Sinan Akyüz – Etekli Iktidar

FEMİNİZMİN ETTİKLERİ Kadın erkek ilişkilerinde son durum, lafı biraz uzatıyor. Aslında daha net “Feminizm ilişkileri nereye getirdi?” diye sorulabilirdi… Bakın, dünyada hızla patlayan eşcinsel ilişkilerin akında Feminizm yatıyor. Erkekçe’yi çıkardığım yıllardan başlayarak yakından izledim, gelişmeleri. Feminizm, “Kadın hakları, özgürlüğü ve eşitliği” diye ortaya çıktı. Bu çıkışı iki buluş destekledi: Vibratör ve doğum kontrol hapları. Feministler “Orgazm hakları”nı vibratörle çözdüler ve doğum kontrol hapları ile de cinselliği fena halde özgürleştirdiler. Bunun kadına yansıyan yanı şu oldu: Erkekle daha fazla ve daha özgür ilişki. Ama orgazm için erkeğe muhtaç olmama. Vibratör kadın eşcinselliğini körüklerken, doğum kontrol hapı ile daha sık ve daha sonuna kadar ilişkiler, erkeği korkutmaya başladı. “Tak fişi bitir işi, dön arkam, yak sigaram” sistemine alışmış erkek şimdi, “Benim de orgazm olma hakkım var” diyen kadın karşısında ezilmeye, giderek onu tatmin edememekten korkmaya başladı ve kendi cinsine yöneldi. Feminizmin, Amerika’dan başlayarak, kadın erkek ilişkilerine getirdiği en önemli gelişme budur. Sosyal bilimciler, kadın hakları ve özgürlüklerinin gelişimi ile, eşcinsellik patlaması arasındaki paralelliği kolayca tespit edeceklerdir.


Meslektaşım Sinan Akyüz “Etekli iktidar” adlı kitabında, fizik bakımından zayıf oldukları için ezilir görünen kadınların, aslında nasıl iktidar olduklarını ortaya koyuyor, araştırma ve soruşturmaları ile. Sanırım büyük yankılar yaratacak bir kitap bu. YENİ KADINLAR” ERKEKLERDEN NE İSTİYOR? Kadınlar erkeklere ne yaptırmak istiyor? Erkekler eğer hiçbir “direnç” göstermeseydi, kadınlar erkeklerin ne yapmasını isterdi? işte “ibret Belgesi” gibi bir haber! 26. 4. 2003 tarihinde VATAN gazetesinde çıkan bir haber: “İngiltere’de yalnız yaşayan kadınlara özel DVD üretildi. Filmin kahramanı, tüm gün ev işlerini yapıp, yorgun-argın işten dönen kadını iltifatla karşılıyor. İngiltere’de satışa çıkan filmin adı: Hazır, Harika ve Tapılası erkek, iş stresiyle sinirlen gerilen yalnız kadınların, evde neşelenmek için yapması gereken tek şey 14 sterline (36 milyon lira) bu filmi almak. Filmin kahramanı ‘bay mükemmel’ gün boyu evi toplayıp yemek yaptığını ve sizi çok özlediğini söyleyip devam ediyor: Bugün çok güzelsin, bu çiçekleri sana aldım, seni gördükçe nefesim kesiliyor…” Şimdi düşünün; Kadınlar erkeklere eşit mi, yoksa egemen mi olmak istiyor? KADINLAR ERKEKLERE “EŞİT” Mİ, YOKSA “EFENDİ” Mİ OLMAK İSTİYOR? Yaşlı bilge, genç çekirgesine sorar: – Bir kölenin en çok istediği şey nedir? Yüreği daima kaybedenlerden yana atan genç çekirge yanıtlar: – Özgür olmak! Yaşlı bilge, “iyi düşün” der. Genç çekirge, ısrar eder: – Bir kölenin en büyük isteği özgür olmaktır! Yaşlı bilge yumuşak bir sesle, son sözünü söyler: – Bir kölenin en çok istediği şey, zannedildiği gibi özgür olmak değil, bir köle sahibi olmaktır. Genç çekirge düşünür: Acaba bu nedenle mi, kadınlar erkeklere eşit olmak istiyormuş gibi görünüp, gerçekte erkeklere egemen olmak istiyorlar! Kadın özgürlüğü savunucularına kızıyorum. Sokaklarda sandıkların üstüne çıkıp, kadınların erkeklerden daha zeki olduklarını bağırıp duruyorlar. Bu doğrudur, fakat yüksek sesle söylenmemelidir. Yoksa her şey berbat olabilir! Anita Loos ERKEK HAKLARI MANİFESTOSU Erkek bünyesi daha sağlam olduğu halde, kadınların erkeklerden ortalama 5 yıl daha fazla yaşadığı bu ülke, erkeklerin “geçim sağlama makinesi” olarak kullanıldığı, “erkek ezen” bir toplumdur. Erkeklerin ortalama ömür sürelerinin de kadınlarınkine eşit olduğu bir ülke istiyoruz. Yasalar tarafından kadınların “Köylü Kızı Emine”, erkeklerin de “potansiyel Nuri Alço” olarak görülüp, kadınlara yasal ayrıcalık sağlayan düzenlemelerin kaldırılmasını istiyoruz. Medyanın kadın hakları kadar, erkek hakları konusunda da “bilinçlendirici” ve “duyarlı” bir tavır içerisinde olmasını bekliyoruz. Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü gibi, “Erkeğin Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü”nün de kurulmasını istiyoruz. Savaşmak, askerlik yapmak gibi “karşılıksız” ve ağır işlerin, artık kadınların da “vatan borcu ” olmasını bekliyoruz! Erkek egemen görünüp, kadın egemen yaşayan bir toplumumuz olduğunu biliyoruz.

Buna ilaveten bir de “Light Erkek Egemen” bir toplumda yaşamak istemiyoruz! Artık “damsız girilmez” tabelaları olan eğlence yerlerine “damlı” da girmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Bu bir “Erkek Manifestosu”dur. Yüzüklerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yoktur! Kendi kimliğimizi yeniden tanımlama, savunma ve geliştirme mücadelemizi başlatıyoruz. Bundan sonra hiçbir şey eskisi olmayacak! Eylemlerimiz devam edecek !!! Nokta!

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir