Bu çalışmamda Hz. Muhammed’in en yakın çevresi tarafından iktidar hırsı yüzünden nasıl bir siyasi cinayete kurban gittiğini anlatmaya çalışacağım. Bunu yaparken de kanıt olarak sadece elimdeki İslami kaynakları kullanacağım: Konuya ilişkin Kur’an’da birkaç ayet var, onları sunacağım; yanı sıra İslam literatüründe güvenilir sayılan hadislerden net bilgiler aktaracağım. Bir de yerine göre müsnedlerden, tabakat ve siyer kitaplarından, tefsir, sebeb-i nüzul denilen ayetlerin sebep-sonuç ilişkisini irdeleyen eserlerden, meşhur İslam tarihçilerinden de bilgiler sunmaya çalışacağım. Kısacası, elimde İslam camiasında kabul görmüş kaynaklardan başka bir veri yok. Zaten hangi eserlerden yararlandığımı dipnot olarak belirteceğim. Ayrıca alıntı yaptığım kaynakların bir listesini de kitabın sonunda kaynakça adı altında ekleyeceğim. Kısacası, bu çalışmam İslami kaynakların bir ürünüdür. Burada, “Asırlar gelip geçmiş, kimse böyle anlatmamış; sadece bu yazar mı bu bilgileri kavrayabildi?” gibi sorular sorulabilir. Ben bu soruların muhatabı değilim. Çünkü az önce de ifade ettiğim gibi, bu bilgileri İslami kesimin kabul ettiği eserlerden temin ettim. Benim için çokluk önemli değil; tersine ilim, akıl ve insanoğlunun yararı söz konusudur. Mesela; bir milyardan fazla insan Hz. İsa’ya şu veya bu şekilde inanıyorsa veya milyonlarca insan öküze tapıyorsa, benim de İsa’ya inanmam veya öküze tapmam gerekmiyor! Her çokluk gerçektir-doğrudur diye bir kural yok: Tıpkı inanç konuları gibi. Biliyorum, karşımda İslam’dan beslenen siyasiler var, safça inanan dini akademisyenler var veya birkaç yayınım satılsın, para kazanayım diyen ve bu nedenle İslam’a toz kondurmak istemeyen İslamologlar var. O bakımdan işlediğim konuları en ufak ayrıntısına kadar sağlam tutarım. Bildiklerimle ilgili gayet emin bir şekilde işimi yaparım. Bu tür kitapları yazmakla birilerinin inançlarıyla oynamak gibi bir düşüncem asla söz konusu değildir. Bana göre eğer insan bir dalda uzmansa ve hele uzman olduğu alan da tüm insanları ilgilendiriyorsa ve ben vicdan sahibiyim, kendimi sorumlu hissediyorum diyorsa, bildiklerini kamuoyuyla paylaşmayıp da, tersine kendisiyle beraber toprak altına götürüyorsa, bundan daha ağır bir kayıp olamaz. Hatta bu bilgiyi harekete geçirmemek bir insanlık suçudur. En azından ben böyle düşünüyorum, bakış açım bu. Bilindiği gibi bundan bir süre önce Danimarka’da Jylands-Posten Gazetesi, İsveç’te de karikatürist Lars Vilks tarafından Hz. Muhammed’in karikatürü çizilmişti. Lars’ın çizdiklerini gördüm ama Danimarka’da çizilenleri görmedim. Benzer yaklaşımlar çok yanlış ve olsa olsa ancak provokasyon olabilir. Ben bu gibi çıkışları yanlış buluyorum. Hollanda’da Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders’in de Hz. Muhammed’in icraatıyla ilgili bir film yapmakta olduğunu basından öğrendim. Bunun ne kadar gerçekçi olduğunu bilemiyorum.
Arif Tekin – Bilinmeyen Yönleriyle Hz.Muhammed’in Ölümü
PDF Kitap İndir |