Soğuk. Kıçım dondu, anasını satayım. Gelemedi şu karı bi’ türlü. Bu havada beklemek yetmiyo’muş gibi, bi’ de kahrolası yağmur. Hâle bak, sicim gibi yağıyo meret. Gece yağan yağmurlardan nefret ediyorum, abi. Babamın yüzünden bu. Gecenin bi’ vakti kafama vura vura uyandırır, döverdi beni herif. Neymiş? Yatmadan önce yanına leğen koymamışım. Tavandan damlayan sular yüzüne damlamış da uyanmışmış. Hem de uykusunun en tatlı yerinde… Gıcık herif! Mevzûya bak, abi. Sanki ben demişim derme çatma bi’ gecekonduda yaşayalım diye. “Aman baba, boş ver, ne villası. Bu gecekonduda yaşayalım. Doğayla da iç içe oluruz hem. Baksana, ne güzel, tavandaki deliklerden yıldızları da görebiliyoruz.” Salak herif, salak! Bacak kadar çocuktum abi ben. Çıkıp çatıyı onaracak hâlim yoktu ya. Ondan sonra, “Vay, kafama su damladı,” Mahsun’u patakla. O kadar biliyo’san adam gibi bi’ işe girip çalışsaydın, ulan! Doğru dürüst bi’ evde otursan kafana su mu damlardı? Ama olur mu? Kumardan kumara uyanmak daha kolay tabi. Kim çalışacak! İç şarabı, iç şarabı, sonra da, “Kafama su damladı!” Allah’ın belası herif! Ulan, şaraba yatırdığın parayla on tane tavan dikerdik tepemize, be! Hem abi, akıl var mantık var, ben yanına leğen koysam n’olacak? Gene yüzüne su damlamadan fark etmeyeceksin ki leğene ihtiyacın olduğunu. Evliya sanki herif! “Ulan bu ne, bana bi’ şeyler malum oluyo, sanırım yüzüme yağmur suyu damlayacak, du’ bari kalkıp şu leğeni kafamı tutayım da ıslanmayayım.” Böyle mi söyleyeceksin sanki? Hayır. Su gene şaklayacak tepene. Ondan sonra “Ulan neden yağmur yağdırdın?” diyerek leğenle döveceksin bizi. Sanki bilmiyoruz.
Aşkın Güngör – Sevgili Salak
PDF Kitap İndir |