Sally Prue – Yıldızmeyvesi Ağaçı ve Diğer Hikayeler

Uzun zaman önce, çok zengin b ir adam , | b ü yük servetini iki oğluna bırakıp ölm üş. “Yaşasın!” diye bağırarak, coşkuyla zıplam ış b üyük oğul. “Babam so n u n d a öldü ve b en de artık zenginim ! Şim di istediğim i alabilir ve gün boyunca hiçbir şey yapm adan sadece pasta yiyebilirim !” “Evet ve artık yoksullara da yardım edebileceğiz,” dem iş k ü çü k oğul. Fakat b ü y ü k oğul, çok açgözlüym üş. Yoksullara p ara verm ek istem iyorm uş. H atta m irası küçük kardeşiyle paylaşm aya bile niyeti yokm uş. O gece büyük oğul, babasının evine gizlice girip tü m kapılara Ertesi sabah kardeşi geldiğinde ona, “Ü zgünüm ,” dem iş. “Sanırım çok geç kaldın. A rtık burası b en im evim.” K üçük oğul bu d u ru m a çok şaşırm ış. “Fakat babam , servetinin ikim iz arasında eşit şekilde paylaştırılacağını söylemişti,” dem iş. Büyük oğul h er ne k ad ar açgözlü ve huysuz da olsa kardeşinin haklı o ld u ğunun farkındaym ış. B abasının serveti ikisi arasında paylaştırılm ak zorundaym ış. 4 “Tabii ki paylaşm alıyız!” dem iş kibarca. “Ben de farklı b ir şey dü şü n m em iştim zaten.


O zam an, şeyyy, b en evi ve içindeki h er şeyi alayım . H azine sandığı, güm üş çaydanlık da dahil, sen d e …” İstem ediği bir şeyler var m ı, diye etrafına bakınm ış. Tam kapı paspasını kardeşine verm eye k arar verm işken ön çitlerin y an ın d a d u ran yıldızm eyvesi ağacını fark etm iş. 5 . yıldız m eyvesi ağacını al!” diye bağırm ış. A ğacın üzerinde altın m eyveden b ir sü rü varm ış am a tatları ekşiym iş özellikle de pasta yem eye bayılan birisi için. İşte işler b u şekilde değişm iş. Büyük oğul, h er gün daha da şişm anlayarak babasının evinde yaşam aya başlam ış. K üçük oğul da eşi ve çocuklarıyla kulübesinde yaşıyorm uş. K üçük oğulun her gün yaptığı tek şey yıldızm eyvesi ağacını sulayıp ilk olgun m eyveyi pazara götüreceği g ü n ü beklem ekm iş. 6 Bölüm 2 En so n u n d a ilk yıldızm eyvesinin ağacının olgunlaştığı gün gelip çatm ış. K üçük oğul ertesi gü n m eyveyi pazara g ötürm ek için, hevesle uyanm ış. Fakat elinde sepetiyle ağaca tırm an d ığ ın d a, olgunlaşm ış m eyveyi neredeyse b itirm ek üzere olan bir kuzgunla karşılaşm ış. Ertesi sabah kuzgun yine ordaym ış ve yine ve yine ve o n d an sonraki gün yine. Zavallı küçük oğul, ne yapacağını bilem iyorm uş, o da akşam ağacın altındaki yam ru y u m ru zem ine o tu ru p kuzgunu beklem eye başlam ış.

K üçük oğul b ü tü n gece orada bekleyip durm uş. K endisine eşlik eden tek şey, abisinin pasta yerken çıkardığı şapırtıların sesiymiş. S onunda güneş, parlayan b ir ışık halkası gibi dağların üzerin d en yükselm iş ve kocam an, siyah bir kuş gürültüyle k anatlarını çırp arak gelmiş. Kuş, pat diye yıldızm eyvesi ağacının dalların d an birine konm uş. 8 G enç adam ayağa kalm ış. K ibarca eğilerek, “Affedersiniz,” dem iş. “A caba kendinize başka b ir kahvaltı bulm anız m ü m k ü n m ü? Belki güzel solucanlar?

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir