Ayşehan Demirtaş – Bir

Hiç insanın yüreği yer değiştirir mi?
Yani diyorum ki;
Hep solda atan kalp, sağda da yaşar mı ve sağ kalır mı?
Ve küçücük bir bakışa insan ağlar mı?
Kimi zaman hatırlananlar ve geriye bakmalar vardır ya
Sorgulamak için kendini ve hayatı,
Konuşacaklarına yada konuşmayacaklarına dinleyen ararsın
Ve içinden söylediklerin dışından da duyuldu mu aradığını bulamazsın!

Sonra boş verirsin.
Ama boşu mu yoksa doluyu mu verdiğini fark edemezsin
Tam da böyle bir an’da
Yani
Derin bir suskunluğu yaşadığın tam da bu an’da
Küçücük bir bakışa oturur ağlarsın…

BÎR. Savaş. Küçük Dalaran diyarını yöneten büyücüler meclisi Kirin Tor’un bazı üyeleri, Azeroth dünyasının hiç bitmeyen kan ve ölümden başka bir şey Sgörmediğini düşünmüştü bir zamanlar. Lordaeron İttifakı kurulmadan önce troller vardı. İnsanlar en sonunda bu dehşet verici tehlikenin üstesinden geldiğindeyse ilk ork dalgası evreni saran dokuyu yırtıp çıkmışçasına yeryüzüne üşüşmüştü. İlk başta hiçbir şey bu şekilsiz istilacıları durduramaz gibi görünse de zamanla korkunç katliam yerini acı dolu bir çıkmaza bırakmıştı. Savaşlar büyük kayıplar vererek kazanılmıştı. İki taraftan da yüzlercesi ölmüş ama görünüşte hiçbir sonuç elde edilememişti. Kirin Tor yıllar boyunca ufukta belirebilecek bir son görememişti. Fakat sonunda durum değişmişti. İttifak nihayet Güruh’u geri püskürtmeyi başarmış ve en sonunda da tamamen bozguna uğratmıştı. Orklarm büyük şefi, efsanevi Orgrim Kıya-met çekici bile ilerleyen orduları durduramamış ve teslim olmak zorunda kalmıştı. Birkaç asi kabile dışında, hayatta kalan istilacılar hazırlanan iskân bölgelerinde toplanmış ve Gümüş El Şövalyelerinin yönetimindeki askeri kuvvetler tarafından sıkı denetim altına alınmıştı. Barışın sürmesi çok uzun yıllar sonra ilk kez, artık soluk bir temenni değil bir umuttu.


Yine de… bir rahatsızlık hissi hâlâ Kirin Tor’un yüksek  konseyini tedirgin ediyordu. Bu yüzden Hava Divanı’nda yüksek düzey büyücülerin en yüceleri bir araya gelmişti. Hava Divanı’nın adı, duvarları yokmuş gibi duran odanın, büyü üstatlarının arkasında akan bulutlarla, ışık ve karanlıkla dolu, engin ve durmadan değişen bir gökyüzü gibi görünmesinden kaynaklanıyordu. Sanki zaman hızlanmıştı. Bu sahneye tutarlılık katan tek şey gri, taş zemin ve oradaki dört elementi simgeleyen parlak elmas semboldü.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir