Ben nereden geliyorum? Kimbilir bu soruyu kendinize kaç kere sormuşsunuzdur? Anne-babamızı, hatta dedelerimizi tanıyor olabiliriz, ancak daha gerilere gitmeye çalıştığımızda, birçoğumuz, takip ettiğimiz izin sisler arasında kaybolduğunu görürüz. Ancak hepimiz, vücudumuzdaki her hücrede atalarımızdan gelen bir mesaj taşırız. Bu mesaj, DNA’mızda, yani nesilden nesle aktarılan genetik unsurlarımızda saklıdır. DNA’nın içinde yalnızca bireysel hikâyemiz değil, insan ırkının bütün hikâyesi kayıtlıdır. Bu hikâye, genetik teknolojisi alanındaki son gelişmeler sayesinde artık açıklığa kavuşmaktadır. Nihayet, geçmişten gelen bu mesajları anlamaya başiayabilecek duruma geldik. DNA’mız eski bir parşömen gibi solmuyor ya da uzun zaman önce ölmüş bir cengâverin yeraltındaki kılıcı gibi paslanmıyor. Rüzgâr ve yağmur onu aşındıramıyor; ateş ve zelzele onu parçalayıp ufalayamıyor. Hepimizin arasında yaşayan, ta eski zamanlardan gelen bir seyyah o. Bu kitap, genetik biliminin açıkladığı şekliyle dünya tarihi hakkındadır. Türümüzün, yani Homo sapiens’in tarihinin genlerimize kayıtlı olduğunu ve bu tarihin çok gerilere, ilk yazılı belgelerin ya da taş yazıtların aktardığı dönemlerden bile çok öncesine gittiğini göstermektedir. Bu genler, 100 bin yıldan da önce başlamış olan ve en son kısımları hepimizin hücrelerinde saklı duran bir hikâyeyi anlatmaktadır. Bu aynı zamanda benim de hikâyem. Halen faal olarak çalışan bir biliminsanı olarak, bu günleri görebildiğim ve modern genetik biliminin mümkün kıldığı geçmişe doğru bu harikulade seyahate aktif bir şekilde katılabildiğim için kendimi çok şanslı addediyorum. Binlerce yıllık iskeletlerde DNA bulmuş, sonra arkadaşlarımda da aynı genlerin bulunduğunu görmüştüm. Daha da ilginci, hepimizin, annelerimiz vasıtasıyla, on binlerce yıl önce yaşamış birkaç kadından türemiş olduğumuzu keşfettim. Bu kitap boyunca, bu keşiflerin perde arkasında yatan, öncü nitelikteki araştırmaların getirdiği heyecan ve üzüntüleri sîzlere aktaracağım. Bu sayfalarda, bir genetik laboratuvarında aslında neler olup bittiğini göreceksiniz. Hayatın her alanında olduğu gibi, bilimin de iyi ve kötü günlen, kahramanları ve kötü adamları var.
Bryan Sykes – Havva’nın Yedi Kızı
PDF Kitap İndir |