Size ilk ağızda söyleyebilirim ki, asansörsüz bir altıncı katta oturuyorduk ve bu durum bütün kilolarına karşılık yalnızca iki bacağı olan Madam Rosa için gerçek bir gündelik yaşam kaynağıydı; derdiyle kederiyle. Bize hep anımsatırdı bunu, tabii bir başka şeyden yakınmadığı zamanlar, çünkü aynı zamanda Yahudiydi. Sağlığı da iyi değildi ve size ta baştan söyleyebilirim ki, bir […]
Kategori: Mizah
Elizabeth Gaskell – Eşler ve Kızlar
Çocukluğun eski, sıkıcı işleriyle başlayalım. Ülkenin birinde bir eyalet vardı ve o eyalette bir şehir vardı ve o şehirde bir ev vardı ve o evde bir oda vardı ve o odada bir yatak vardı ve o yatakta küçük bir kız yatıyordu; tamamen uyanıktı ve kalkmaya can atıyordu ama yan odadaki görünmeyen güçtenbir saat gibi kendi […]
Mihail Bulgakov – Usta ile Margarita
Kader, Mihail Afanasyeviç Bulgakov’la ilgili kâğıtlarımın, mektupların, yazıların, notlarımın kaybolmasını istedi. Oysa bunlardan bir kitap doğacaktı. Hastalığın ölüme mahkûm ettiği Bulgakov’un hayatının son günlerinde topladığım biyografik bilgilerin yardımıyla, bu romana, yayımlanırken bir önsöz yazacaktım. Hem şakalaşıyor, hem not alıyorduk. Notlar, Bulgakov’un hayatının en az bilinen bölümüyle ilgiliydi. “Gençliğimde çok çekingendim,” diyordu. “Hayatımın sonuna kadar da […]
Mihail Bulgakov – Köpek Kalbi
Vhouu, vhouu, vhouu hou houuuuuu! Bana bakın, ölüyorum. Eşikte, fırtınanın kopardığı canhıraş çığlıklara bir de benim feryadım karışıyor. Her şey bitti sonum geldi benim. Kafasında leş gibi takkesiyle bir adam, daha doğrusu Maliye Bakanlığı memurla^ rmm kantin aşçısı vücudumun sol yanım iyice haşladı. Süprüntü bir de proleter olacak. Aman Allahım, galiba kemiklerime kadar yandım. Çok […]
Miguel De Unamuno – Çırpınış
Julia’nın eşsiz güzelliği, tarihî bir şehir olan Renada ve dolaylarında dillere destan olmuştu. Şehrin güzellik kıraliçesi gibiydi Julia; şehrin mimari hazineleri arasında canlı, diri bir anıttı adeta. Civar halkı: ‘Katedrali ve Julia Yanyez’i görmeye Renada’ya gidiyorum,’ derlerdi. Onu görmeye gelenler, güzel kızın gözlerinde yaklaşan bir faciayı önceden hisseden endişeli bakışlar buluyorlardı. İ bir işe yaramayan, […]
Metin Üstündağ – Görüşmeyeli uzun zaman oldu
– merhaba.. – merhaba.. – görüşmeyeli, uzun zaman oldu.. – evet.. – neler yaptın.. – sensizliğe alıştım.. – ciddi misin.. – tıka basa.. – niye ki.. – çünkü sen, beni ve hayatımı evvela sırf kendinle doldurdun, sonra da çekip gittin.. – bilmiyordum.. – hiçbir şey bilmiyorsun sen zaten.. kırgınım bu yüzden sana ben çok.. – […]
Douglas Adams – Ruhun uzun karanlık çay saati
Yeryüzünde konuşulan hiçbir dilde “havalimanı kadar güzel” diye bir deyimin olmayışı bir rastlantı sayılamaz. Havalimanları çirkindir. Bazıları ise çok çirkin. Bazılarının ulaştığı çirkinlik derecesi ise ancak özel bir gayretin sonucu olabilir. Bu çirkinliğin nedeni havalimanlarının yorgun, öfkeli ve bavullarının Murmansk’a inmiş olduğunu az önce keşfetmiş insanlarla dolu olması (Murmansk havalimanı bu şaşmaz kurala tek istisnadır) […]
Laurence J. Peter & Raymond Hull – Peter İlkesi
Peter İlkesi’ni bir yaz tatili arifesinde aldım. Daha yarısına gelmeden kendi kendime işte hiçbir zaman eskimeyecek bir kitap! Diye düşündüm, bitirir bitirmez de hem içeriğini, hem de yazarın ilginç üslubunu Türk okuyucusu ile paylaşmaya karar verdim. Çünkü hepimizin her gün karşılaştığı olaylara, durumlara bir filozof gözüyle bakıp, onları bir mizahçı üslubuyla açıklayan kitaba hayran olmuştum! […]
Vladimir Nabakov – Lolita
“Lolita, hayatımın ışığı, kasıklarımın ateşi. Günahım, ruhum, Lo-Li-Ta; Dilin ucu damaktan dişlere doğru üç basamaklık bir yol alır, Üçüncüsünde gelir dişlere dayanır. Lo-Li-Ta” Lolita’yı okumaya karar verdiğinde, (lütfen onun son derece ahlaki bir kitap olduğunu unutma). ‘Lolita ya da Beyaz Irktan Dul Bir Erkeğin İtirafları’; işte, bu satırların yazarının eline geçen ve önsözünü yazmak durumunda […]
Oguz Atay – Tutunamayanlar
Şaksiper Kimdir, Eseri Nedir? Yıllar önce yayımlanmış bir broşürün adıydı bu. Ne yazık ki artık adını hatırlayamadığım müellifi, ünlü İngiliz yazarını şöyle 15-20 sayfalık küçük ama yoğun bir broşürle anlatıyor- du. Kitapçığın kapağında “Şaksiper”in resmi bile vardı. Oğuz Atay’ın hayatını ve eserlerini kapsayan bir önsöz yazmak ça- bası da işte bu “adsız” araştırmacınınki kadar acıklı […]