H. P. Lovecraft – Toplu Eserleri

R. Lovecraft (1890-1937) Korku Edebiyatı’nın unutulmaz yazarı H. R Lovecraft, 1890 yılında doğdu. Yaşamının büyük bir kısmı Rhode Island’daki Providence’de geçti. Romanlarında doğaüstü bir kurgu yaratarak bu biçemin 20. yüzyıldaki en etkileyici örneklerini verdi. Eserlerinin önemli bir bölümü 1937’deki ölümünden sonra yayımlandı. Bilim adamlarının önerilerimi dinlemeyi, niyeyse, reddetmiş olmaları yüzünden konuşmak zorunda kaldım. Büyük çapta fosil araştırması yapmak ve eski buz örtüsünü tabanına kadar delip eritmek amacıyla Antarktika’ya yapılması tasarlanan sefere karşı çıkış nedenlerimi istemeye istemeye anlatıyorum. Uyarılarım boşa gidebileceği için de, oldukça gönülsüz yapıyorum bunu. Açıklamak zorunda olduğum gerçeklerden kaçınılmaz olarak kuşku duyulacaktır; ama, abartılı ve inanılmaz görünen şeyleri çıkaracak olsaydım, geriye pek bir şey kalmazdı. Şimdiye kadar herkesten gizlenen hava ve yer fotoğrafları bana arka çıkar nitelikteler, çünkü bunlar lanet okutacak kadar canlı ve açıklayıcı resimler. Yine de, sahtekârlık sanatında ulaşılan düzeyin yüksekliği yüzünden bunlardan da kuşkulanılacaktır. Mürekkeple yapılmış çizimler bir sahtekârlık olarak alaya alınacak olsa da, tuhaf teknikleri sanat uzmanlarının dikkatini çekecek ve onları şaşırtacaktır. Bir yandan, sunduğum verileri, verilerin kendi iğrenç inandırıcılıklarıyla ya da ta başlangıç dönemlerine ait son derece şaşırtıcı bazı efsanelerin ışığında tartabilecek kadar bağımsız düşünebilen, öte yandan keşif dünyasını genel olarak bu delilik dağları bölgesine yapılması düşünülen aceleci ve aşırı ihtiraslı bir geziden caydıracak kadar etkili birkaç önde gelen bilim adamının yargı ve değerlendirmelerine güvenmek zorundayım sonunda.


Benim ve arkadaşlarım gibi, küçük bir üniversiteye bağlı, pek fazla tanınmayan insanların böylesine son derece acayip ve tartışmaya oldukça açık konularda etkili olma şanslarının pek bulunmayışı, ne yazık ki gerçek. Ayrıca asıl önem taşıyan konularda kelimenin tam anlamıyla bir uzman olmayışımız da aleyhimize bir durum yaratıyor. Bir jeolog olarak Miskatonic Üniversitesi Keşif Heyetine başkanlık etmedeki tek amacım, mühendislik bölümümüzden Profesör Frank H. Pabodie tarafından tasarımlanan olağanüstü sondaj makinesi yardımıyla Antarktika Kıtasının çeşitli bölgelerinin derinliklerinden kaya ve toprak numuneleri toplamaktı. Bundan başka herhangi bir alanda öncü olma isteğim yoktu; ama, bu yeni mekanik aygıtın daha önceden araştırılmış hatlar boyunca çeşitli noktalarda kullanılmasının alışılageldik numune alma yöntemleriyle bugüne kadar elde edilememiş yeni malzemeleri günışığına çıkaracağını umuyordum. Kamuoyunun raporlarımızdan bildiği gibi, Pabodie’nin sondaj cihazı,hafifliği, kolay taşınabilirliği ve çok farklı sertliklerdeki katmanlarla çabucak başa çıkmak üzere alışılmış artezyen delik açma ilkesini küçük dairesel kaya matkabı ilkesiyle birleştirme yeteneği bakımlarından eşsizdi ve bu alanda devrim sayılırdı. Çelik uç, eklemlenebilen çubuklar, benzin motoru, açılır kapanır ahşap iskele, dinamitleme donanımı, kablolar, döküntü temizleme burgusu, üç yüz metre derinliğe kadar ulaşan yüz yirmi yedi milimetre çapında bir deliğe yetecek kadar boru parçaları ve gerekli aksesuarın tamamı, yedişer köpekli üç kızağın taşıyabileceğinden fazla bir yük oluşturmuyordu. Bu, metal nesnelerin çoğunun yapımında kullanılan özel bir alüminyum alaşımı sayesinde mümkün olmuştu. Antarktika düzlüklerinde çok yükseklerde uçmak üzere özel olarak tasarımlanmış ve Pabodie tarafından geliştirilen yakıt ısıtma ve hızlı ateşleme cihazlarıyla donatılmış dört büyük Dornier uçağı bütün keşif ekibimizi büyük buz bariyerinin kıyısındaki bir üsten, kıtanın iç bölgelerinde uygun noktalara taşıyacak ve bundan sonrası için yeterli sayıda köpekten yararlanacaktık.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir