Kategori: Klasikler

Victor Hugo – Sefiller – Antik Dünya Klasikleri

Kültür Bakanlığı Yayıncılık; Mösyö Miryel, herkes tarafından sevilen ve sayılan bir din adamı olduğu halde, kimse onun gerçek kimliğini öğrenmeye muvaffak olamamıştı. D Piskoposluğuna atandığı günlerde, kasabada çeşitli dedikodular başlamıştı… Bir rivayete göre, Miryel, “X” eyaleti meclis azalarından, büyük servet sahibi bir asilzâdenin oğlu imiş. İhtilâl öncesi âdetlerine göre, bir baba, büyük oğlunu hem servetine […]

Victor Hugo – Sefiller (Tek Cilt)

Mösyö Charles François Bienvenu Myriel, 1815 yılında, Digne şehrinin piskoposuydu. Yetmiş beşine merdiven dayamış bu adam, 1806 yılından beri burada görevliydi. Anlatacaklarımızın dışında olsa bile, bu Piskoposa dair, burada göreve başladığından bu yana yayılan dedikodulara değinmek istiyoruz; doğru ya da yanlış, kişinin hayatı ve alınyazsına ilişkin kulaktan kulağa yayılanların, genellikle, yaptığı işlerden daha önemli işlevler […]

Victor Hugo – Sefiller (Oda Yayınları)

BİRİNCİ KİTAP -HAKTANIR BİR ADAM 1 PİSKOPOS MYRİEL Mösyö Charles François Bienvenu Myriel, 1815 yılında, Digne şehrinin piskoposuydu. Yetmiş beşine merdiven dayamış bu adam, 1806 yılından beri burada görevliydi. Anlatacaklarımızın dışında olsa bile, bu Piskoposa dair, burada göreve başladığından bu yana yayılan dedikodulara değinmek istiyoruz; doğru ya da yanlış, kişinin hayatı ve alınyazsına ilişkin kulaktan […]

Victor Hugo – Sefiller Cilt #2 (İletişim Yayınları)

1831 ve 1832 yılları, Temmuz Devrimi’yle doğrudan bağlantılı bu iki yıl, tarihin en olağandışı, en çarpıcı anlarından biridir. Bu iki yıl, kendilerinden önce gelen ve kendilerini takip eden yılların ortasında yükselen iki dağ gibidirler. Onlarda devrimin yüceliği vardır, sarp uçurumlar fark edilir. Toplumdaki insan kitleleri, bizzat uygarlığın temelleri, birbiri üstünde, birbirlerine kenetlenmiş katı çıkar grupları, […]

Victor Hugo – Sefiller Cilt #1 (İletişim Yayınları)

Birkaç ay önce, Fransa’nın en güçlü ve en popüler, büyük şairi hakkında, çok kısa bir zaman zarfında Sefiller üzerine, diğer eserleri olan Contemplations ve La Légende des siècles için olduğundan daha da geçerli olacak şu satırları yazıyordum: Burada, yerimiz imkân tanısaydı, şiirlerine hükmeden ve yayılan, fazlasıyla hissedilir biçimde yazarın kendine has mizacının da parçasını oluşturan […]

Victor Hugo – Sefiller (Bordo-Siyah)

1815 Ekim ayının ilk günlerinden birinde, gün batımından yaklaşık bir saat kadar önce, yaya olarak yolculuk yapan bir adam Digne şehrine giriyordu. O sırada, evlerinin pencerelerinde ya da kapılarının eşiğinde oturan tek tük bazı sakinler bir tür kaygıyla bu yolcuya bakmaktaydılar. Orta boylu, geniş ve sağlam yapılı, sağlıklı, dinç bir adamdı. Kırk altı kırk sekiz […]

Victor Hugo – Notre-Dame’ın Kamburu

Bugün tam üç yüz kırk sekiz yıl, altı ay, on dokuz gün oluyor; Parisliler, üç çevre duvarının kuşattığı Ile de la Cité, üniversite ve Şehir’den oluşan kentlerinde, zangoçların olanca güçleriyle çaldığı bütün çanların gümbürtüsüyle uyandı. Oysa o 6 Ocak 1482 günü, hiç de tarihin anısını sakladığı bir gün değildir. Paris’in çanlarını ve burjuvalarını sabahın köründe […]

Victor Hugo – Notre Dame’ın Kamburu

Yazarın Önsözü, Siz ey gençlik aşklarım, hayatımın baharı! Ey bütün anılan alt eden anılarım! Siz ey güneşli günler, ey fırtına yılları! Yaş bakımından daha o çağa yakın olmak, Yürek bakımından ise o çağa bunca uzak! Victor Hugo Bundan birkaç yıl önce, Notre Dame’ı gezerken, daha doğrusu, oraya buraya burnunu sokarken, bu kitabın yazarı, kulelerden birinin […]

Victor Hugo – Bir İdam Mahkûmunun Son Günü

1829 Basımına Önsöz, Bu kitabın ortaya çıkış nedenini anlayabilmemiz için önümüzde iki seçenek var: Ya gerçekten sefil bir adamın son düşüncelerini yazmış olduğu sararmış, düzensiz bir kâğıt tomarı söz konusudur ya da bu adam; bir insana, sanatın yararına doğayı inceleyen bir hayalpereste, bir filozofa, bir şaire rastlamıştır, kim bilir? Belki de kendisine egemen olan ya […]

Vicente Blasco Ibañez – Mahşerin Dört Atlısı

Yıl 1914, mevsimlerden yaz. Avrupa’nın üstüne kara bulutlar çökmüş, fırtına koptu kopacak. İki büyük kampa ayrılmış ülkeler, endüstriyel rekabet, sömürgecilik çıkarları ve tarihsel hınçlardan kaynaklanan hesaplaşmaların peşindeler; o güne değin görülmedik etkinlikte ağır silahlarla donanmışlar, orduları hazır ol durumunda, askerlerinin elleri tetikte, gerginlik içinde bekleşiyorlar. Birçok kez diplomatik girişimlerle önlenmiş bulunan kaçınılmaz savaşın soluğu duyulmada. […]

Uyku Evi – Jonathan Coe

Son kavgaları olduğu belliydi. Ancak bunu günlerdir, hatta belki de haftalardır beklemesine rağmen, şu anda içinde kabaran içerlemeyi ve öfke dalgasını hiçbir şey bastıramıyordu. Kadın hatalıydı ve bunu kabul etmeyi reddetmişti. Öne sürmeye çalıştığı her gerekçe, her türlü uzlaşma ve mantıklı olma girişimi çarpıtılmış, saptırılmış ve kendi üstüne çevrilmişti. Jennifer’la The Half Moon’da geçirmiş olduğu […]

Honoré de Balzac – Ursule Mirouet

Etekleri Tutuşan Mirasçılar,  Nemours’a [4] Paris tarafından girildiğinde, yamaçlarıyla bir yandan bu sevimli ve küçük kent için kırsal surlar oluşturan, bir yandan da ona güzel manzaralı gezinti alanları sunan Loing Kanalı’nın üstünden geçilir. Ne yazık ki 1830’dan sonra köprünün bu yanına birkaç ev yapıldı. Bu mahallemsi yerleşim daha da büyürse kentin görüntüsü zarif özgünlüğünü yitirecektir. […]

Uğultulu Tepeler – Emily Bronte

Romantik Gerçekçi İngiliz bir romancı olan Emily Bronte, üç romancı kız kardeşin ortancalarıdır. Hayatları kadar, sanatları da benzerlik taşıyan kardeşlerin en öne çıkanı, Uğultulu Tepeler’in yazarı Emily Bronte’dir. Yazdığı bu tek roman, yoğun bir lirizmle örülü olmanın yanı sıra, biçimsel açıdan da, titiz çalışmanın, olayları sağlam temellere dayandırmanın az bulunur örneklerinden biridir. Acı bir intikam […]

İvan Sergeyeviç Turgenyev – Rudin

Büyük Rus yazarlarından İvan Sergeyeviç Turgenyev, 28 Ekim 1818’de Orel ilinde doğmuş ve 1883’te Fransa’da, Paris yakınlarındaki Bougival’de ölmüştür. Soylu bir ailenin çocuğu olan Turgenyev, Almanya’da öğrenim görmüş, zamanının felsefe akımlarını benimsemişti. Aydın bir Rus yazarı olarak, ülkesinin durumunu görmezlik edemezdi. Rusya’yı, içinde bulunduğu yoksulluktan, bilisizlikten ve karanlıktan kurtaracak biricik yolun, insanlık kültürünü benimsemek olduğuna […]

İvan Sergeyeviç Turgenyev – Hikayeler 1-2-3

Turgenyev de, öbür büyük Rus yazarları gibi, çok taraflı bir sanat yaratıcılığı göstermiş, roman, küçük büyük hikâye, piyes yazmış, üstelik onlardan farklı olarak, şiir, nesir şiir yazmıştır. Bugün şiirleri üzerinde hemen hemen hiç durulmaz. Turgenyev denince akla Tolstoy’un, Dostoyevski’nin hemen yanı başında yer alan büyük romana, hikâyeci gelir. Ama onun her eserinde kendini duyuran romantik […]

İvan Sergeyeviç Turgenyev – Bozkırda Bir Kral Lear

Bir kış gecesi, altı yedi kişi, eski bir üniversite arkadaşımızın evinde toplanmıştık. Konuşma döndü dolaştı, Shakespeare’e, yarattığı tiplere, bu tipleri doğrudan doğruya insanın “öz”ünü derinden kavrayıp doğru bir biçimde canlandırdığına geldi. Bizi en çok, onların yaşamdan alınmış, adım başı raslanabilir olmaları şaşırtıyordu. Her birimiz, karşılaştığımız Hamletleri, Othelloları, Falstaffları; dahası, duruma göre III. Richard ve Macbeth […]