de zikreder. VI Konu bu kadarla kapanmış olacaktı.


eğer ben 1986’da, yayıncı Hetzel’in varisierinin özel arşivlerini karıştırırken, Hetzel’in Jules V erne’ e Yirminci Yüzyılda Paris’i yayımlamayı reddettiğini bildiren mektubunun müsveddesini bulacak kadar şanslı olmasaydım … Söz konusu mektup bir şeyi kesinlikle kanıtlıyordu: Böyle bir roman, gerçi sonradan kaybolmuş ve 1980’de V erne ailesi tarafından Nantes şehrine armağan edilen elyazmaları arasına girmemişse de, gerçekten vardı. İşte şimdi de, Michel Verne’in boş sanılan ve anahtarı da kayıp olan kasasında bulunup ortaya çıkarılıyor ve yazarının edebi üretiminin tümünü yepyeni bir ışıkla aydınlatıyor. Hetzel Eseri Reddediyor Başyapıtların kokusunu alma yeteneği tartışılmaz olan Pierre-Jules Hetzel (Jules Verne’in baş- ‘ vurduğu bütün Parisli yayıncılar arasından Beş Hafta Balonla Seyalıat’i yayımlamayı kabul eden sadece o olmuştu) Yirminci Yüzyılda Paris’i reddetti. Eleştirileri, dikkat çekişleri ve bunları dayandırdığı kanıtlar elyazmasının kenar boşluklarındaki kurşunkalem notlarda ve ya 1863 sonlarında ya da ertesi yılın başlarında Jules Verne’e yazdığı (bakış açısını anlamak açısından son derece önemli) mektupta yer almaktadır. Mektupta kesin bir red ifadesi bulunmakla birlikte, kenarlardaki notların bazıları metni, ilerde yayımlanmak üzere düVII zeltmek ve iyileştirmek amacına yönelik gibi görünüyor; bazılan ise kesin bir yayımlamama kararını dile getiriyor. Hetzel’in görüşlerini ayrıntılı biçimde buraya almayıp, aralanndan en anlamlı olanları” na işaret etmekle yetineceğim. Hetzel daha ilk satırlardan itibaren düzeltmeye başlıyor: Jules Verne’in uydurduğu yeni terimleri beğenmiyor. İlk bölüm ün başlığı ( Socü!te genera/e de Credit instructionnel – Genel Eğitim-Öğretim Kredi Kurumu), instructionnel sözcüğüyle ilgili olarak şöyle bir yoruma konu oluyor: “hoşa gitmeyen bir sözcük -kötü kurulmuş- özellikle başlangıç için [uygun değil]. Orada bir engel gibi duruyor. Fourier’nin uydurduğu bir sözcüğe benziyor. Başlarda uydurma sözcüklerden kaçinmalı.” Yayıncının gözlemleri çoğu kez Jules V erne’in metninin kendi gözünde merak ve ilgi uyandırmayışına ilişkin oluyor: “Birinci bölüm hiç sürükleyici değil; işime gelmez”; “bana göre bütün bunlar eğlendirici değil”; “bu numaralar hiç olmamış”; “bütün bu dergiyi çocukça buluyorum”; “bütün bunlar sakillik kokuyor; ölçü yok, beğeni de yok”. Bir yerde Hetzel’in tepkisi daha şiddetli olmuş. “Büyük Dramatik Kırkambar” memurlarının geliştirmekte olduklan bir piyese Jules Verne’in verdiği ad (“Pantalonunun önünü iliklesene”) karşısında afallayanyayıncı sayfanın kenarına “Siz keçileri mi kaçırdınız kuzum!” diye yazmış. Hetzel ayrıca Verne’in “il dit – dedi” yerine ikide bir “il flt-yaptı” deVIII yişini kullandığına işaret ediyor ve öykünün kahramanı Michel’den söz ederken, “o hiç demiyor, hep yapıyor!” diyor. Buraya kadar yayıncının, aslında genç yazarın elyazmasını düzeltme ve iyileştirme niyetinde olduğunu düşündürecek uyanlardan başka bir şey yok. Fakat bunlarınyanı sıra reddetme anlamına çekilebilecek başka notlar da var: “Aziz dostum, o uzun diyaloglar sizin zannettiğiniz şeyler değil. Yapay olarak oraya konmuş gözüküyorlar.

Öyküdeki durum ve koşullar onları doğal olarak içermiyor. Bu usul Dumas gibi birinin kaleminde, serüven dolu bir kitapta işe yarayabilir, ama burada bıktınyor”; “Bütün bunlar en ucuzundari gazetecilik; kafanızdaki fikirlerin bile çok altında kalıyor.” Dahası: “Kahramanınız Michel, dizelerine bakılırsa, kaz kafalının biri. Paket taşıyarak da olsa şair kalamaz mıydı? “; “N e yaparsam yapayım, bütün bu eleştirilerin, bu varsayımların ilginç olduğuna bir türlü inanamıyorum”; “Hayır, hayır hayır! Başarılı olmamış! Bu kitabı yazmak için yirminci yaşınızı bekleyin. Siz ve Michel’iniz daha on dokuz yaşında evlenmek istiyorsunuz”. Bu sonuncu cümle zaten bir fal gibi doğru çıktı, zira Jules V erne’in Yirminci Yüzyılda Paris’in kahramanı gibi Michel adını taşıyan oğlu, bir aktrisle evlenebilmek için, on dokuz yaşında iken rüştüne ermiş olduğunu resmen onaylattı, [baba otoritesinden yasal olarak çıktı]! Retzel’in bir başka uyarısı ise daha da keIX sinkesti: “Sizin bu kehanetlerinize kimse inanmayacak” ve, bir yayıncı için daha beteri, “bunlarla kimse ilgilenmeyecek” … Elyazmasının kenar boşluklarında ayrıca Jules Verne’in “genişletilip geliştirilecek” ya da “ayrıntılandırılacak” türünden notları da bulunuyor ki bu nokta, bir ara, yayımlanabilir umuduyla, müsveddenin üzerinde değişiklik yapılmasının söz konusu olduğunu akla getiriyor. Fakat red yanıtı o denli net ve kesin oldu ki, Jules Verne bir daha bu romanı Hetzel’e önermeye kalkışmadı. Söz konusuyanıt Hetzel’in 1863 sonlarında ya da 1864 başlarında yazmış olabileceği tarihsiz bir mektupta3 dile getirildi. Bundan bazı pasajları buraya alıyoruz: “Azizim V erne, bugün size yazmak zorunda kalmamak için pek çok şey verirdim. Olanaksız bir işe girişmişsiniz ve -buna benzer işlerde sizden önce güçlerini deneyenler gibiçabanızı başanya ulaştıramamışsınız. Romanınız Beş Hafta Balonla Seyahat’in yüz kadem altında. Bunu bir yıl sonra tekrar okursanız benim fikrime katılacaksınız. Magazİn gazeteciliği bu, üstelik hiç de iyi seçilmemiş bir konuda … Kusursuz bir şey bekliyor değildim. Yine söylüyorum, yapılamayacak bir şeyi denediğİnizi biliyordum; ama doğrusu daha iyi bir X sonuç bekliyordum. Romanınızda hiçbir ciddi gelecek sorununun çözüldüğü görülmüyor; daha önce defalarca yapılmış bir suçlamaya benzemeyen hiçbir eleştiri yok.

Beni asıl şaşırtan, bu kadar heves ve coşkuyla, adeta bir tanrısal itilişle, bu kadar bıktırıcı, bu kadar cansız bir şey meydana getirmiş olmanız … [ … ] Üzülerek söylüyorum, burada gerçekten üzülerek size yazmak zorundayım ki, çalışmanızın yayımianmasını sizin kendi adınız için bir felaket olarak görürüm. Bunu yayımlarsak herkes Balon’un mutlu bir raslantı eseri olduğunu sanacaktır. Şu an elinde Kaptan Hatteras olan ben tam tersine burada talih kuşunun kaçırılan şey olduğunu biliyorum, ama okurlar bunu bilemez ki [ … ]! Kendimi az çok bilgili ve yeterli saydığım konulardan -edebi konulardan demek istiyorum, yeni bir şey sanmayın- bunlara birazcık bulaşmış bir salon adamı, bir sos1 ete kişiliği gibi söz ediyorsunuz. Sanki ilk temsiliere gidip o herkesin bildiği basmakalıp olay ve durumları yeni keşfeden ve bundan kendine doygunluk payı çıkaran biri gibi… Ne övgü ne de yergi olarak söylüyorum bunu… Söylenmeye değer, onun için …

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir