Thomas Berhnard – Kireç Ocağı

fakat bır ileri bir geri yımirhen incelerneyi düşünece�ime, demiş Wieser’e, adımlarımı sayıyor ve delirecek gibi oluyorum . . . . Konrad’ın beş buçuk yıl önce kireç ocağını aldığında ilk iş bir piyano getirtip birinci kattaki odasına koydurduğu söyleniyor laska’da; Mugner çiftliğinin kahyası Wieser’e göre bunu yapmasının nedeni sanat aşkı değil, Trattner çiftliğinin kahyası Fro’ya göre yıllar süren zihinsel çalışmanın had safhada yıprattığı sinirlerini yatıştırmakmış, Fro’nun söylediğine göre Konrad’ın piyano çalmasının aslen nefret ettiği sanatla ilgisi yokmuş, hep doğaçlama çalmış ve Wieser’in söylediğine göre her gün çok erken ve çok geç vakitte birer saat açık pencerelerin önünde, metronomu da açarak piyanosunu tıngırdatmış . . . . ikinci işi -bir yandan korkudan, diğer yandan ateşli silahiara olan tutkusundan-, önceki yıl ölen orman denetçisi Ulrich’in mal varhğından hatırı sayılır miktarda eski ama gayet düzgün çalışan \\’:inzl, Vetterli, Gorosabel, Mannlicher vesaire marka silah satın almak olmuş, daha baştan son derece ödlek bir tip olan Konrad (\Vieser) bu silahlarla, bilhassa üzerinden pek de uzun süre geçmemiş ve hala aydınlatılamamış olan çiftlik sahibi Mugner ve Trattner cinayetlerini göz önünde bulundurarak gittikçe artan ölçüde korkaklaşıp tetikte olmak suretiyle kireç ocağını hırsızlardan ve genel anlamda tabiri caizse yabancı unsurlardan korumak istiyormuş … . . . yıllarca süren yanlış ilaç tedavisinden ötürü neredeyse tamamen sakat kalan, hayatının yarısını kendisi için özel olarak yapılmış, Fransız malı bir tekerlekli sandalvede oturarak geçiren. kızlık ‘ ‘ soyadı Zryd olan ve Wieser’in söyledi�ine bakılırsa acıları nihayet son bulan karısına Konrad, Mannlicher marka bir karalıınan nasıl kullanacağını öğretmiş, bunun haricinde tamamen sanınması: olan kadın da söz konusu tüfe�i emniyet kilidi açık olarak. kolay ulaşılır şekilde tekerlekli sandalye�inin arkasına saklamış: aralık ayının yir7 mi dördünü yirmi beşine bağlayan gece Konr;ıd onu işte bu silalıla kafasının arkasına iki (Fro), şakaklarına iki (Wicscr) cl ateş ederek, birdenbire (Fro), çiftin yaşadığı evlilik cehenneminin sonunda (\Vicser) vurmuş. Kireç ocağının yakınlarındaki en ulak hareketin hile Konrad’ı tetiklediği söyleniyor Laska’da; bilindiği üzere dört buçuk yıl önce, yani oraya taşındıktan kısa bir süre sonra da, işten dönerken sırt çantası ve tırmığıyla kireç ocağının önünden geçen oduncu ve korucu Koller’i hırsız sanıp sol arnzundan vurmuş ve akabinde dokuz buçuk ay ağır hapse mahkum edilmiş. Laska’da, Konrad’ın büyük bir kısmı hakaret ve hafif ya da ağır yaralamadan oluşan on beş sabıkasının da bu vesileyle ortaya çıktığı söyleniyor. Cezasını şu anda da hapis bulunduğu Wels Bölge Cezaevi’nde çekmiş … . . . şüphesiz sıradışı ama aynı zamanda silik kişiliğine ilgi duyanlar, �ani istisnalar hariç herkes yavaş yavaş onunla selamı sabahı kesmiş, insanlar bir yandan onun parasını, bir yandan da onunla hiçbir alakalannın olmamasını istemişler. Ben de Konrad’la birçok kez Lambach’a, birçok kez Kirchham’a giden yolda, iki kez de tepedeki ormancia karşılaşmış ve her seferinde kaşla göz arasında tıp ya da politika ya da yalnızca doğa bilimleri ya da tıp-politika ya da doğa bilimleri-politika ya da tıp-politika-doğa bilimleri konulu, az biraz laubali bir sohbetin içine çekilmiştim; bunu daha sonra anlatınm . . . . Lanner’deki söylemiye göre Konrad kansını iki kurşunla, Stiegler’deki söylemiye göre tek kurşunla, Gmachl’daki söylemiye göre üç kurşunla, Laska’daki söylemiye göreyse bir sürü kurşunla vurmuş. Kesin olan tek şey, şimdiye kadar, öyle varsayıyoruz ki mahkemedeki bilirkişiler hariç, hiç kimsenin Konrad’ın karısını kaç kurşunla öldürdüğünü öğrenemediği. .. . . . ancak on beşinci suç için görülen dava, Bayan Konrad ‘ın kocası tarafından vurulması olayma ilişkin, zaman içinde tuhaf bir biçimde daha da koyulaşan karanlığa, Wieser’in söylediği gibi sadece hukuki anlamda da olsa, ışık tutacaktır … .. . tabiri caizse kanlı cinayetin ardından Konrad’ın teslim olduğu yolundaki, daha ocak ayında yayılan tahmine karşın bugün artık onun teslim olmadığı biliniyor; daha dün yeni hayat sigortalanndan üçünü yapmayı başardığım Laska’daki söylemiye göre jandarmalar onu iki günlük aramanın ardından nihayet kireç ocağının arkasın� daki içi �urumuş ve donmuş gühre çukurunda bulmuşlar. iddialar şöyle: Evin hizmetiisi olduğu söylenen Höller onları kireç ocağın8 daki cndışe verici sessizlikten haberdar ett i kten son ra jan darmalar zor kullanarak ocağa girmiş ve tekerlek li sandalyesindeki maktulü görmüşler ama Bayan Konrad’ın kat i li old uğunu kolayca hemen anladıkl arı kocasından iz yokmuş . Yukarıdan a<;>agıya büt ün kirec,: ocağını defalarca didik didik aramış, sonunda Hölldin oturduğu müştemilatta ve en sonunda çevredeki diğer binalada ki reç ocağının bitişiğindeki ormanlık alanda da arama yapmışlar ama nafile. Ancak ikinci gün jandarma yardımcısı Moritz gübre çukurunun üstünü örten çürük tahtaları kaldırmış ve altında yarı donmuş Konrad’ı bulmuş; tahmin edileceği üzere tam bir bitkinlik halinde olan Konrad kolaylıkla teslim alınıp kireç ocağına, dosdoğru cinayetin işlendiği ve o arada ölü Bayan Konrad’ın yerine tavanarasından indirilen eski bir ot minderin konulduğu odaya götürülmüş. Söylemiye bakılırsa, cinayeti nasıl işlediğine dair bilgi vermeden önce Konrad ‘a temiz kıyafet giymesi için izin verilmiş ama soyunup giyinirken jandarmalar acele etmesi için sıkıştırmışlar, çünkü onu bir an evvel Wels’e götürmek istiyorlarmış. iddialara göre ancak Konrad cinayet odasındaki bir sürü dolu likör şişesini gösterip onları bu içkileri bitinneye teşvik ettiğinde birden hiç aceleleri kalmamış. Artık, yani Konrad ‘la bu kadar uğraştıktan sonra bu likörler onların hakkıyrnış ve denilen o ki jandarmalar dört, beş, hatta altı şişe likörü tutuklu nakil aracında içip bitirmişler ama içkileri gerçekten de Wels Bölge Cezaevi’ne gidene kadar bitirebilmek için Sicking’den hemen sonra Krems üzerinden geçen, altmış ya da yetmiş kilometre daha uzun bir yol seçmiş, Sicking’den Wels’e iki buçuk saatte gelmişler, yani normalde yarım saatte kat edebilecekleri mesafeyi iki buçuk saatte kat etmişler ve Wels’e vardıklarında, kelepçe yüzünden kendi kendine tutuklu nakil aracında herhangi bir yere tutunamayan Konrad, muhtemelen jandarmalardan biri onu sertçe ittiği için araçtan kafa üstü düşmüş, ayağında sadece gri keçe çorapları varmış, çünkü söylenene bakılırsa vakit olmadığı için ona ayakkabılarını giyme fırsatı vermemişler. gübre çukurundan çıkarılırken ayağında olan ayakkabıların içi o kadar gübre doluymuş ki, bunları çıkarmış ama tekrar giyememiş: başka bir ayakkabı giymeyi, yani gidip odasından almayı da acele \’e Wieser’e göre jandarmanın insaniyetsizli�i yüzünden başaramamış: Fro’nun söylediğine göre aslında o so�ukta Konf’ad’ın başını l”ırtmeden götürülmesine kesinlikle izin verilmemeliymiş. Kfmrad en ufak bir üşütmenin feci sonw,:lar do�urabilecc�i. sırasında kafanın arka 9 kısmının kısa bir süre cereyanda kalmasının ölüme neden olabileccği bir yaştayın ış ama öte yandan, olayın kahraman ın ı n korkunç! uğu nedeniyle ve özellikle de Konrad’ın o soğukta, bilhassa o keskin gece sağuğunda gübre çukurunda iki gün geçirdiği ve görünüşe bakılırsa bundan büyük bir zarar görmediği gerçeği göz önüne alındığında, şimdi, üzerinde yine kuru ve nispeten sıcak tutan bir kıyafet varken, ayağında ayakkabı değil de sadece keçe çorap olmasını mahzurlu bulmak gerçekten de gülünçmüş; Konrad önce jandarmalardan ona odasından, ayak bileklerine kadar gelen deri pantolonunu getirmelerini istemiş, onu giyrnek niyetindeymiş, çünkü deri pantolon kendisini soğuktan en iyi şekilde korurmuş ama aşağıda, Konrad’ın odasında olan jandarma yardımcısı Moritz onun bu isteğine uymamış ve deri pantolon yerine alelade, koyu gri bir çuha pantelonla gelmiş, çuha pantolon ve çuha ceketle, elindeki giysileri, yani iç çamaşırı, gömlek, keçe çoraplar, bir de mendili Konrad ‘ın önüne, yere atmış ve ona en hızlı şekilde giyinmesini emretmiş. O arada tüfeğinin dipçiğiyle Konrad’ı çalışma masasının köşesine doğru itenjandarma Halbeis -belli ki, tamamen savunmasız ve Fro’nun ifadesine göre olup bitene tamamen kayıtsız olan Konrad’dan karşı koymasını bekliyormuş- ona defalarca katil demiş; bu da daha cinayetin işlendiği odaya girer girmez Halbeis’ın ağzından katil kelimesini duyan bölge mahkemesi yargıcının, Konrad’ı şimdiden katil olarak nitelemenin jandarmanın haddine düşmediğini söyleyerek onu uyarınasma neden olmuş.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir