David Marchand – Kopru Altındaki Adam

Korkutucu Bir Karşılaşma – Geç kalacaksın Leo! Annesi, sokak kapısının önünde dikilmiş Leo’ yu bekliyordu. Elinde Leo’ nun montu ve okul çantası vardı. -Biraz acele eder misin lütfen? Portmanto mu sandın beni? Leo çabucak son reçelli ekmeğini yuttu, banyoda dilinin üzerine azıcık diş macunu sürüp annesinin yanına koştu. 5 -Diş kontrolü, dedi annesi tatlı tatlı gülümseyerek. Leo montunu giymiş, çantasını eline almıştı. Ağzını kocaman açıp bütün gücüyle üfledi: -Aferin, on üzerinden on. Haydi okula şimdi, güzel oğlum, dedi annesi ve şefkatle ekledi: – İyi dersler canım. Leo okula doğru koşarak giderken bir yandan da gülümsüyordu. Bu diş macunu numarası hep tutuyordu. Leo dişlerini fırçalamayı hiç sevmiyor. Ama artık büyüdü. Büyüyünce de yeni an6 garyalar çıkıyor ortaya. Onlardan kaçmak zor. Dişini fırçalayacak, sofrayı toplayacak, yatağını yapacak … . Neyse ki büyümenin iyi tarafları da var.


Mesela, Leo artık sabahları okula -nihayet!-tek başına gidebiliyor. Akşamları yine annesi alıyor onu okuldan. Yol o kadar uzun değil. Önce J enin Sokak var. Fırına kadar o caddeden yürümek lazım. Leo bazen orada durup Simon Hanım’ın pastalarına bakar. Ama o sabah oyalanacak vakti yok. Okula geç kalacak! Jenin Sokak’tan sonra Son-Jak Sokağı var. Ondan sonra Tunis rıhtımına vardığınızda sola dönmeniz gerekiyor. İşte tam oraya geldiğinde Leo bir an duruyor. Okul, rıhtımın öbür ucunda. Ama oraya gitmek için Pont-Nof adlı tarihi köprünün altından geçmek gerek. Gel gelelim, birkaç gündür, adamın biri o köprünün altında geceliyor. Mavi bir uyku tulumunun içinde uyuyor. Evsiz insanlardan biri bu adam.

Karmakarışık sakalı, pis saçlarıyla korkunç bir görünüşü var … Leo itiraf edemiyor ama ondan korkuyor. Çok korkuyor hem de. Rıhtımdan baktığında Leo adamın yine orada olduğunu görüyor. Tam köprü altının girişinde, kıvrılmış uyuyor. Leo derin bir nefes alıyor. Geri dönmesine imkan yok Adı korkağa çıkar yoksa. Daha da kötüsü, bebek derler ona! İnsan büyüyünce haliyle daha cesur oluyor. Öyle olması gerek yani. Leo, telaşla, koşar adım köprünün altından geçiyor. Kalbi küt küt atıyor. Göğsünde sanki davul çalınıyor. Köprü altında yatan korkunç adamla yüz yüze gelmemek için hep önüne bakarak yürüyor. Kendini buna o kadar kaptırmış ki köprü altının çıkışındaki eski bisikleti görmüyor ve boylu boyunca yere seriliyor. – Ayy!!! Canı yanmadı ama çantası ve bütün eşyaları yerlere saçıldı! Matematik kitabı, kalem kutusu, cetveli, ödev defteri. Leo dökülen eşyalarını toplamaya hazırlanırken birden arkasından bir kükreme duyuyor.

Köprü altındaki adamın sesi, yankılanma yüzünden gök gürültüsü gibi çıkıyor: – Dur sana yardım edeyim! Ama Leo o kadar korkmuş ki adamın söylediğini “Dur, seni öldüreceğim.” gibi anlıyor. 11 Leo dönüp bakıyor. Adamın yerinden kalktığını görünce kalbi fırlayacakmış gibi oluyor. Korkuyla bir çığlık atıyor ve tabana kuvvet okula doğru koşmaya başlıyor. Hiç arkasına bakmadan çantasını ve bütün eşyalarını orada bırakarak.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir