İsrafil Balcı – Hz. Peygamber ve Mucize

Nübüvvet ve mucize meselesi tarih boyunca Müslümanların ilgisini çeken önemli konulardan birisidir. Özellikle Hz. Peygamber’in mucizeleriyle ilgili klasik/çağdaş birçok eserin varlığı bu ilginin bir yansıması olarak nitelenebilir. Ne var ki, sözü edilen eserler ya klasik kaynaklardaki rivayetlerin derlenip nakledilmesi ya da daha önce telif edilenlerin tekrarlarından öteye geçmemiştir. Tamamı geleneksel bakış açışım yansıtan bu eserler, belli bir gayretin ürünü olarak telif edilmekle birlikte, sadra şifa bir çözüm ortaya koyamamışlardır. Bilindiği üzere Kur’ân-ı Kerîm önceki peygamberlerin mucizeleriyle ilgili bir dizi haberler verir. Bu haberlerin sınırlı bir kısmı, onlann nübüvvetlerinin delili niteliğindeki açıklamalarken, büyük bir kısmı ise kıssa olarak anlatılan olağanüstü mahiyetteki olaylardır. Geleneksel yorumlarda bunların tamamı ‘mucize’ kategorisinde değerlendirilmiştir. Ancak sözü edilen hadisatm tamamının mucize olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği meselesi, ‘Giriş’ bölümünde de işaret edileceği üzere tartışılabilir bir konudur. Kur’ân-ı Kerîm, geçmiş kavimlerin peygamberlerinden talep ettikleri gibi, müşrik Arapların da Hz. Peygamber’den birçok mucize istediklerini haber verir. Ancak türlü mucize isteklerinden bahsetse de bunların hiçbirisinin gerçekleştirilmediğini özellikle vurgular. Kur’ân onun risaletinin mucizeyle desteklenmediğini vurgularken, ondan bir mucize istenecekse okuduğu vahiyleri adres gösterir. Dolayısıyla Kur’ân-ı Kerîm, okuduğu vahiyler dışında risaletinin delili olarak Hz. Muhammed’e herhangi bir mucize verilmediğini çok açık bir dille vurgular.


Ne var ki özellikle tâbiûn neslinden sonraki dönemlerden itibaren Müslümanlar adeta vahyin mesajım yeterli görmemişçesine Hz. Muhammed’e pek çok mucize isnat etmişler ve bunları onun peygamberliğinin delili olarak sunmuşlardır. 8 Hz. Peygamber ve Mucize Dikkat edilirse geleneksel algıda var olan peygamber tasavvurunun en önemli yapı taşlarından birisi, bütünüyle mucizelere bezenmiş bir Hz. Muhammed telakkisidir. Vahyin mesajıyla rivayetlerde var olan bu temel farklılık, göz ardı edilmemesi gereken önemli bir husustur. Müslümanların zihninde var olan böyle bir peygamber telakkisinin referansı, ne yazık ki, vahyin verileri yerine bütünüyle rivayet kültürüdür. Bu rivayet kültürü büyük oranda geçmişte İslâm kelâmcılanyla filozoflar arasında tartışılan, özellikle kelâmcılar tarafından sınırlan çizilen mucize telakkisine göre şekillenmiştir. Dolayısıyla Sünni İslâm geleneğindeki mucize telakkisinin şekillenmesinde başat rolü kelâmcılann oynadığındın söz edilebilir. İslâm kelâmcılan veya filozoflar mucize meselesini tartışırlarken, siyerci veya tarihçiler ise bu tartışmaların dışında kaldıklan gibi, daha çok geçmişte dile getirilen abartılı veya olağanüstü rivayetleri nakletmekle yetinmişlerdir. Böylece mucize meselesi, adeta ‘kelâmın’ bir konusu gibi telakki edilmiştir. Bir taraftan tartışmalı doğası bir taraftan da teorik tartışmalar veya gizemli rivayetler arasında kalan mucize meselesi, siyerin konusu olmakla birlikte, bize göre ihmal edilen alanlardan birisidir. Bu itibarla biz bir tarihçi veya siyerci gözüyle, mucize konusunu Kur’ân âyetleri ve erken döneme ait rivayetler çerçevesinde ele alıp incelemeye çalıştık. Araştırmaya başladıktan sonra bu meselenin ne derece zor ve karmaşık bir konu olduğunu, aynı zamanda çalışılmasının ne derece elzem olduğunu daha yalandan müşahede ettik. İlk önce, konuyla ilgili yazılıp çizilen eserler üzerinden mucize meselesini incelemeye başladık.

Ancak kısa bir süre sonra çıkmaza girdiğimizi fark edince bu yöntemi bırakıp bir Müslüman için en temel referans olan Kur’ân’dan hareketle konunun incelenmesinin daha doğru olacağı kanaatine vardık. Zira mevcut eserler, mucize konusunda bilgi vermek bir yana adeta, bu konuyu daha da karmaşık hâle getirmekten başka bir yarar sağlamamaktadır. Çünkü tamamı, Kur’ân veya ilk dönem rivayetler yerine, daha sonra kurgulanan mucize anlayışı doğrultusundaki eserlere dayanmaktadır. Bu nedenle yazılıp çizilenler, birbirlerinin tekrarından öteye geçememiştir. Önsöz 9 Kur’ân-ı Kerim’i merkeze aldıktan sonra, ilk önce mucize kavramından ne anlaşıldığım veya bu kavrama nasıl bir anlam yüklendiğini tespit etmeye çalıştık. Ardından geçmiş peygamberler ve Hz. Peygamber’in mucizeyle ilişkisini konu edinen âyetleri tespit ederek vahyin bu konuyla ilgili çizdiği çerçeveyi belirleme yoluna gittik. Ardından ilk dönem rivayetlerden hareketle bu meseleyi veya konuyla ilgili mevcut eserleri incelemeye çalıştık. Bu yöntem işimizi kolaylaştırdığı gibi, meseleyi vahye göre anlamamıza da katkı sağladı. Araştırma altı bölümde ele alınmıştır. ‘Giriş’ bölümünde eserin konusu olan ‘mucize’ kavramı ve Kur’ân’da bu kavramın hangi bağlamda kullanıldığına dair genel bilgiler verilmiştir. Ardından geleneksel yorumlarda mucize kavramına yüklenen anlam ve bu anlamla âyetlerde işaret edilen hadisatm mucize olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği sorularına cevaplar aranmıştır. Birinci bölümde Hz. Peygamber’in beşerî yönüne ve vahiy alması dışmda normal bir insan olduğunu ifade eden âyetler bağlamında, Allah Resulü’nün herhangi olağanüstü niteliğinin olmadığına vurgu yapılmıştır. Bu bağlamda rivayet kültürü çerçevesinde ona isnat edilen birtakım olağanüstülüklerin veya mucize iddialarının onun risaletiyle hiçbir ilgisinin olmadığı hususları üzerinde durulmuştur.

İkinci bölümde geçmiş peygamberlerin mucizeleri olarak nitelenen ve Kur’ân-ı Kerîm’de yer alan âyetler ele alınıp incelenmiştir. Böylece mucize kategorisinde sunulan geçmiş peygamberlere ait olaylar veya olağanüstü hadiselerin bu kavramla ifade edilip edilmeyeceği sorusuna cevap aranmıştır. Üçüncü bölümde vahyin verileri doğrultusunda Hz. Peygamber’in risaletinin mucizeyle olan/olmayan ilişkisini ortaya koymaya çalıştık. İlgili âyetlere baktığımızda, okuduğu vahiylerden başka Resûl-i Ekrem’in nübüvvetinin delili olarak hiçbir mucizesinin olmadığı {29. Ankebût, 50-51) çok açık bir şekilde görülmektedir. Hatta 17. İsrâ suresinin 59. âyetinde Kur’ân dışmda ona herhangi bir mucize verilmediği gerçeğine işaret edilmiştir. 10 Hz. Peygamber ve Mucize Dördüncü bölümde müşriklerin Hz. Peygamber’den talep ettikleri mucizeler ele alınmıştır. Her ne kadar Kur’ân-ı Kerîm Resûl-i Ekrem’in risaletiyle mucize arasına çok kesin bir sınır çizmişse de, müşriklerin değişik mucize taleplerinden birçok âyette söz edilmektedir. Buna mukabil Kur’ân mucize taleplerinin hiçbirisinin gerçekleştirilmediğini özellikle vurgulamıştır. Beşinci bölümde risalet öncesi döneme ait olmak üzere Hz.

Peygamber’e nispet edilen mucizelerin neler olduğu üzerinde durulmuştur. Zira Hz. Peygamber’in risalet öncesi hayatma dair pek çok mucizeden bahsedilmiştir. Üstelik bu mucize iddiaları, ileride onun nübüvvetinin delili olarak yorumlanmıştır. Dolayısıyla bu bölümde sözü edilen türdeki rivayetlerin mucize kategorisinde değerlendirilip değerlendirilemeyecekleri veya bunların nübüvvetin delili olup olamayacakları üzerinde durulmuştur. Altıncı bölümde ise risalet sonrası mucize iddiaları incelenmiştir. Ancak risalet sonrasına dair sayısız mucize iddiaları bulunduğu ve bunların birçoğu daha sonra kaynaklara girdiği için biz öncelikli olarak Kur’ân’la ilişkilendirilen mucizelerle yaygın olarak bilinenler üzerinde durduk. Böylece Kur’ân’a dayandırılan mucize iddialarının mahiyetini ve yaygın olarak bilinen mucizelerin konumunu belirleyerek, rivayetlerdeki mucize iddialarının vahiyle olan/olmayan ilişkisini ortaya koymaya çalıştık. Yoğun bir çalışma neticesinde ortaya çıkan bu eser, araştırma projesi kapsamında hazırlanmış olup mensubu olduğum Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Proje Yönetim Ofisi tarafından desteklemiştir. Bu vesileyle emeği geçenlere ayrı ayn minnettarlığımı ifade etmek istiyorum. Araştırmam boyunca pek çok kez kendisiyle fikir paylaştığım Doç. Dr. Kenan Ayar’a, eseri baştan sona büyük bir özveri ve titizlikle okuyup sunduğu katkılarım asla unutamayacağım Kasım Gezen’e, ayrıca bu çalışmayı okuyucuyla buluşturup en önemli yükü çeken Ankara Okulu Yaymlan’ndan Haşan ve Lütfi Beylere, Zeynep Hanım’a minnet ve şükranlarımı arz ederim.

.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

Yorum Ekle
  1. Kitaplari nasıl indirir?