Paul Watzlawick – İyideki Kötü

Sevgili okur! Dilde henüz tam bir ifadesi bulunmayan, ama nihai reçete çözümler biçiminde açabileceğimiz birtakım çözümler var. Reçete çözümle neyin kastedildiğini herkes bilir. Nihai çözüm sözünün o ürpertici dolaysız anlamını ise sadece benim gibi ileri yaştaki AvrupalIlar biliyor. Bu açılmış içerikle iki kavramı bir arada kullanmış oluyoruz. Diyeceğim, burada sözü edilen çözüm öylesine bir reçetedir ki, sorunla 9 birlikte sorunun yanını yöresini de kazıyıp atmak anlamına gelir. Tıpkı bir hekim esprisinde söylendiği gibi: Ameliyat iyi geçti, hasta sizlere ömür. Yani bulacağımız ifade yeni olsa da, bununla dile getireceğimiz insani pervasızlık, ilk çağlardan beri bilinen bir şey. İzninizle ifadesini aradığımız şeyi ‘Macbeth’ tragedyası örneğinden giderek sergilemek istiyorum. Shakespeare’in yapıtındaki birçok tiplemenin derinliği ve anlaşılmazlığına kıyasla “Macbeth”deki üç cadının rolü oldukça bellidir. Patroniçeleri, uğursuz kader tanrıçası Hekate onlara, Macbeth’in düşüşünü kesinleştirmek için, kendisine görkemli bir gelecek kehanetinde bulunmaları görevini verir. Sınırsız iktidar hırsını okşadığı için Macbeth’in bu kehanete inanması o derece kolay olmuş ve cadıların kehanetini doğru çıkarmak için didinirken geri dönülmez sona yönelmiştir. Hekate’nin neden M acbeth’in (ve ilerde göreceğimiz gibi daha başka birçoklarının) düşüşünü bu kadar istediğine akıl sır erdirmek pek mümkün değil. Bu isteğin varolduğu ve Hekate’nin isteğine ulaştığı konusunda ise Shakespeare tereddüte yer bırakmıyor. Şimdi amacım, Hekate’nin böyle bir nihai reçete çözümü nasıl tezgâhladığı hakkında sizleri bilgilendirmek. Bunun için Macbeth’in yanı sıra, daha yeni vakalara ilişkin seyir tabloları da vereceğim.


Bilmiyor olabilirsiniz diye, saygıdeğer okurum, şunu hemen belirteyim: Hekate ekibinin yıkıcı faaliyetleri M acbeth’in 11. yüzyılda başına gelen olaylarla sınırlı değil kesinlikle; bunların zaman üstü ol10 duğunu söylemek doğru olur – tabii şu farkı da unutmamalı, Hekate’nin elinde 9 yüzyıl sonra bugün çok daha rafine teknikler bulunmaktadır. Ama temel ilkeyi “Macbeth”de görebiliriz. Cadıların, Macbeth’i geri dönmenin anlamsızlaştığı noktaya kadar getirmeyi başarmış olmalan, Hekate’ye yetmez. (“Öylesine batmışım ki kana, durup bir baksam, geri dönmek de zor, ileri gitmek de”) Çünkü “kendi eliyle yarattığı vahşet”in içinde Macbeth azap çekmektedir. “Yeterince pişmemiş aceminin korkusu”dur bu [III/4]; demek ki kendi sonunu getirmeye yeterince hazır değildir ve bakarsın yandan sıvışıverir. Hekate böylece astlarının işinde bir terslik sezer ve yönetimi kendi eline almak zorunluğunu hisseder: Haksız mıyım, kendini bilmez sünepeler? Ölüm ve hile işlerinde Macbeth’e dolap çeviren sizler; Ben ki kraliçesiyim Her uğursuzluğun kaynağı gücünüzün Hiç çağrıldım mı kendi payıma düşeni yapmaya Ya da sanatımızın görkemini göstermeye? [III/5] Peki Hekate ne yapar da, Macbeth’in basiretini bağlar ve yaratılan vahşeti onarmaya va henüz kurtanlabilecek olanı kurtarmaya yönelmesini engeller? Gerçi Hekate, gönül okşayan çağrıların insanı sürükleyebileceği en ürkütücü şeye, yani Macbeth’i şansına inanmaya yöneltecek kadar ileri gitmez. Bunun yerine cadılarına, onu güven duygusuyla yanıltma emrini verir: 11 Ölümü ve kaderi horlamalı Macbeth, Uğramasm merhamet ve korku yurduna; V e bildiğiniz gibi sizin de, Ezeli düşmanıdır ölümlülerin güven. [III/5] Cadılar ona kesin güvende olduğunu bildirirler, iki durum dışmda. Birincisi: Kan dök, cesur ve kararlı ol; ^ v aldırma kimsenin gücüne / 1 Kadından doğmuş hiç kimse Macbeth’e zarar veremez; İkincisi ise: Macbeth hiç yenilmeyecek, / ‘„Büyük Birnam ormanı ona başkaldınp Dunsinane tepesine yürümedikçe. [ÎV/I] Bu iki durum da Macbeth’e olamaz gibi geldiğinden kendini güvende hisseder, artık asıl kötülüğü yapmaya hazırdır. Aksiliğe bakın ki, ağaç dallarıyla kamufle olmuş düşman ordusu bir orman misali, kalesi Dunsinane’a adım adım ilerlerken, doğum meselelerinde pek bilgili olmadığı anlaşılan Macbeth sezeryan doğumlu Macduff tarafından öldürülür. Kuşkusuz Macbeth, Hekate’nin uygulamalarından sadece biri, ama en tanınmışıdır. Hekate’nin işleri Antik Dionysos çağına kadar gerilere uzanır; ayrıca Hekate’nin dünyaya uğursuzluk yaymak için benzer nihai reçete çözümler uyguladığı ve uygulamaya bundan sonra da hazır olduğu çok daha yeni 12 vakalar da çıkıyor karşımıza. Yaptığım ayrıntılı ve uzun yıllara yayılan incelemeler sonunda, Hekate’nin kendine özgü taktikleri hakkında bazı somut ipuçları verebilecek duruma geldim.

Burada iki noktayı herkesin anlayışla karşılayacağını umuyorum: Birincisi, meslek sim olduğu için, kaynaklarımı açıklayamam, bu yüzden de istisnasız tüm yer ve kişi isimleri benim tarafımdan değiştirilmiş bulunmaktadır. İkincisi, Hekate bugün artık yanında uluyan köpekleriyle dolanan, hayal ve hayaletlerin üç kollu tanrıçası olarak boy göstermemektedir. Bugün, Akdeniz sahillerinde lüks bir villada yaşamaktadır. Dışardan bakıldığında bu villanın tekinsizliğine ilişkin hiçbir şey sezemezsiniz, tıpkı Hekate’nin, modem günlük yaşamımızın kazanmalarından yararlanan, görünürde zararsız yöntemlerinde de böyle bir tekinsizlik göremeyeceğiniz gibi. Bu kitaba bir vakanın tablosunu çizerek başlamak ve sonunda aynı vakaya dönmek istiyorum. En uygun takma isim olan Herkişi’yi ne yazık ki Hugo von Hofmannsthal sahiplenmiş bulunuyor; ben de taklikçi durumuna düşmemek için bu kişiyi Adamımız olarak anacağım.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir