A. Süheyl Ünver – İbni Sina Hayatı ve Eserleri Hakkında Çalışmalar

Büyük İslâm Hekim ve Filozofu İbni Sinâ hakkında ilk şahsî etüdümüz Fakültemizin tedavî Kliniği ve Farmakodinami Enstitüsü Ağrejeliğimiz zamanındadır. «İbni Sina» ismiyle Tedavi Kliniği ve Lâboratuvar mecmuasında No. 4/1931 de neşrolundu ve bunu İbni Sinâ hakkındaki araştırmalarımız takib etti. 1933 de Üniversite inkılâbından sonra kurduğumuz Tıp Tarini Enstitüsünde araştırmalarımız daha esaslı? program içine girdi ve İbni Sina hakkındaki çalışmalarımıza ara verilmedi. Bu senelerde Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti [1] tarafından Türk büyüklerinin tes’idine karar verilmişti. Bu meyanda 21 Haziran 1937 de İbni Sina’nın ölümü 900 üncü yılında bir anma töreni yapılması teklifimiz cemiyetce iyi karşılandı ve Tıp Tarihi Enstitüsü ile teşriki mesaî etmeğe karar verildi. Cemiyet ve Enstitünün müşterek ilmî toplantılarına Ord. Prof. Şemseddin Günaltay riyasetinde Ord. Prof. Dr. Âkil Muhtar Özden, Ord. Prof, Şerefettin Yaltkaya iştirak ediyorlardı. Memleketimizin Tıp ve felsefe sahasında çalışan zevatın makalelerinden ibaret bir eser kurumca neşrolundu. Masrafı Kurum tarafından ödenerek Beynelmilel Tıp Tarihi Cemiyeti müessisi ve fahri reisi Belçikalı Prof.


[1] Türk Tarih Kurumu. – XI – Tricot-Royer ve aynı cemiyet reisi Romanyalı Prof. Gomoiu İstanbul’a davet olunarak yarı Milletler arası mahiyette zengin bir programla 21 Haziren 1937 de Üniversitenin eski konfrans salonunda bir tören yapıldı ve orada İbni Sina eserlerinden mürekkep İstanbul kütüphanelerinden toplanan nefis yazmalar bir sergi hâlinde teşhir olundu. Bir İlmî he’yet te kütüphanelerimizde müştereken verdiğimiz karar mucibince îbni Sina kitap ve risalelerinin fişlerini hazırladı. Ve bunlardan çıkardıkları bir hülâsa ile Sayın Osman Ergin İbni Sinâ Biblioğrafyasını hazırladı ki bu bilahara Mısır’da ve İran’da yayınlananların temelini teşkil etmiştir. Ve bu keyfiyet müellifler tarafından da te’kid ^olunmuştur. Bütün bu araştırmalardan elde edilen fişler Enstitümüzde diğer toplanan vesikalarla birlikte dikkatle tasnif olunarak dosyalara konmuş ve senelerle bunlar sayı ve kıymetçe çok artmış hattâ İbni Sinâ biblioğrafyasını hazırlamak üzere Mısır’dan gelen değerli mütefekkir ve âlim Père Anawati bunlardan cidden faydalanmıştır. Ve bunu eserinin mukaddimesinde iltifatlariyle birlikte yazmıştır. Toplanan bu çalışma mahsulü vesikalar bizim neşriyatımızda ve kongre neşriyatımızda cidden istifadeli olmaktadır. Nitekim Bağdat ve İran İbni Sinâ ihtifalleri raporlarımızı bu sıralanan ve hazırlanan ilmî malzemeden istiâne ederek yaptık. Bu arada 1952 de Bağdad’a ve 1954 İran’a İbni Sina törenleri için yaptığımız seyahatlerde yeniden elde ettiğimiz resim, pullar, vesikalar ve mühim sayıda ilmî neşriyatın da bilhassa iştirâk edenlere hediye verilen İbni Sina neşriyatı da mezkûr dosyalarımızı zenginleştirmiş ve bu suretle zengin bir İbni Sina köşesi teşekkül etmiştir ki bu da bugün devam eden çalışmalarımız ve mes’ud tesadüflerle iştirak ettiğimis bu törenlerle zenginleşmiş ve bu netice, bundan sonraki çalışmalarımıza devam kararını verdirmekte esaslı âmil olmuştur. Şimdi de İbni Sina kütüphanesini tekemmül ettirmeğe gayret ediyor ve mühim bir literatür toplamak üzere olduğumuzu da sevinçle ilm âlemimize bildiriyoruzz. o Bağdad’da İbni Sina Mahracan’ında Arap Birliği camiası Kültür Heyeti, trak ve İran’da alâkadarlarJa temasa geçerek Arapça yazması hasebiyle Arapların da İbni Sinâ’nın Hicrî Bininci dönüm yılında bir ihtifal yapmak tasavvurunda bulunduklarını bildirmişler vâ aralarında bir anlaşmaya varılarak Bağdad’da İbni Sina için b r tören «Mehrecan» yapılmasına ve Mısırm’da tebliğleri neşretmesine ve İran’da medfun bulunduğunu Hemedan şehrindeki yeni türbesinin de yetiştirilerek küşad olunmasına karar verilmişt. Bu anlaşma üzerine 20-28 Mart 1952 de ihtifal Bağdad’da olacak, oradan Hemedan şehrine gidilerek esaslı yapılan türbesinin yeniden açılışı merasimi olacaktı. Fakat İranda’ki faaliyet bazı zarurîsebeblerle bir sene öteye bırakılmış ve ancak Bağdad’daki ihtifal yapılmıştır.

Türkiyeden İrak Hükümetinin davetlisi olarak İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Kâzim İsmail IGürkan, Doçent Ahmet Ateş ve ve eşimle beraber dört kişilik bir hey’et hâlinde Bağdad’a trenle dört gün üç gecede gittik. Bir hafta heyetimizi ayrı bir evde ve hususi bir vasıta tayin ederek ^misafir ettiler vc bu ihtifal de tamamen bir Milletlerarası Kongre mahiyetinde yapıldı. Gerek Arap birliğine dahil devletler ve gerek diğerleri, Türkiye ve sair memleketlerin murahhasları İbni Sina mevzuunda tebliğlerini yaptılar. Bizler mevzularımızı Arapça hülasalariyle Fransızca, Doçent Ahmet Ateş Arapça yaptı ve şu mevzuda idiler ; — A. S Unver. Avicenne et la prophétie dans la tradition populaira 23 III. — K. İ. Gürkan. Les Conceptions Chirurgicales d’ Avicenne. 23 III. — A. Ateş Risalât al İxir. 20 III.

1951 Tebliğler üzerine bazı delege ve riyaset divanının cemilekâr sözleriyle konuşmalar oldu ise de bazı istisnalar harıc esaslı münakaşalar yapılmadı. Yalnız hususî konuşmalarda bittabi’ İbni Sinâ mevzuu üzerine mübahaseler oluyordu. Kongrede kuvvetli ve mühim tebliğler vardı. Bu arada bizlere bazi neşriyat ta verildi ve İran’ın bastırdığı resimli pulları gördük. – XIII – Istanbul Üniversitesi İbni Sina’nın Türk – Islâm eserleri Müzesi’nde Çehar makaledeki ibni Sina minyatürünün renkli baskısından dağıtıldı. Pere Anawati’nin İbni Sina Bibliyoğrafyası büyük bir alâka çekti. Bütün hey’etlerin reis ve azası bu Mehrecan mevzuu üzerinde çok defa mühim ve yeni görüşlerini o kadar güzel ve yerinde izah ettiler ki bilhara verilen söz mucibince Mısır’da Arap Birliği Kültür Hey’etince 1952 tarihinde bastırılan «Millénaire d’ Avicenne. Congrès de Bağdad.» eîeri bunun en güzel ve canli bir misâlidir. Bu kongre vesilesiyle (davetlilere kongre arasında ve sonunda Babilon ve Ninova harabelerinde Arkeolojik geziler tertip edilmiş ve Bağdad Müzelerindeki zengin kolleksiyonlar gösterilmiş ve bu arada resmî ve hususî bir çok ziyafetlerle misafirler ağırlanmış, kabul resimlerinden İrak’ın seçgin devlet ve ilim [ adamları ile tanışılarak görüşülmüştür. Bağdad Mehrecan’ı bu noktadan pek istifadeli oldu ve bilhassa İbni Sinâ üzerine çalışan pek çok âlim zevat birbirleriyle tanışmak fırsatını buldular.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir