“Alo, hareket memurluğu mu?”
“Söyleyin.”
“Kimsiniz? Dyaçihin, siz misiniz?”
“Söyleyin.”
“Bırakın ‘söyleyin’i şimdi! Dyaçihin misiniz, diyorum.”
“Sarnıç katarını yedinci yoldan üçüncüye alın. Evet, ben Dyaçihin.”
“Ben de komutan yardımcısı, nöbetçi amiri Teğmen Zotov. Dinleyin beni, nedir sizin bu yaptığınız? Neden Lipetsk’e altı yüz yetmiş… Kaçtı hele Valya?”
“Sekiz.”
“Altı yüz yetmiş sekiz numaralı katarı göndermediniz?”
“Neyle çektirecektik?”
“Ne demek neyle çektirecektik?”
“Lokomotif yok, efendim! Varnakov’a gidecek katar mı? Altıncı yolda bekliyor, görmüyor musun
kömürle dolu şu dört platformu? Çek katarı oraya.” “Ben lokomotif yok mok anlamam. Bak pencereden altısını arka arkaya görüyorum.”
“Lokomotif katarından mı söz ediyorsunuz?”
“Ne demek o?”
“Bildiğiniz katar işte! Lokomotif mezarlığından geliyor. Boşaltıyorlar orasını.”
“Anladık, peki iki manevra lokomotifiniz yok mu sizin?”
“Teğmenim, manevra lokomotifim iki değil, üç.” “Göndereceğim katarın konvoy komutanı yanımda duruyor, o da üç diyor zaten. Versenize şunun birini!”
“Veremem.”
“Ne demek veremem? Yükün ne kadar önemli olduğunu biliyor musunuz? Bir dakika bile bekletemeyiz.”
“Bu durumu bildirin öyleyse sınıflandırma merkezine.”
“Olmaz, yarım gün oyalarlar.”
Aleksandr İsayeviç Soljenitsin – Kreçetovka İstasyonu’nda Bir Olay
PDF Kitap İndir |