Ali Çimen – Tarihi Değiştiren Askerler

Tarihe yolculuğumuz devam ediyor… “Galyalılar Romalı askerler tarafından değil, Sezar tarafından mağlup edildi. Roma’nın, karşısında titrediği Kartacalı askerler değil, Hannibal’dı. Hindistan’a korku salan, Makedon mızraklıları değil, Büyük İskender’di. Weser ve Inn’e ulaşan Fransız ordusu değil, Turenne’di. Prusya’yı yedi yıl boyunca Avrupa’nın en görkemli üç gücüne karşı savunan Prusya askerleri değil, Büyük Frederick’di”  (Napolyon) Diplomatlar, siyasetçiler, entelektüeller ve filozofların tarihteki dönemeç ve sıçramalardaki katkıları göz ardı edilemez. Lakin bunların hepsi, hayatları askerler tarafından korunduğu ya da kendilerine askerler tarafından açılan sahalarda manevra kabiliyetine sahip oldukları müddetçe birikimlerini ortaya dökebilmişlerdir. Tarihe baktığımızda yaşadıkları dönemlere ve bazı durumlarda kendilerinden sonraki kuşakların hayatlarına da damgasını vuran en etkili liderlerin, mabetlerden, hükümet konaklarının koridorlarından ya da bilim merkezlerinin parıltılı odalarından değil, daha çok barut, kan ve ter kokan cephelerden geldiklerini görürüz. Tarih boyunca, karizmatik, ihtiraslı, askerlik sezgisi yüksek ve her şeyden önce de, askerliğin mütemmim cüzü cesaretten nasibi almış askerler; milletlerini zaferden zafere koşturmuş, ülkelerinin sınırlarını genişleterek tarih kitaplarının haklı aktörleri olmuşlardır. Ve tabiî ki, ihtirasın ölçüsünü kaçırıp, haklılık çizgisinin dışına taşarak ülkelerini felaketlere sürükleyenler ve lanetlenenler de yok değildir. Her halükarda, ister haklı ister haksız, silaha sarılıp ordularının başına geçenler, eylemleriyle, tarihin köşe taşlarını oluşturup, ağır işçiliğini yaptılar. Çoğunlukla siyasilere düşense, askerlerin çatısını kurduğu bu yapıların, ince işçiliğini yapmaktan ibaret kaldı. İşte bu düşünceden hareketle, ‘Tarihi Değiştiren’ aktörleri mercek altına aldığımız serinin bu başlığını, askerlere ayırdık. Birazdan kendileri ile birlikte geçmişin top patlamalı ve kılıç şakırtılı cephelerinde sipere yatacağınız isimleri, serinin bundan önceki çalışmalarında olduğu gibi, ‘okuldan tarihçi’ editörlerim, Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu Adem Koçal ve İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu Neval Akbıyık ile seçtik. Kitabın hamurunu beraber yorduğumuz bu dostlarımın yanı sıra, Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu değerli meslektaşım İbrahim Varlık da, yorum ve önerileriyle bu çalışmanın oluşmasına katkıda bulundu. Serinin diğer başlıkları olan tarihi değiştiren ‘Konuşmalar’, ‘Savaşlar’ ve ‘Olaylar’da olduğu gibi, bu çalışmada da aynı yol haritasını takip ettik.


Askerlerin kitaptaki dizilişi kronolojik sırayı izlese de, asıl hareket noktamız; günümüz medyasındaki aktüel-popüler bilgi akışı esnasında kendisine en fazla atıfta bulunulan; Hitler, Napolyon, Büyük İskender, MacArthur, Sezar gibi askerlerin okuyucuya daha iyi tanıtılması oldu. Bununla birlikte Pearl Harbor limanını bombalayarak Amerika’nın II. Dünya Savaşı’na girmesine sebep olan Japon Amiral Yamamoto, yine II. Dünya Savaşı’nda Nazileri geri püskürten ve belki de gerçek anlamda savaşın kaderini değiştiren Rus Mareşal Zhukov, Napolyonik Savaşlar sırasında Fransızları Akdeniz’den silerek İngiltere’nin neredeyse bir asır boyunca ‘denizler hakimi’ olmasını sağlayan Amiral Nelson ve Güney Amerika’yı kılıcıyla İspanyollaştırıp, Yeni Dünya’nın zenginliklerini Avrupa’ya taşıyan Cortes gibi; tarihte köklü izler bırakmış, lakin ülkemizde pek gündeme gelmeyen isimleri de sizlerle bir kez daha tanıştırmak istedik. Tüm bunların yanı sıra ‘Tarihi Değiştiren Askerler’ ile, Halid Bin Velid, Alparslan, Selâhaddin Eyyübi, Fatih Sultan Mehmet, Barbaros Hayreddin Paşa, Kanuni Sultan Süleyman ve tabiî ki Atatürk gibi, tarafı olduğumuz siyasal kültürel sahnenin önemli aktörlerinin dünyasına da misafir olabileceksiniz.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

Yorum Ekle
  1. Keşke kitapları böyle korsan bir şekilde dağıtmasanız. Suç olmasını geçtim, birçok kişinin hakkına giriyorsunuz.