Alessandro Baricco – Bin Dokuz Yüz

Barbara’ya, Bu metni aktör Eugenio Allegri ve yönetmen Gabriele Vacis için yazdım. Onlar da, bundan bu yıl temmuz ayında Asti Festivali’nde sahneye koydukları bir oyun çıkardılar. Bir tiyatro metni yazdığımı söylemek için bu yeterli midir, bilmiyorum: Ama bazı kuşkularım var. Şimdi kitaplaştınldığım görünce daha çok, gerçek bir tiyatro yapıtı ile yüksek sesle okunması gereken bir öykü arası bir şeymiş gibi geliyor bana. Bu tür metinler için bir ad olduğunu sanmıyorum. Bu da zaten pek önemli değil. Bana güzel, anlatmaya değer bir öykü gibi geliyor. Ve binlerinin onu okuyacağı düşüncesi hoşuma gidiyor. Her seferinde birisi bir ara kafasını kaldırır… ve onu görürdü. Anlaması zor bir şey. Demek istediğim şu… Binden fazla kişi olurduk o gemide, dünyayı gezen kodamanlar, göçmenler, tuhaf insanlar, bir de biz… Yine de her seferinde bir kişi, yalnızca bir kişi ilk olarak… onu görürdü. Tam yemek yerken ya da güvertede gezinirken… ya da pantolonunu düzeltirken… başını bir an kaldırıp denize bir göz atar… ve onu görürdü. O anda donup kalır, kalbi küt küt atmaya başlar ve her seferinde, lanet olası her seferinde, yemin ederim, her zaman, bize doğru, gemiye doğru, herkese doğru döner ve, “Amerika!” diye bağırırdı (alçak sesle ve uzatarak). Sonra orada, bir fotoğraf için poz verirmiş gibi, yüzünde sanki Amerika’yı o yapmış gibi bir ifadeyle, hareketsiz dururdu. Akşamları, işten sonra ve pazar günleri çalışarak, cömert bir insan olan, inşaat ustası kayınbiraderinin yardımıyla yapmıştı sanki onu… Önceleri aklında suntadan bir şeyler gerçekleştirmek vardı, sonra… biraz ileri gitmiş ve Amerika’yı yapmıştı… Amerika’yı en önce gören kişi.


Her gemide bir tane vardır. Ama bunun rastlantısal bir şey olduğu düşünülmemeli, hayır… ışık yansımaları meselesi de değildir, yazgıdır, o. Bu insanların yaşamında o an oldum olası vardır. Daha çocuk yaşlarda, gözlerinin içine bakınca, iyice bakınca, onu, Amerika’yı görürdün, çocuğun sinirleri boyunca ve damarlarında akmaya, ne bileyim ben beynine doğru gitmeye, oradan da diline geçip o çığlıkla fırlamaya hazır AMERİKA (bağırarak), her zaman o gözlerde vardır, o çocuk gözlerde, öyle olduğu gibi Amerika.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir