Erdoğan Merçil – Kirmân Selçukluları

Kirman’ın coğrafi durumu: Selçuklular’ın hakim oldukları ve hanedanın bir kolunun hüküm sürdüğü bölgelerden birisi Kirman’dır. Kirman; İran’ın güneyinde bir eyalet ve bu eyaletin bugün merkezi olan şehrin adıdır. İsminin doğru şekli Kerman olmakla beraber, şimdi genellikle bu eyalete Kirman denilmektedir. İran’ın büyük merkezi çölünün, yani Deşt-i Lut’un güney-batısında bulunan Kirman eyaleti, doğuda bozkırlar ve Mekran’dan onu ayıran dağlar ile hudutlanmıştır. Bugünkü idari teşkilat bakımından ise Kirman, doğuda Belucistan ve Sistan, kuzeyde Horasan, kuzey-batıda Isfahan ve batıda Fars eyaletleri ile çevrilmiştir. Güneyde ise Fars ve Uman körfezleri ile huduılanmıştır. Dağ silsileleri eyaleti kuzey-doğudan güney doğuya doğru kesmekte olup, en yüksek dağlar kuzeydedir ve yüksekliği 4419 metreyi bulan Kuh Hezar gibi zirveleri ihtiva etmektedir. Bu dağlar Kirman ve Sircan bölgelerini birbirinden ayırdıkları gibi, güney doğuya doğru devam ederler, bunlara Cebel Pariz (veya Bariz) denilir. Güney-batıda ise önceki dağlara paralel başka dağ sıralan da bulunmaktadır. Ulaşım bakımından Kirman; Fars’dan Sistan ve Hindistan’a, aynca Tahran, Kazvin,Kum, Kaşan, Isfahan ve Yezd’den geçerek yine Hindistan’a giden büyük yollar ve denizden İran’ın kuzey-doğusuna ve daha ilerilere giden ticaret ve hacc yolu üzerindedir. İşte bu önemli mevkii eyaleti tarih boyunca her yönden gelen istilalara açık tutmuş, bu istilalar nedeni ile siyasi rejimlerin sık sık değişmesi ve istikrarlı bir düzenin sağlanmaması Kirman’ın gelişmesini engellemiştir. Eskiden eyalet; kuzeyde Kirman, batıda Sircan, ortada Ciruft, doğuda Bem ve Nermaşir olmak üzere beş esas bölgeden meydana gelmişti. Eyaletin merkezi olan Kirman şehri, eskiden şehr-i Guvaşir veya Berdesir olarak isimlendirilmiştir. Önemli beş şehir arasında adı geçen Sircan, Ciruft ve Nermaşir bugün birer harabe olup, yanlızca idari bölüm adı olarak mevcutturlar. Kirman bölgesinin en eski nüfüsu ortaçağda, muhtemel olarak, güneydeki dağlık mmtıkada yaşayan Kufs (veya Kuficiler) adı verilen dağlılar ile Kirman şehrinin güney-doğusundaki dağlarda bulunan Beluç (ve- ERDOCAN M ERÇİL ya Be!Gs) lar’dan meydana geliyordu 1″. Bu kavimler geçen yüzyıllar içinde ya imha edilmişler, yahud da diğer unsurlar ile karışmışlardır. Arap fethinden sonra batı İran’dan göç edenler, Kirman bölgesinin batı ve güney bölgesine sığınmışlardı. Bu bölgenin esas halkı ise göçler ve istilacı grupların hücumu sonucu dağlara kaçmışlar, fakat daha sonra tekrar eski yerlerine dönerek, göç edenler ile karışmışlar ve beraber yaşamağa başlamışlardı. Selçuklular devrinde de Türkler bu bölgeye geldiler. Göçler ve istilalar neticesinde eyaletin bugünkü nüfüsu Fars, Türk2, Kürd ve Araplar’dan teşekkül etmektedir3• Selçuklular’dan Önce Kirman bölgesi tarihine bir bakış : Sasaniler devrinde ( 226-65 ı) Kirman eyaleti şah ünvanını taşıyan bir vali tarafından idare ediliyordu. Kirman’ın Müslümanlar tarafından fethine ilk olarak Halife Ömer devrinde (634-644) teşebbüs edildi. Basra valisi Ebu Musa el-Eş’ari’nin el-Rebi b. Ziyad idaresinde gönderdiği kuvvetlerle Kirman fethi başlamış oldu. Rebi b. Ziyad Slrcan 4 şehrini itaat altına alarak Bem ve Enedegar (Anadagar) halkı ile bir anlaşma imzaladı. Sasani hükümdarı III. Yezdecerd (veya Yezdigird 632-5 1 ), hicri 29/649-50 yılında Isfahan’dan halkın çoğunluğunun kendisine taraftar olduğu Kirman’a kaçtı. Basra valisi Abdullah b. Amir, Mücaşi b. Mes’ud es-Sulemi’yi III. Yezdecerd’i takibe gönderdi. Ancak bu Müslüman ordusu kar fırtınası içinde yok olduğundan III. Yezdecerd Kirman’dan Horasan’a kaçabildi (650) ve orada öldü 5• Daha sonra Abdullah b. Amir, Mücişi’yi Kirman valiliğine tayin etti. Mücaşi, Kufs dağlarına kadar Kirman’ın başlıca şehirlerini itaat ‘” Fazla bilgi için bk. P. Schwarz, Iran im Mitıelalter nach den arabischen Geographen, Leipzig 1 929/Darmstadt ıg&/, s. 26o-266; C. E. Bosworth, “The Kufıchis or Qufs in Persian History”, IRAN, ]ournal of the Brıtish /nstute of Persian Studies, XlV, London-Tehran 1976, s. 10- 1 7.; A.K.S. Lambton, “Saljug-Ghuzz Settlement” lslamic Civilisation 950-1150, Ed. D. S. Richards, Oxford 1973, s. 1 22-3. 2 Türklerin bugünkü yerleşme sahaları için bk. Mes’ud Keyhan, Coğrafyay-ı Mufassal-ı fran, ll, Tahran hş. 1311 , s. 95, 102-3, 105.; Ayrıca Afşar ve Bıçakçı illeri için bk. Muhammed İbrahim 83.staniy-i Parizi, Vadiy-i fleftvad, Bahsi der Tarih-i içtimai Asar-ı larihiy-i Kirman, 1, Tahran 2535 şahinşahi yılı, 41 1, 423-5, 428 V. dd. 3 Kirman hakkında fazla bilgi için bk. Schwarz, aynı eser, s. 2ıı-288.; j. H. Kramers, Kirman mad, iA.; Mes’ud Keyhan, aynı eser, s. 247-257. 4 Sircan, Kirman eyaletinin Fars hududu civarında bulunan bir şehir, bk. Cl. Huart, Sfrcıin mad., iA. 5 j. Wellhausen, fs/amın En Eski Tarihine Giriş (Çvr. Fikret lşıltan), İstanbul ıgtio, s. Bq, 101 ; Kramers, Kirman mad., iA.; Abd al-Husain Zarrinkub, “The Arab Conquest of ! ;an and lts Aftermath”, The Cambridge flistory of Iran, iV, Cambridge 1 975, s. 23-4. KiRr-.tAN SELÇUKLULAR! altına almayı başardı. Müslümanlann istilası üzerine Kirman halkının bir kısmı Sistan ve Horasan’a kaçarken, bir kısmı da dağlara çekilerek uzun müddet Zerdüşt mezhebine bağlı kaldılar. Ulaşım yollarının bulunmaması dağlarda yaşayanların üçyüz yıl kadar bağımsızlıklarını sürdürmelerine imkan sağladı. Daha sonraki yüzyıllarda eyaletin idare merkezinden uzaklığı buranın asilerin sığınmasına ve haricilerin oyunlanna elverişli bir bölge olmasına sebep oldu. Emeviler (661-750) ise, esasen iç savaşlar yüzünden zayıflamış Kirman eyaleti üzerinde oldukça kuvvetli bir hakimiyet sağlamış görünüyorlar. Abbasiler (750- 1 258)’in ilk devirlerinde Kirman’ da önemli olaylar olmadı. Bu sırada Kirman’ın idari merkezi Sircan idi. Daha sonra Kirman eyaletini Tahinler (82 1 -873)’ e tabi bir bölge olarak görüyoruz. Bu sülaleden Muhammed b. Tahir (862-873) h. 253/867 6 yılında Safrari Devleti’nin kurucusu Yakub b. Leys’i Kirman valisi olarak tanıdı. Fakat Abbasi Devleti’nin Fars valisi Ali b. Huseyn b. Kureyş de Tahiriler’in zayıflığını göstererek Kirman’ı kendi bölgesi içine katmağa çalışıyordu. Halife el-Mutezz (866-86g) kurnazca davranarak hem Ali’ye hem de Yakub’a Kirman’ın menşurunu göndermiş ve bu iki kuvvetli şahsiyeti birbirine düşürmeyi ümid etmişti. Ali b. Huseyn, Yakub’dan önce davranarak, kendisine verilen bu ülkeyi ele geçirmeğe çalıştı. Bu maksatla da Tavk b. el-Mugallis adındaki kumandanını Kirman’a gönderdi. Yakub Tavk’i mağlup ve Kirman’ı istila etti. Ali b. Huseyn Fars Kürdleri’nden ve Kirman’ın Cebel Bariz bölgesi dağlılarından (Klıficıler) yardım isteyerek, Şiraz’da mukavemet etmeğe çalıştı. Fakat Yakub, Ali’yi mağlub ve esir etti, aynca ele geçirdiği ganimetten Halife’ye de birçok zengin hediyeler gönderdi (86g) 7• Yakub’un 265/879′ da ölümünden sonra yerine kardeşi Amr geçti. Bunlann Kirman’daki hakimiyetleri bu bölge üzerinde fazla bir iz bırakmayacak kadar kısa sürdü. Amr’ın esir edilip, öldürülmesinden (go2) sonra da Fars ve Kirman genellikle Safrariler’in idaresinde kaldı. X. yüzyılın başında. her iki bölgenin hakimiyeti, SafTari emiri Tahir b. Muhammed (go ı -8)’den bu sülalenin kölesi olan Halaç Türkler’nden Sebükeri (Subkeri)’nin eline geçmişti. Ancak Sebük-eri’nin bağımsızlığı Hali6 is lam Ansiklopedisi Kirman maddesi ‘nde bu tarihin miladisi 86:.ı yılı olarak görünüyor. Muhtemelen bir baskı hatası sonucu verilen bu tarih Busse tarafından aynen aktarılmıştır. Bk. H. Busse, “lran Under the Buyids”, Tlıe Cambridge llisıory of Iran, iV, Cambridge 1 975, s. 257 . 7 Abbas İkbal Aştiyani, Tarilı-i Mufassa/-ı lran ez Sadr-ı istam ıa lnkıraz-ı Kacariye (yeniden gözden geçirerek neşr eden Debir-i Siyaki), hş. ı34i s. 1 93-4.; C. E. Bosworth, “The Tahirids and Saffarids”, Tlıe Cambridge Hisıory of Iran, iV, Cambridge 1 975, s. ı 1�-3. 4 ERDOCAN MERÇİL fe’nin askerleri tarafından mağlup edildiği 91 1 yılına kadar sürmüştü. Böylece Abdullah b. İbrahim el-Mismai’nin vali olduğu güney İran’da Abbasi idaresi yeniden teessüs etmiş oldu 8• Diğer taraftan Horasan ve Maveraünnehr’de hüküm süren Samaniler’den Emir il. Nasr b. Ahmed (9 14-943) kardeşleri Yahya, Mansur ve İbrahim’in isyanı ile karşılaşmıştı. Görünüşte Sogd menşeli olan Muhammed b. İlyas, Emir il. Nasr’ın kumandanlarından birisi idi, fakat daha sonra isyancılardan Yahya’nın tarafına geçmiş ve Nişabur’un idaresini ele geçirerek bu şehirde onun adına hutbe okutmuştu. il. Nasr tekrar devletin kontrolunu ele geçirince 320/932’de Nişabur üzerine yürüdü. Bu hareket Yahya taraftarlarının dağılmasına yol açtı. Muhammed b. İlyas Kirman’a giderek orada Benu İlyas adıyla anılan sülalenin hakimiyetini kurdu (932)9. Samani emiri il. Nasr kendi hakimiyetini idaresi altında bulunan toprakların dışındaki yerlere de yaymağa çalıştı ve bu maksatla Muhammed b. İlyas’a karşı Deylemli Makan b. Kaki’yi gönderdi (322/934). Muhammed b. İlyas bu saldırıya karşı koyamıyacağını anlayarak yardım istemek için lstahr’a gitti. Kirman’a hakim olan Makan’ın daha sonra başka bir göreve çağrılması, Muhammed b. İlyas için bir fırsat yaratmıştı. Nitekim o Kirman’daki Samani garnizonları ile uzun süren bir savaştan sonra orada hakimiyetini tekrar yeniledi. Daha sonra yeni kurulan Büveyhi Devleti’nin Kirman’ı ele geçirmek istediğini görüyoruz. Büveyhi emiri İmad ed-Devle Ali en küçük kardeşi Ahmed’i Kirman’a gönderdi (324/936). Bu sırada Muhammed b. İlyas ile, Makan ayrıldığı zaman Kirman’da bırakmış olduğu, Samani kumandanı Ebu Ali İbrahim b. Simcur ed-Devati arasında mücadele başlamıştı. Muizz ed-Devle Ahmed 1 500 Deylemi ve 5000 Türk’den oluşan bir ordu ile harekete geçmiş ve ilk olarak batı Kirman’daki Sircan’a ulaşmıştı. Muhammed b. İlyas ise bu şehirde İbrahim b. Simcur tarafından kuşatılmıştı. İbrahim başka bir kuvvetin Kirman’a girmesi üzerine Horasan’a döndü. Muhammed b. İlyas ise icabında Kuhistan veya Sistan’a geçebilmek için stratejik bakımdan elverişli bir noktada olan Büyük Çöl’ün kenaH Boswonh, The Kufichis, s. 1 2. 9 Bk. C. E. Boswonh, “The Banu ilyas of Kirman (320-57/932·68)”, Iran and Islam, in memory of ıJıe lal� Vladimir Minorsky, Edinburg 197 1, s. ı og- ıo.; Kramers, Kirman mad., 1A. Ancak bu ikinci makalede Muhammed b. ilyas’ın Kirman’a hakim oluş tarihi 928 olarak verilmiştir. KİRMAN SELÇUKLULARI 5 rındaki Bem şehrine çekildi, daha sonra da Büveyhi ordusu ile savaşmadan Sistan’a kaçtı. Muizz ed-Devle Ahmed Sircan’a hakim oldu, kendi kumandanlarından birini Bem’e yerleştirdikten sonra eyaletin güney kısmındaki Ciruft’a yöneldi. Ancak Ciruft’a girişi onu öncelikle mahalli Kı1fici ve Beluclar’ın reisi olan Ali Culuye denilen Ali b. ez-Zenci ile müzakerelere zorlamıştı. Neticede ikisi arasında anlaşmazlık çıktı. Muhammed b. İlyas, Muizz ed-Devle’nin karşılaştığı güçlükleri duyduğu zaman Bem ve Sircan arasındaki yol üzerinde bulunan Hennab’a döndü, fakat Büveyhiler ile birkaç gün savaştıktan sonra tekrar kaçmağa mecbur kaldı. Diğer taraftan İmad ed-Devle Ali Kirman’ın ve boyun eğmeyen dağlı kabilelere mensup unsurların itaatini sağlamak için yeni kurulan Büveyhi Devleti’nin kaynaklarını bu noktada harcamamaya karar vererek Muizz ed-Devle Ahmed’i geri çağırdı ve onu 326/937-B’de Huzistan’a gönderdi.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir