Halil İnalcık – Şair ve Patron

Bu yazıda tam bir transkripsiyon kullanmadık. Ancak Arapça ve Farsça kelimelerde ayn harfi ters virgül (‘arz), hemze virgül (te’sir), uzun sesliler uzatma işareti ^ (dânâ) ile gösterilmiştir. Farsça izafetlerde daima (i) harfi kullanılmıştır. Ma’rifet iltifâta tâbi’dir Müşterîsiz metâ’zâyi’dir Genelde, bilim adamı ve sanatçı, belli bir toplumda egemen sosyal ilişkiler ve belli bir kültür çerçevesinde sanatını ifade eder. Osmanlı toplumu gibi patrimonyal türde bir toplumda, başka deyimle, sosyal onur, statü ve mertebelerin mutlak egemen bir hükümdar tarafından belirlendiği bir toplumda bu gerçek daha da belirgindir. 2 2 Bkz. H. İnalcık, “Comments on Sultanisin: Max Weber’s Typifica-tion of Ottoman Polity”, Princeton Papers in Near Eastern Studies, (Princeton, 1992), 1-22. Matbaanın geniş kitlelere okuma imkânı verdiği, böylece edebî ve ilmî eserlerin, yazarına geçimi için yeterince gelir kaynağı sağladığı dönem gelinceye kadar, bilgin ve sanatkâr, hükümdarın ve seçkin sınıfın desteğine muhtaç idi. “Sâhib-i Mülk” hükümdar; bilgin ve sanatkârın en önde gelen veli-nimeti, hâmisi idi. Max Weber’in belirttiği gibi, Ortaçağ’da, Do-ğu’da ve Batı’da, monarşilerde devlet; patrimonyal yapıda olup egemenlik gücü, mülk ve tebaa, mutlak biçimde hükümdar ailesine ait sayılırdı; ve yalnız onun lûtf ve inayetine erişenler, toplumun en şerefli ve zengin tabakasını oluştururdu. Hanedanlar arasında rekabet ve üstünlük yarışı, yalnız muhteşem saraylar, hadem ve haşemde değil; ilim ve sanatın hâmiliğinde de kendini gösterirdi.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir