Niccolò Machiavelli – Hükümdar

Niccolò Machiavelli 3 Mayıs 1469’da Floransa’da doğdu. Soyadı Mali clavelli “kötü çiviler”den gelmektedir. Çiviler ailenin soylu bir aile olduğunu göstermektedir. Bir başka köken bilgisi yanlış bir yazılış biçimi kazandırmıştır soyadına: Macchiavelli. İki “c” harfi yanlış olarak 1800’lerin ilk yarısına dek kullanılmıştır. Soylu aileden olmasına karşın parasız bir babanın oğludur. Babasının oğluna ölmeden önceki vasiyeti “Mutlu yaşayın ve az harcayın” olmuştur. Böyle bir vasiyette bulunan adam bir hukuk doktoruydu ve eskil yazarların tutkulu bir okuruydu. Yazarın kendisi de yoksul bir ailede dünyaya geldiğini; başlarda zorluk çektiğini, ama daha sonra rahat yaşadığını söyler. 1498’in Mart ayı tarihli bir mektubunda Savonarola’nın güttüğü siyasayı şiddetle eleştirmişti. Daha bu mektubunda ileride nasıl bir yazar olacağının ipuçlarını verir. Aynı yıl Floransa Cumhuriyeti’nin ikinci yazmanı olarak sarayda göreve başlar. Çok önemli bir iş olmamasına karşın siyasal yaşama bir ilk adım olması nedeniyle kendisine çok çekici gelmiştir. O yıllarda kentin yönetimini elinde tutan Soderini ailesinin dikkatini çekmişti. Ortaya koyduğu tavır ve davranışlarıyla ikna edici bir duruş sergilediği için dışarıda da kentini gereği biçimde temsil edeceğini düşünmüş olan yöneticiler onu dış ilişkilerden sorumlu biri yapmışlardır.


Yabancı kral ya da yöneticilerin karşısında ülkesinin çıkarlarını korumak anlamında yaptığı girişimlerden ikisi o dönemlerde çok önem taşımaktaydı. İlki, Fransa Kralı XII. Louis’nin sarayına yaptığı ziyarettir ki, Floransa’nın Pisa’yı kuşattığı döneme rastlar; öteki de Cesare Borgia’ya (Valentino) yaptığı ziyarettir. Cesare Borgia, Papa VI. Alexander’ın oğludur ve müthiş bir siyasal ve yayılmacı ihtirası olan biridir. Orta İtalya’da kurduğu egemenliğin sınırlarını Floransa’ya taşımayı aklına koymuştu. 1506’dan başlayarak daha önemli görevler üstlendi. O yıllarda Floransa’nın olsun İtalya’nın olsun o dingin havası dağıldı ve dengesi bozuldu. Çünkü bu kez sahneye bir başka papa çıktı: II. Giulius. O da çok ihtiraslı ve Kilise’nin egemenliğini tüm İtalya’ya taşımak isteyen bir papaydı. Onun yanı sıra Fransa Kralı XII. Louis vardı. 1506’da papaya, 1507’de İmparator Massimiliano’ya, ardından Pisa kuşatmasını sürdüren Floransa ordusuna, 1510’da Fransa’ya gönderildi. Kutsal Birlik’in ilanı öncesi bir kez daha Fransa’ya gitti.

Kutsal Birlik, Fransızlara karşı, Papalık İspanya ve Venediklilerin oluşturdukları bir birlikti. Fransa, Papalık ve İspanya’nın İtalya’da söz sahibi olmalarını desteklemiş, ama bu iki güç daha sonra yaptıkları bu anlaşmayla aralarına Venedik’i de alarak Fransa’nın İtalya üzerindeki egemenliğine son vermişlerdir. Machiavelli ülkesinin o yıllardaki siyasal yaşamında etkin bir işlev üstlenmiştir. 1498 yılında Floransa Cumhuriyeti’nin yönetiminde ikinci yazman olarak görev alır; bu görev alçakgönüllü bir görev olmasına karşın yazarın kendisini göstermesine yaradığı için önem taşır. Siyasal yaşama adım atmış olmaktan büyük bir mutluluk duyan Machiavelli sonradan yapacağı gözlemlerine bir altyapı hazırlamak fırsatını bulmuştur. Görünüşte sınırlı yetkilerle donatılmış olmasına karşın, gerçekte belirli bir önemi içeren bu görevde yazar beklenileni vermiştir. Soderini ailesiyle kurmuş olduğu yakın ilişkiden ötürü monarşi yanlısı Medici ailesi kentte iktidarı ele geçirince sürgüne yollanmıştır. (Bkz. Francesco Vettori’ye Mektup) İtalya’nın özellikle o yıllardaki tarihine bir göz attığımızda ne denli çalkantılı siyasal olaylarla boğuştuğunu görürüz. Bu boğuşma, İtalya’nın Fransa ve Almanya gibi ulusal bütünlük sağlayamamış olmasından kaynaklanır. Avrupa, derebeyliğe karşı kent devletlerini kurmuş ve kentsoylulaşmak çabası içine girmişken XIV. yüzyılda içlerinde en güçlü olanlardan birinin egemenliğine girerek artık kent devletlerindeki demokratik yapılanmadan uzaklaşmış ve monarşiyi benimsemişlerdir. Kent devletleri ne ölçüde demokratikse, monarşiler o ölçüde anti-demokratik siyasal dizgeler olarak ortaya çıkmışlardır. Ama İtalya’nın yazgısızlığı kuzey ve güney İtalya’nın birbirinden kopuk olması ve kuzey İtalya’da aralarında birbiriyle kavgalı Floransa, Milano, Venedik gibi büyük kent devletlerinin bulunması ve İtalya’nın parçalanmış olarak yabancı egemenliğine boyun eğmek zorunda kalmasıdır. Bu parçalanmışlık 1860’a dek sürmüştür.

Ancak Floransa’nın büyüklüğü güçlü askeri ve siyasal niteliklerinden ötürü değildir. Onun önemi tüm insanlığa sunmuş olduğu uygarlık örneğinde ve yüzyıllarca sanat, ekin, yazın ve felsefede Avrupa tarihine yapmış olduğu katkılarda yatar. Machiavelli’nin, yukarıda sözünü ettiğimiz gibi Floransa’nın dış ilişkilerdeki çıkarlarını korumak noktasında ne denli önemli bir çaba gösterdiğini bilmek, bu konudaki becerisini anlamak anlamına gelir. Onun, Fransa Kralı XII. Louis’nin ünlü bakanı Rouen Kardinali’ne verdiği yanıt daha akıllardadır. Bakan kendisine, İtalyanların savaşmayı bilmediklerini söylediğinde, o da Fransızların siyasayı bilmediğini söyler. Bu karmaşanın içinde küçük bir cumhuriyet olan Floransa’nın işi zordu. Zordu, çünkü gerek içerden (Mediciler) gerek dışardan baskı altındaydı. Dahası, 1860 yılına dek ulusal birliğini oluşturamamış İtalya’nın o yıllardaki en güçlü eyalet iktidarlarının da güç yitirmesine ve kimilerinin çökmesine tanık olan yazarımızın özlemle beklediği İtalya birliği düşü, tıpkı Dante, Petrarca ve daha sonra Leopardi, Foscolo, Manzoni’de olduğu gibi onarılmaz yaralar alacaktı. Tüm bu olumsuzluklar ülkesinin yazgısını daha derinliğine düşünmesi gerektiği ve araştırıya dayalı inceleme yeteneğinin olmazsa olmaz bir koşul olduğu yönünde kendisini zorlamış, siyasal yazarlığa eğilimli mizacını devinime sokmuş ve Machiavelli kuramsal ilk yapıtlarını vermeye başlamıştır. Bunlar arasında önemli olanlar, retorik ve akademik söylemlerden uzak güncel yaşanmışlıkların neden ve sonuçlarıyla dile getirildikleri yapıtlar olarak anılmaktadırlar. Örneğin, Del modo di trattare i popoli di Valdichiana ribellati (Ayaklanan Valdichiana Halklarına Nasıl Davranılacağı Üstüne) (1502). Burada uyguladığı yöntem daha sonra olgunluk yapıtlarında göreceğimiz ve eskil atalarının yaşam deneyimleri üzerine kurulu düzenlemelerle günceldeki uygulamaların karşılaştırılması biçimindedir. la Descrizione del modo tenuto dal duca Valentino nello ammazzare Vitellozzo Vitelli, Oliverotto da Fermo ecc (Valentino’nun Vitelozzo Vitelli, Fermolu Oliverotto vd.’ni Öldürürken Takındığı Tavır Üstüne) adlı çalışması da gene o yıllara rastlar.

Machiavelli, Valentino’yu Floransa için bir tehlike olarak gördüğünü söylerken, öte yandan yürekliliğinin örnek olması gerektiğini anımsatır. Yazar, Hükümdar’da Valentino’nun katliamlarına değinirken gereğini yapmış olduğuna ilişkin kendini inandırdığına dönük bir izlenim bırakmak istemektedir sanki.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir