Amelie Couture – Kiraz’ın Şarkıları

Bugün l Temmuz Cumartesi ve yaz tatilinin ilk günü. Ama ben tatile gitmeyeceğim. Kendimi odama kapatıp bütün yaz çıkmayacağım, hatta sonrasında da. Yaz kampına gitmek istemiyorum, hiçbir yere gitmek istemiyorum. Hiçbir şey umurumda değil. Yarın sabah babam beni tren garına götürmek isteyecek, ama ona hayır hayır hayır, oraya gitmek istemiyorum diyeceğim. Neden mi? Çünkü bundan böyle bir daha hiç eğlenmemeye karar verdim. Asla. Hayat grevine başlıyorum. Bir şeyden memnun olmayınca grev yapılır. Bazıları, patronlarından memnun olmadıklan için çalı.şmayı bırakırlar. Başkaları ülkelerine dönmek istemedikleri ve buna zorlandıkları için yemek 11 yemeyi bırakırlar. Bir şeye karşı çıkmak için grev yapılır. Böylece başkaları, sizin bir şeyden memnun olmadığınızı anlar.


Ben, hayır, memnun değilim, demek için hayal grevi yapacağım. Burada olduğum, babamla, lsabelle ve üvey kardeşimle birlikle yaşadığım için mutsuzum. Yaz kampına yollandığını için mutsuzum. Şehirde yaşamaktan dolayı mutsuzum. Anneannem öldüğü için mutsuzum. Bu yüzden odamda oturacağım ve bundan böyle asla güzel bir şey yapmayacağım, hatta aruk hiçbir şey yapmayacağım. Beni anneannem büyültü. Tıpkı çizgi filmlerdeki pembe yanaklı tonton anneannelere benzerdi. Tek bir farkla: Çizgi filmlerdeki anneanneler asla ölmezler ve 12 çocuklar da hiç büyümezler. Ilep kırlarda koşmaya, gülup eglenmeye ve akşamüstü çayında meyveli kek yemeye devam ederler. Benimse artık ne meyveli kekim, ne koşabileceğim kırlarını ne de köyden arkadaşlanm var. Anneannem geçen yıl Kasım ayında, ben yedi yaşıma basmadan hemen önce hastalandı. Onu hastaneye kaldırdılar, ben de buraya, babam ve yeni kansı lsabelle ile birlikte yaşamaya geldim. Okulum değişmesine değişti, yine de yılbaşında ve tatillerde anneannemin yanına gidiyordum. lyi kötü idare ediyorduk.

Derken bu yılın Aralık ayında, anneannem uykudayken evinde tek başına öldü. 13 Isabelle yakında doğum yapacağı için, babam da onu o halde yalnız bırakmak istemediği için, anneannemin cenazesine bile gidemedik. Babam, işler çok karışık dedi. O kadar. Artık anneannemle birlikte yaşadığımız çiftliğe gidemediğim için, babam oraya yakın bir yerde bir yaz kampı buldu. Hoşuma gideceğini düşünmüş. Ama hoşuma gitmedi. Oraya gitmek istemiyorum. Eski hayaumı geri istiyorum. Bu mümkün olmadığı için de memnun değilim. Her şeye kızgınım. Hayatım boyunca da kızgın kalacağım. Bu sabah yaz kampına gitmem gerekiyordu. Tren saat dokuzdaydı. Bunu bildiğim halde ne bavulumu toplamıştım ne de başka bir şey yapmıştım, çünkü oraya gitmek istemiyordum.

Son bir defa babama burada kalmayı tercih ettiğimi söylemeye çalıştım ama bağırmaya başladı. Ben de kendimi odama kilitledim. Anahtarı girişte duran masanın çekmecesinden çalmıştım. Babam üst üste defalarca kapıyı açmamı söyledi, ama ben cevap vermedim. Isabellc’le konuştuğunu ve kapının anahtarının yedeği yok diye, aynca bu evde sekiz yaşındaki bir çocuğun sözü geçiyor diye bağırdığım duydum. 14 Kapris yaptığımı, sadece hayau zorlaşurdığımı, istesem de istemesem de o yaz kampına gideceğimi, treni kaçırdığımıza göre beni arabayla götüreceğini, bunun kesin karan olduğunu söyledi. Ağlamadım. Cevap vermedim. Odamda oturmaya devam ettim. Karanın kesindi. Sonunda babam işe gitti ve ardından Isabelle odamın kapısını açmam için beni ikna etmeye çalıştı. Ona hayır dedim. Daha sonra bir ara gelip beni yemeğe çağırdı, yine hayır dedim. lsabclle Lucas’1 gezmeye çıkarınca mutfağa gittim, çünkü karnım çok acıkmıştı. Bir tabakta ısıtılmayı bekleyen bir parça etle püre vardı.

Hepsini yedim, akşam yemeği için de yanıma yedek yiyecek aldım. Pasta ve meyve. 15 Sonra odama döndüm ve bütün öğleden sonra uyudum. Babam işten donünce odama geldi, kapının ardından benimle konuşmak istiyordu. Yolunda gitmeyen nedir diye sordu, ama canım cevap vermek istemiyordu. Akşam Ircne halam yemeğe geldi, kendisi doktordur. Yaklaşık bir saat boyunca bana bir sürü soru sordu. Tüm sorulan hayır, hayır ve de hayır diye yanıtladım. Biraz tuhaf bir konuşma oldu, çunkü üst üste hayır cevabı vermek sorduğu sorulara pek de uygun duşmüyordu. Ama içimden hiç evet demek gelmiyordu. Kibarlık etme havamda değildim. Biraz garip bir durumdu. Bana neden yaz kampına gitmek istemiyorsun diye sordu, ben hayır eledim. Çif tlige gidcmedigin ıçin üzgunsün, bu yüzden mi? Hayır (aslında cevap evetti). Bize mi kızgınsın? Hayır.

Odanın kapısını c.lçmayacak mısın? Hayır (bu cevap gerçekti). Sonunda lrcne hala gittı. Mutfakta hep birlikte uzun uzun konuştular, ama ne dediklerini duyamadım. Yatmadan önce babam bir kez daha gelip kapının diğer yanından benimle konuştu. Eğer ıstemiyorsam o yaz kampına gitmeyecegımi, benı zorlamayacağını söyledi. Kapıyı açar mıydım? Bir 16 kez daha hayır dedim, o gün bininci defa. Bunun üzerine bana neden böyle davrandığımı sordu. Hayat grevi yapıyorum, diye yanıtladım. Uzun bir sessizlik oldu, ardından babam fısıltıyla tekrar etti: Hayat grevi mi? Bunun uzerine ağlamaya başladım ve memnun olmadığımı, beni rahat bırakmalarını, artık iyi zaman geçirmek istemediğimi, kilitli kalmak istediğimi, hepsinden nefret ettiğimi söyledim. Babam seni teselli etmemi ister misin diye sordu. Cevap vermedim. Bir süre daha kapının ardında bekledi, sonra derin bir iç geçirip gitti. Bir elma yiyip yattım. Anneannemi düşünerek biraz daha ağladım, sonunda uyuyakaldım.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir