Halide Edib Adıvar – Handan

1912 yılında Tanin gazetesinde tefrika edilen ve aynı yıl kitap olarak basılan Handan, Halide Edib’e asıl ününü kazandıran yapıtlarından biridir. İlk eşi Salih Zeki’den ikinci bir eş alma düşüncesine karşı çıkarak ayrılan ve aylarca hasta yattıktan sonra iyileşen, hatta bir ara İngiltere’ye seyahate giden yazar, o zamana kadar kullandığı Halide Salih imzasını bırakarak Halide Edib adını kullanmaya başlar. Yaşamının bu çalkantılı döneminde ve hemen sonrasında kaleme aldığı Seviye Talib (1910), Handan (1912) ve Son Eseri (1913) gibi romanlar, Halide Edib’in evlilik ve aşk ilişkilerini sorguladığı sosyal ve psikolojik yönleri ağır basan yapıtlarıdır. Handan, Halide Edib’in çok sevilen romanlarındandır. Bu nedenle günümüze kadar pek çok baskısı yapılmıştır. Sadeleştirilerek, değiştirilerek yayımlanan bu metinler maalesef yazarın kaleme aldığı metinden farklıdır. Biz, bu basımda her zaman olduğu gibi yazar hayatta iken yapılan son baskıyı esas aldık, gerekli gördüğümüz yerlerde eski baskılara da başvurduk. Günümüz okuyucusu için, gerekli görülen yerlerde sözcüklerin anlamları dipnotlarla açıklanmıştır. Evleniyorum Server, hem de kiminle olduğunu bilsen. Cemal Bey’in alafranga kızlarından biriyle! Unutamazsın değil mi, Kuzguncuk Tepesi’ndeki büyük evin kızlarını? Senin bize hafta başında geldiğin zamanlar onların gezmeye gidişini görmek için bazen çıkardık. O sıra ile kısa yeldirmeleri, serbest tavırları, hızlı İngilizceleriyle giden kızlar! Bilir misin, bunların sokakta İngilizce konuşmalarına ben itiraz ederdim de sen, “Kendi aralarında, ne var?” derdin. Komşuların mutaassıp omuz silkmeleriyle yeni dünya kızları dedikleri ve bütün alafranga deliliklerine rağmen mahallede hiçbir gence dönüp bakmayan bu kızlara senin bir zaafın vardı. Kâfir, o zamandan beri kâfirliği seversin; şimdi artık Paris’te, kadınlar hakkında bu sivri nazariyelerini yaşatan canlı numuneleri gördükten sonra bütün bütün başkalaşmışsındır; “aferin talihli köpek” diyeceksin. Fakat ben hâlâ biraz muhafazakârım. İntihap ettiğim2 , aralarında en sakin ve sessizi! Cemal Bey’in hareminin 3 hemşirezadesi 4 .


Fakat onu da kendi çocuklarıyla beraber büyütüp aynı terbiyeyi verdiği için ona da mahalle Cemal Bey’in kızı diyor. Görücü giden halam bile muteriz 5 değil; hatta benim alafrangalığın ifratını 6 sevmediğimi onlara anlatmış ve bunda Cemal Bey’in haremi Sabire Hanım’ı kendine hemfikir bulmuştur. Kadın, Cemal Bey’in, çocuklarına verdiği terbiyeden pek de memnun değil, fakat şimdi evli ve bilmem nerede olan üvey kızının nüfuzuna atfediyor 7 . Yeğenine lazım gelen nasihatlerde bulunmuş. Resmimi Cemal Bey, müstakbel nişanlım Neriman’a bizzat göstermiş ve fikrini sormuş. Neriman hemen kabul etmiş. Bu benim korkak izzet-i nefsimi 8 azıcık okşadı. Bilirsin ki ben kadınlar yanında sevilecek tiplerden değilim. Bunu her vakit hissederim. Evvela onların en adisine bile korkak ve uzak bir hürmet hissederim ve bu beni her türlü cesaretten meneder. Benim sessiz, durgun bir tavır altında hicabımı 9 , zaafımı onlar soğukluk ve metanet 10 addederler 11 . Bu serbest ve mükemmel kızlardan birinin beni beğenmesi kalbimde acayip bir sevinç uyandırdı. Cemal Bey’le gittim, görüştüm. Mültefit 12 , nazik ve saf çehreli bir adam. Gözlerinde anlayan, iştirak eden bir şefkat var ki, bana onu hemen sevdirdi.

O da benden pek memnun görünüyordu. Biraz mahalle, bir halam, biraz da ben bu izdivacı 13 yapıyoruz. Evvelsi gün nikâh oldu. Nikâhtan sonra nikâhlımı görmeye gittim.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

Yorum Ekle
  1. Okumak için PDF i lazım