Evrim Çalkavur – Öğrenen Organizasyon Yolculuğu

Hayatın her alanında olduğu gibi, işyerinde de mutlaka değişik sorunlar oluşur ve onların çözümü gerekir. Bu sorunlar çözülmez ve birbiri üstüne binerse verim ve çalışan memnuniyeti düşer. Çalışanlara sorunlarını nasıl çözeceklerini birileri mi söylesin, yoksa çalışanlar sorunlarını nasıl çözeceklerini kendileri mi öğrensinler? Bir sohbet içinde Erol Erduran, “Herkes öğrenmeyi seviyor, ama öğretilmesinden hoşlanmıyor,” demişti. Arkadaş sohbetinde söylenivermiş bu söz, insanla ilgili gözden kaçırılmaması gereken bir gerçeği ifade ettiği için, beni çok etkilemişti. Örneğin; oyun oynarken öğrenen çocukların coşkusuyla sınıfta ders dinleyen öğrencilerin sıkıntısını karşılaştırın. Bir eğitim sistemi, insanın gelişmesini hedefliyor, onu güçlü ve yetişkin biri olarak gerçekten yaşama hazırlamak istiyorsa, öğretmek yerine öğrenme ortamı hazırlamaya önem verir. “İnsanların öğrenmeyi sevdiği, ama öğretilmesinden hoşlanmadığı” gerçeği, eğitim felsefesinin temeli olmalı. Yaşam, doğası gereği sürekli öğrenmeyi ve gelişmeyi gerekli kılar. Öğrenmek ve gelişmek bir lüks değil, zorunluluktur. Coşkulu, üretici ve verimli insanları yönetenler, çalışanlarına öğretmek yerine öğrenme olanağı sunanlardır. Bu kitap, çalışanların sorunlarını çözerek kendilerine verimli ve coşkulu çalışma ortamlarını nasıl oluşturulabileceğini anlatıyor. Verimli ve coşkulu çalışma ortamını çalışanlar nasıl oluşturacaklar? İşyerinde “öğrenen Organizasyon” sistemini uygulayarak. “Öğrenen Organizasyon” yaklaşımı uluslararası üne kavuşmuş, felsefi ve bilimsel temelleri iyi irdelenmiş bir sistemdir. ABD, Avrupa ülkeleri, Malezya, Çin ve Türkiye’nin de içinde olduğu birçok ülkede uygulanmış ve her bir uygulamada başarılı sonuçlar alınmıştır. Bu uygulamalarda başarının ölçütü nedir? 1.


İşyerinin kârlılığı; 2. Çalışanın memnuniyeti ve verimi. İşinden usanmış ve sıkılmış insanların çalıştığı birçok işyerinde “Öğrenen Organizasyon” uygulaması yeni ufuklar açacaktır. “Öğrenen organizasyon” uygulamalarını, bilimsel düşünceyle kurumlarını yönetmek isteyen eğitim ve iş liderlerine içtenlikle öneriyorum. Öğrenen Organizasyon’larla tanışmam 1994 yılında Peter Senge’nin Beşinci Disiplin kitabını okumamla gerçekleşti. İlerleyen yıllar içerisinde Öğrenen Organizasyon’la ilgili seminerlere katıldım, bu konuda yazılmış pek çok makale ve kitap okudum. Peter Senge’yle tanışmam ise 1998 yılında bir konferans vermek üzere Türkiye’ye geldiğinde oldu. Tanıştıktan sonra farklı zamanlarda ve ülkelerde tekrar bir araya geldik. Peter Senge sevgisi ve alçakgönüllülüğüyle, özellikle de okullar ve “sürdürülebilir (sustainable) bir yaşam bilinciyle” ilgili çalışmalarıyla en büyük ilham kaynağım oldu. Peter Senge’yle tanışmamı izleyen süreçte Öğrenen Organizasyon disiplinlerini somut projelerle yaşama geçiren takımlara koçluk yapmaya başladım. Takımlarla çalışmak, bu kitapta paylaştığım pek çok şeyi öğrenmeme ve başarılı sonuçlar alınmasına katkı sağlayan süreç ve uygulama yöntemlerini geliştirmeme yardımcı oldu.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir