Clive Cussler – Oregon Dosyaları #3 – Karanlık Takip

Büyük bankaların, merkez bankalarındaki altın rezervlerini tüketmesiyle dünya büyük bir ekonomik krizin eşiğine gelir. Altın ihtiyacını kirli oyunlarla karşılamak isteyen dünyanın bu en büyük bankaları, gözü dönmüş korsanlarla işbirliğine girerler. Eski ajan Cabrillo ve dahi ekibinin kurduğu şirket ise, tüm bu olanlardan habersiz, Oregon adlı gemileriyle insafsız korsanların peşine düşerler. Ancak kendilerini insan kaçakçılığından köle ticaretine kadar varan amansız bir takibin içinde bulurlar. Uzakdoğu, Avrupa ve Rusya üçgeninde süren , Cabrillo ve ekibini ölüme hiç olmadığı kadar yaklaştırır. Gökyüzünden usulca alçalan yaşlı Dassault Falcon jet, Pyongyang’ın on sekiz kilometre kuzeyindeki Sunan Havaalanı’na iniyordu. Kuzey Kore Hava Sahası’na girdiğinden beri onu yakından izleyen MiG uçağı da motorunun alevleri geceyi aydınlatarak oradan uzaklaştı. Falcon’a hangara kadar kılavuzluk edecek kamyonun kasasına bir makineli tüfek yerleştirilmiş, başına da gözlerini nişan aldığı kokpit penceresinden bir an bile ayırmayan bir asker dikilmişti. Jet, havaalanı binasından uzak bir noktaya götürüldü. Daha tekerleklerine takozlar yerleştirilmeden, ellerindeki AK47 tüfeklerini en küçük bir harekette ateşlemeye hazır askerler uçağın çevresini satıverdi. Jette, dış dünyaya kapıları kapalı bu komünist ülkeye davet edilmiş, çok önemli konuklar olduğu için bu önlemler alınmıştı. Motorların susmasından birkaç dakika sonra yolcu kapısı açıldı ve en yakındaki nöbetçiler hemen dikkat kesildi. Kapı ağır ağır aşağıya inerken iç tarafındaki basamaklar açıldı ve yeşil üniformalı, kepli bir erkek kapıda belirdi. Siyaha yakın gözleri ve kemerli burnu, yüzünde sert ve aksi bir ifade veriyordu. Ten rengi, açık çayı andırıyordu.


Bir parmağını gür bıyıklarında dolaştırdı ve çevresini saran askerlere etkilenmediğini gösteren bir bakış atarak uçağın merdiveninden indi. Peşinden de katil suratlı iki erkek iniyordu; biri pahalı bir takım elbise, diğeri ise başında kefiyesiyle Ortadoğulular gibi giyinmişti. Kuzey Koreli üç subay, askerlerin oluşturduğu kordondan geçip uçağa yaklaştı. En üst rütbeli subay resmi bir selam vererek çevirmenin sözlerini Arapçaya tercüme etmesi için bekledi. “Albay Harun, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’ne hoş geldiniz, diyor General Kim Don II ve Şam’dan buraya yolculuğunuzun iyi geçtiğini umduğunu söylüyor. ” Suriye’nin stratejik roket güçlerinin başkan yardımcısı Albay Harun başını eğerek karşılık verdi. “Bu kadar geç bir saatte bizi şahsen karşıladıkları için generale teşekkür ettiğimizi söyleyin. Özellikle Afganistan üzerindeyken uçağın tuvalet atıklarını Amerikalı işgalcilerin üstüne boşalttığımız için yolculuğumuzun daha keyifli geçtiğini de belirtin.”

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir