Norman Stuart Sutherland – İrrasyonel

Aristoteles’in affına sığınarak, irrasyonel davranışların istisnai bir durum olmaktan çıkarak standart haline geldiği söylenebilir. Bu durumu araştırarak, günlük yaşamda ve çeşitli iş alanlarında yaşanan irrasyonelliklere dair çarpıcı pek çok örnek derledim. Görünen o ki doktorların, generallerin, mühendislerin, hâkimlerin, işadamlarının ve diğerlerinin kararları da sizin ya da benimkilerden daha rasyonel değil: ancak genellikle etkileri daha zararlı. Fakat irrasyonelliğin yaygınlığına dair asıl kanıtlar, son otuz yıldır psikologlar tarafından yapılan çok sayıda araştırmadan gelmektedir. Psikologların keşifleri –kozmologların keşiflerinin aksine– henüz pek bilinmemektedir. Konu üzerine doğrudan bir araştırma gerçekleştirmemiş olsam da, deneylerinin ustalığından ve zihnin işleyişine dair aydınlatıcı sonuçlarından büyülendim. Bu kitap, sosyal ve duygusal yanlılıklar gibi, irrasyonel davranışa yol açtığı gösterilmiş pek çok etkenin yanı sıra, negatif vakaları dikkate almamak ya da akla ilk gelenin etkisi altında kalmak gibi hatalar sonucu ortaya çıkan tuhaf düşünce tarzlarını bir araya getirmektedir. Pek çok deneysel bulgu o kadar şaşırtıcı ki, okurlar inanmakta güçlük çekebilirler; ancak bulguların neredeyse tümü defalarca tekrarlanmıştır. Şüpheci okurlar için ürkütücü uzunlukta bir kaynak listesi sundum; dürüstlüğümden şüphe duyulduğu ya da belirli konularla daha ayrıntılı şekilde ilgilenme arzusu doğduğu takdirde bu kaynaklara başvurulabilir. Teknik bir dille yazılmış, okunması güç makalelerde yer alan araştırmaları alandan olmayanlar için anlaşılır hale getirmeye çalıştım. Çoğu zaman matematik ve istatistik kavramlarından kaçındım, yine de kitabın son kısımlarında birkaç temel kavramı kullanmak ve açıklamaktan kurtulamadım. Bu, düşünme üzerine bir “kendin başarabilirsin!” kitabı değil, ancak bölüm sonlarında birkaç ipucuna yer verme girişiminde bulundum. Okurlar, düşünce süreçlerini çepeçevre saran çok sayıda tuzağın bazılarından sakınmayı öğrenebilirler –Oscar Wilde’ın “aptallıktan başka günah yoktur,” sözünde doğruluk payı varsa ve okurlar da bu yönde bir istekle irrasyonellikten sakınmaya çalışacak kadar rasyonellerse tabii. Oscar Wilde haklıysa, irrasyonellik fazlasıyla ciddiye alınması gereken bir konudur ve ben de bu görüşe riayet ederim. Kendimi kimseden daha rasyonel bulmuyor olsam da, okurlardan rica ediyorum, kitapta buldukları hataları bana bildirmesinler; sonucunun bizzat irrasyonel olacağını bilmeden, irrasyonellik üzerine hacimli bir literatürü bir araya getirmek yeterince güçtü zaten.


Hangi cinsiyet zamirini kullanacağım konusunda (İngilizce orijinal metin için) bir ikilem yaşadım. Eril zamirlerin kullanılması feministleri kızdırabilirdi; fakat zamirler neredeyse tüm durumlarda irrasyonel tavırlar sergileyen kimselere işaret ettiğinden, eril zamirler kullanmanın daha güvenli olacağına karar verdim; okurlar pekâlâ kadınları erkeklerden daha rasyonel bulduğum sonucuna varabilirler. Son olarak, araştırmalarını yağmaladığım herkesi saygıyla selamlıyor, kitabın sonundaki notlar bölümünde kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum. Hamlet, “İnsan ne muazzam bir eser! Aklı ne kadar yüce!” diyordu. Rasyonelliğin ateşli bir taraftarı olan Thomas Huxley daha da ileri gitmişti: “Yüce bir güç, bir tür saate dönmem ve her sabah yataktan çıkmadan önce kurulmam şartıyla, daima doğru düşünmemi ve doğru davranmamı sağlayacak olsaydı, teklifi hemen kabul ederdim.” Rasyonellik, ister Huxley’nin düşündüğü gibi bir armağan olsun ister olmasın, insanların nadiren rasyonel olduğu, hatta bazen rasyonelliğin yanından bile geçmedikleri kesin. Mesela aşağıdaki soruları nasıl yanıtlardınız bir düşünün. Hangisi daha muhtemel: Mavi gözlü annenin kızının mavi gözlü olması mı, yoksa mavi gözlü kızın annesinin mavi gözlü olması mı? “K” harfiyle başlayan İngilizce sözcükler üçüncü harfi “k” olanlardan daha mı çok? Mülakat yapmak yararlı bir seçme yöntemi midir? Sigara içmek akciğer kanseri riskini on, ölümcül kalp hastalığı riskini ise iki kat artırıyorsa akciğer kanserinden ölen tiryakilerin sayısı kalp hastalığı sonucu ölen tiryakilerden daha mı çok? Ortalama üstü bir sürücü müsünüz? Bir psikoloji deneyi için, birine öldürücü olabilecek şoklar vermeyi kabul eder miydiniz? İnme sonucu ölen insan sayısı kazada ölenlerden fazla mıdır? Dönme dolaba binmek mi bisiklet sürmek mi daha tehlikeli? Birinde günde ortalama kırk beş, diğerinde ise on beş doğum gerçekleşen iki doğumevi düşünün; hangisinde, bir gün içinde doğan çocukların yüzde altmışının oğlan olması daha muhtemel? Bir işi iyi yaptıkları için insanları ödüllendirmek her zaman faydalı mıdır? Kitabın başlığından dolayı tetikte değilseniz, bu basit sorulara verdiğiniz yanıtlardan bazıları muhtemelen irrasyonel. Aslında sorularla ilk karşılaştığımda ben de öyle yanıtlar vermiştim. Dahası, tüm soruları yanıtladıysanız kesinlikle irrasyonelsiniz, çünkü bazılarında yanıt vermeye yetecek kadar bilgi yok. Mutlaka bir yargıya varmak ise irrasyonelliğin en sık rastlanan özelliklerinden biri.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir