George R. R. Martin – Dunk ile Egg’in Hikayeleri #2 Yeminli Kılıç

Yolların kesiştiği yerdeki demir bir kafesin içinde, ölü iki adam yaz güneşinin altında çürüyordu. Egg, onlara bakmak için durdu.”Kim olduklarını düşünüyorsunuz sör?” Katırı Udžstad, moladan gayet memnun bir şekilde sırtındaki iki devasa şarap küpüne aldırış etmeden sınır boylarınca yetişen kurumuş boz şeytanotlarını yemeye başladı. “Hırsızlar” dedi Dunk. Atı Yıldırım’ın üzerinde olduğundan ölü adamlara daha yakındı. “Tecavüzcüler. Katiller.” Yeş il gömleğinin koltukaltlarında koyu daireler oluşmuştu. Gökyüzü masmaviydi ve Güneş yakıcı derecede sıcaktı. Bu sabah kamp için mola verene kadar litrelerce terlemişti Dunk. Egg, kafasında emanet duran geniş hasır şapkasını çıkardı ve güneşin altında parıl parıl parlayan kel kafası ortaya çıktı. Şapkayı durgun, sıcak havada tembelce uçuşan sinekleri kovmak için kullandı. Yüzlercesi de ölü adamların üstünde geziyordu. “Bir kafesin içinde ölüme terk edilmeleri için epey kötü bir şey yapmış olmalılar.” Egg bazen bir üstad kadar akıllı olabiliyordu, ama diğer zamanlarda sadece on yaşında bir çocuktu.


“Her lord aynı değildir,” dedi Dunk. “Kimisi bir adamı ölüme mahkum etmek için çok büyük bir sebep aramaz.” Demir kafes bir adamı bile ancak içine alabilecek büyüklükteydi ama o ufacık kafesin içine iki adam tıkıştırılmıştı. Yüz yüze bakıyorlardı, kolları ve bacakları birbirine dolanmış ve sırtları da güneşin altında alev gibi yanan siyah kafes demirlerine yaslanmıştı. Biri diğerini yemeye çalışmıştı, adamın boynundaki ve omzundaki ısırıklar ile kopmuş yerler bunu açıkça ortaya koyuyordu. Ikǚ isinin de üstünükargalar kaplamıştı. Dunk ve Egg tepeye yaklaştıklarında kuşlar siyah bir bulut gibi yükseldi. O kadar çoklardı ki Üstad ürküp deliye dönmüştü. “Her kimseler açlıktan ölmüş gözüküyorlar,” dedi Dunk. Cesetler bir deri bir kemik kalmıştı ve derileri yeşillenip çürümüştü . “Ekmek çalmış veya bir lordun ormanında geyik avlamış da olabilirler.” Kuraklığın, ikinci yılına girmesiyle lordlar yasak bölgede avlanmaya daha da az tolerans göstermeye başlamışlardı. Gerçi kuraklığın ilk yılında da bu konuda pek yumuşak oldukları söylenemezdi. “Bir haydut çetesinin üyeleri de olabilirler.” Dosk’ta bir şarkıcının -Kara Robin’i Astıkları Gün- şarkısını söylediğini duyduklarından beri Egg her çalının arkasında heybetli haydutlar görüyordu.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

Yorum Ekle