Christie Golden – Warcraft 2 – Büyük Şef

Gul’dan çağırdığında geldi ruhlarını karanlığa bilerek, hatta hevesle satmış olanlar. Tıpkı Gul’dan gibi, onlar da bir zamanlar büyük, ruhani varlıklardı. Bir zamanlar doğayı ve orkların onun içindeki yerini incelemişler; kırlardaki ve ormanlardaki hayvanlardan, gökyüzündeki kuşlardan, nehirlerdeki ve okyanuslardaki balıklardan bilgi edinmişlerdi. Ve bu döngünün bir parçası olmuşlardı: ne daha fazlası, ne daha azı… Ama artık döngünün bir parçası değildiler. Bu eski şamanlar, bu yeni savaş-büyücüleri gücün en saf halini tatmışlardı ve aynı bir bal damlası gibi, bu onlara gerçekten çok tatlı gelmişti. Böylece hevesleri daha da fazla güçle ödüllendirilmişti ve daha da fazlasıyla… Gul’dan her şeyi hocası Ner’zhul’dan öğrenmiş ama sonunda öğrenci öğretmenini aşmıştı. Güruh’un şimdiki güçlü, durdurulamaz yıkım dalgasına dönüşmesi Ner’zhul’un sayesindeydiyse de daha öteye gitmeye onun cesareti yetmemişti. Ner’zhul’un kalbinde, halkının kalıtsal soyluluğuyla ilgili yumuşak bir nokta vardı. Gul’dan’ın ise böyle zayıflıkları yoktu. Güruh dünyada katledilebilecek ne varsa katletmişti. Kana susamışlıklarını boşaltabilecekleri bir gedik kalmayınca da öfkeleri birbirlerine yönelmişti. Kabileler kalplerinde yanmakta olan hayvani arzuları bastırabilmek için çaresiz bir girişimle birbirlerine saldırmıştı. Güruh’a, coşkun katliam ihtiyacını dindirebileceği yeni bir hedef gösterense Gul’dan olmuştu. Yakında artık taze, kolay, olacaklardan habersiz avlarla dolu yeni bir dünyaya adım 1 atacaklardı. Kana susamışlık bir hastalık derecesine varacak ve vahşi Güruh, kendisini yönetecek bir konseye ihtiyaç duyacaktı.


Bu konseyin başına Gul’dan gelecekti. İçeri girenleri başıyla selamladı. Alev alev yanan, dumanlı, küçük gözleri hiçbir şeyi kaçırmıyordu. Sahibinin kölesi olan hayvanlar gibi çağrıya kulak verip tek tek gelmişlerdi. Onun çağrısına… Hepsi masanın etrafında toplandı. Bütün ork kabileleri içinde en çok korkulan, en çok saygı ‘duyulan ve en çok nefret edilenlerdi. Bazıları biçimsiz ve iğrençti, karanlık bilginin bedelini sadece ruhlarıyla ödememişlerdi. Diğerleri hâlâ biçimli sayılırdı. Vücutları tam ve güçlü, kıpırtılı kasları pürüzsüz yeşil deriyle sımsıkı örtülüydü. Karanlık pazarlıkta istekleri bu olmuştu. Hepsi daha fazla güç için her şeyi yapacak kadar acımasız ve kurnazdı. Ama hiçbiri Gul’dan kadar acımasız değildi.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir