Kategori: Felsefi

Milan Kundera – Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği

1950 sonrasının Doğu Avrupa romanını ilkin “sosyalist gerçekçi” eserlerden tanımıştık. Formüllere göre yazılan bütün edebiyatlar gibi, belirli bir klişeleşme, standartlaşma, bir “ortalamalık” vardı bu romanlarda. Anti-Nazi direniş, yeni toplumsal düzenin kuruluşu vb. ortak değer yargıları, ortak yaklaşım, ortak üslupla anlatılıyordu. Bu “gerçekçi”liğin, sözkonusu ülkelerdeki “gerçek”liğe pek uymadığı da seziliyordu. Daha sonraları, Sovyetler Birliği de dahil […]

Marquis de Sade – Juliette #1 – Erdemsizliğe Övgü

Chiviyazıları Littera dizisinde sanal ve sanat eleştirisi ürünleri yayımlanır. Aykırı Edebiyat kitaplığında ise, çeşitli nedenlerle lanetlenmiş, yasaklanmış, ama sonuçta edebiyat dünyasının temel taşları arasında yer almış eserleri tam metin olarak bulacaksınız. Sade, Justine serisini Juliette’i ekleyerek tamamlamış ve bitirmiştir. Justine. “felsefi hikaye” ile geleneksel ifadesinden ayrılmadan genişletilerek yayınlandı. Bununla birlikte çoğalan şiddet, temel biçimi açıkça […]

Lisa Klein – Albia

Karaağaç Ormanı, îskoçya, M.S. 1032 İsimsiz bebek, yün bir bezin içinde, soğuk toprağın üzerinde duruyordu. Tepede dolaşıp duran bir baykuş, pençelerinin arasına aldığı bulut parçalannı, ayın üstüne battaniye gibi örtmüştü. Karanlıkta, Dun Inverness’in taş du-yarlarının arasında iki kişi itişip kakışıyordu. Adam inleyerek sendeledi. Kadın, yani Rhuven, pelerinine sannıp bebeği yerden aldı. Bodur, sık çalılıkların arasından […]

Vladimir Nabokov – Göz

Bu küçük romanın Rusça adı (geleneksel çeviriyazımla) SOGLlADATAY’dır ve vurgu ortadaki hecede olmak üzere ‘Sogli-dart-eye’ olarak telaffuz edilir. Bu ‘casus’ ya da ‘gözcü’ anlamına gelen çok eski bir askeri terimdir ama her iki sözcük de Rusça sözcüğün sahip olduğu esnekliğe sahip değildir. ‘Ulak /emissary’ ve ‘gladyatör’ sözcüklerini aklımda evirip çevirdikten sonra, sesle anlamı birbirine yedirmeye […]

Vladimir Arsenyev – Dersu Uzala

20’nci yüzyılın başlarında, harita çizmekle görevli bir Rus Subayı, Rusya’nın uzak doğusundaki ormanlarda avcılık yapan Dersu Uzala ile tanışır. Medeniyetten uzakta kalmış bu bilge adamı rehberlik yapması için yanlarına alır. Çoğu zaman birliğin hayatını bile kurtaran Dersu Uzala, tecrübesi ve önsezisi ile Rus Subayını kendine hayran bırakır. Rus birliği bu bilge adamdan çok şey öğrenecek, […]

Knut Hamsun – Açlık

Yumruğunu yemedikçe kimsenin bırakıp gitmediği o garip şehirde, Kristiania’da aç sefil sürtüyordum o günlerde… Tavan arasında uyanık yatıyordum, alt katta bir saatin altıyı vurduğunu duydum. Hafif aydınlanmıştı ortalık, insanlar merdivenleri inip çıkmaya başlamışlardı. İlerde, eski “Morgenbladet” gazeteleri döşeli oda kapısında Fenerler işletmesinin bir ilanını görebiliyordum; onun biraz solunda iri siyah harfli bir ilanda fırıncı Fabian […]