Carlos Fuentes – Doğmamış Kristof

“Meksika, hüzünlü insanlarla mutlu çocukların ülkesi”, dedi babam, Angel (24 yaşında), tam benim yaratıldığım anda. Az önce, annem, Angeles (otuzunda yok), iç geçirerek, “Okyanus, tanrıların beşiği,” demişti. “Ama yakında mutluluğa zaman kalmayacak, genci yaşlısı hepimiz üzüleceğiz,” dedi babam gözlüklerini çıkararak; menekşe rengi, altın çerçeveli John Lennon gözlükleri. “Madem öyle neden çocuk istiyorsun?” dedi annem tekrar iç geçirerek: “Çünkü çok yakında mutluluk zamanı geçecek.” “Ne zaman gelmişti ki?” “Sen demedin mi? Meksika’da işler kötü gidiyor.” “Cümleye de gel. Meksika zaten işler kötü gitsin diye yapılmış.” Annem ısrarla tekrarladı:“Madem öyle neden çocuk istiyorsun?” “Çünküben mutluyum,” diye kükredi babam. “Ben mutluyum!” diye haykırdı avazı çıktığı kadar, yüzünü Pasiϐik Okyanusu’na dönerek. “En mahrem, en gerici mutluluğun pençesindeyim!” Okyanus, tanrıların beşiği! Annem, yirmilerde Meksika Udžniversitesi’nin rektörlüğünü yapan Don José Vasconcelos’un yayımladığı Platon’un Diyaloglar baskısıyla yüzünü kapattı. Yeşil kapağın üzerinde üniversitenin siyah mührü ve bakır yaldızla yazılmış IRKIM DİLLENDİRECEK TANRIYI düsturu vardı. Ama babam, bir oğlan (ben, sıfır yaşında) peydahlamak istediğini söyledi, tam burada, tatile geldikleri Acapulco’da, “tanrıların beşiği okyanusun önünde mi?” alıntısını yaptı Homerika Vespiçi. Bunun üzerine babam anadan üryan bir halde kumsalda emeklemeye başladı, bacaklarının arasına sürünen sıcak kuma rağmen seksin bacaklar arasında değil; annemin ince, çıplak, masum gövdesini çevreleyen hindistancevizi korusunda olduğunu söyleyerek, yüzü Platon cildiyle kapatılmış olan anneme doğru süründü, beni yarattıkları gün Akapolka’nın yakıcı, sarhoş güneşi altında annem ve babam çırılçıplak. Gracias, gracias, anne baba. “Oğlanın adını ne koyacağız?”

.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir