Marie Vaudescal – Cile Hanım ile Aslankoyun

Çile Hanım ile eski dostu Kocabeyin Tahtakafa, ateşin başına rahatça oturmuş sohbet ediyorlardı. Her zamanki gibi Çile Hanım’ın elinde örgüsü vardı. Örgünün yünü, Çile Hanım’ın ayaklarının dibinde yatmış olan Aslankoyun’dan geliyordu. Böylece, yaşlı kadınla minik koyun beraberce çorap örüyorlardı. Hem de ülkenin en sıcak tutan ve en kalın çoraplarını. Onlar sayesinde kim bilir kaç kişinin soğuk kış günlerinde ayak parmakları donmaktan kurtulmuştu! 5 O akşam, Kocabeyin Tahtakafa yerinde duramıyordu. Şehirden yeni dönmüştü. Orada, ona meşhur Zihni Sinir Ödülü’nü vermişlerdi. En son icadı Çufçufet için. – O kadar mutlu oldum ki, diye anlattı Kocabeyin, gidip kendime yeni bir çift bot aldım. Hem de son moda. Çile Hanım’la Aslankoyun, Kocabeyin’in ayaklarına bakhlar. – Botları Çufçufet’ in içinde bıraktım, diye açıkladı Kocabeyin. Fazla genç işi gibi geldi bana. Millet gülmesin sonra.


O kadar darlar ki insan ayağını içine ancak sokabiliyor! 6 Çile Hanım gülümsedi. Aslankoyun yüzünü ekşitti. Kocabeyin gittikten sonra koyun homurdandı: – Son modaymış! İnsan ayağını içine ancak sokabiliyormuş! Sen de gülüyorsun. Çile Hanım omuzlarını silkti. – Bir düşünsene, diye hırsla sözlerine devam etti Aslankoyun. Eğer bu botlara insanlar ayaklarını ancak sokabiliyorsa, o zaman çoraplarını nasıl sığdıracaklar içine? Bak görürsün bu bot hikayesi batıracak bizi! – Sen de illa dert edecek bir şey bulur- sun, diye cevap verdi Çile Hanım, yatmaya giderken. Ama Aslankoyun haklı çıkh. Birkaç hafta sonra herkes çılgın gibi yeni botlardan almaya başlamışh. Çorap sahşları çöktü. Şehrin ayakkabıcısının vitrininde şu yazı okunuyordu: “Lamartin botlarıyla o kadar ince görüneceksiniz ki gözlerinize inanamayacaksınız!” Çile Hanım, elinde çorap dolu sepetiyle dükkana girdi. Onu görünce satıcının yüzü değişti. – Sizin çoraplardan bir tane bile satamadım, dedi mahcup mahcup. Müşteriler ayaklarında çorapla botlarını giymeyi denediler ama botlar o kadar dar ki … Bacağını kaldırıp gösterdi. Kendisinde de o dar botlardan vardı. – O yüzden, insanlar çıplak ayakla giyiyorlar botları, diye sözlerini tamamladı satıcı.

Çile Hanım dükkandan çıktı. Getirdiği bütün çoraplar sepette aynen duruyordu.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir