Etiket: Jose Saramago

Jose Saramago – Küçük Anılar Çocukluk ve İlkgençlik Anıları

José Saramago, 16 Ekim 1922 tarihinde doğdu. Henüz üç yaşındayken, ailesi Lizbon’a taşındı. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle yükseköğrenim yapamayarak başka işlere yönelmek zorunda kaldı; sağlık görevlisi, yayıncı, çevirmen, gazeteci olarak çalıştı. 1947’de ilk romanı olan Günah Ülkesi’ni yazdı. On iki yıl boyunca bir yayınevinde yayın yönetmenliği ve Yeni Seara dergisinde edebiyat eleştirmenliği yaptı. 1972-1973 yıllarında Lizbon’da […]

José Saramago – Körlük

Sarı ışık yandı. Öndeki iki araba, kırmızı ışık yanmadan ileri atıldı. Yeşilli adamın silueti yaya geçidinde belirdi. Beklemekte olan yayalar, kara asfalta çekilmiş beyaz şeritlerin üzerinden yürümeye başladı, zebraya bundan daha az benzeyen bir şey olamaz, oysa bu geçitlere “zebralı geçit” diyorlar. Ayaklarını kavrama pedalının üzerinde tutan sabırsız sürücüler arabalarını yüksek devirde çalıştırıyor, kırbacın havada […]

José Saramago – Kabil

Bu kitapta, yazarın kendine özgü Yazım şekline sadık kalınmıştır. Habil, imanla, Tanrı’ya Kabil’den daha iyi kurban takdim etti, ve onun hediyeleri hakkında Tanrı şehadet ederek, bununla salih olduğuna şehadet olundu; ve ölmüş olduğu halde, bu vasıta ile hâlâ söylüyor. İbranilere Mektup, 11: 4. SAÇMALIKLAR KİTABI Tanrı adıyla da bilinen efendi, göze görülür her şeyleriyle kusursuz […]

José Saramago – Görmek

Ne berbat hava, diye yakındı on dört numaralı oy verme bürosunun, kalbi dışarı uğrayacakmış gibi atan sandık kurulu başkanı, üzerinden zırıl zırıl sular akan şemsiyesini sertçe kapatıp arabasını bıraktığı yerden adımını içeri attığı kapıya kadar kırk metre soluk almadan koşmasına karşılık pek işe yaramamış olan gabardin yağmurluğunu sırtından çıkarırken. Umarım en son gelen ben değilim, […]

Jose Saramago – Filin Yolculuğu

José Saramago Filin Yolculuğu’na hastalığı nedeniyle sık sık ara vermek zorunda kaldı ve romanının bir bölümünühastane yatağında yazdı. Eşinin ifadesine göre, en büyük korkusu bu kitabı tamamlayamamaktı. Yapıtını bitirebilmesiyle hem edebiyat dünyası zenginleşti hem de Saramago’nun belki de son yapıtını okumaktan mahrum kalmadık. Yazarın üslubu ve çeviriyle ilgili birkaç noktaya dikkat çekmenin okura yararlı olabileceğini […]

Jose Saramago – Demokrasi Öldü mü?

Devlet PLATON (…) Sen insanı iğrendiriyorsun, Sokrates!” dedi. “Sözümü ne kadar yanlış anlamak mümkünse, o kadar yanlış anlıyorsun.” “Hiç de öyle değil, dostum,” dedim. “Fakat ne demek istediğini daha açık söyle!” “Sokrates, sen kentlerde tiranlık, demokrasi, aristokrasi gibi değişik hükümet şekilleri olduğunu gerçekten bilmiyor musun?” “Bilmez olur muyum?” “Her kentte iktidar, hüküm süren unsurun elindedir; […]

Jose Saramago – Bilinmeyen Adanın Öyküsü

Bir adam kralın kapısını çalmış ve ona demiş ki, Bana bir tekne ver. Kralın evinin daha bir sürü kapısı varmış, ama adamın çaldığı kapı dilekler kapısıymış. Kral vaktinin tümünü armağanlar kapısının önünde oturarak geçirdiğinden (başkalarına verdiği değil, kendisine sunulan armağanlar tabii) dilekler kapısı çalındığında duymazlıktan gelirmiş ve ancak bronz kapı tokmağının gürültüsü iyice yükselip bir […]

José Saramago – Ricardo Reis’in Öldüğü Yıl

Burada bitiyor deniz ve kara başlıyor. Solgun kent yağmur altında, nehir çamurlu, kıyıları hep su basmış. Kara bir gemi karanlık akıntıya karşı yol almakta, HighIand Brigade bu, Aleantara Rıhtımı’na yanaşacak. İngiliz Kraliyet Postası’nın bu gemisi Londra-Buenos Aires arası sefer yapar ve Atlantik,i bir uçtan bir uca aşarken hep aynı limanlarda durur, La Plata, Montevideo, Santos, […]

Jose Saramago – Ressamın El Kitabı

İkinci resmi yapmayı sürdüreceğim ama hiçbir zaman bitmeyecek, biliyorum. Çalıştım, çabaladım, başaramadım; şu anda üzerine yazmaya başladığım bu beyaz kâğıt, başarısızlığa uğradığımın ya da tükenmişliğimin en açık kanıtı. Er geç birinci resimden İkincisine geçecek, sonra yazma işime döneceğim ya da aradaki evreyi atlayacağım ya da S.’nin ısmarladığı portreye ya da onun tam yanında bulunan ve […]

José Saramago – Kopyalanmış Adam

Az önce bir video kaset kiralamak üzere dükkana giren adamın kimlik belgesinde hiç de sıradan sayılmayan, insanın damağında zamanla ekşi bir tat bırakan, klasik lezzette bir isim yazılı, Tertuliano Máximo Afonso. Adam daha sık kullanılan Máximo ve Afonso adlarını şimdilik, içinde bulunduğu ruh haline göre hazmetmeyi başarıyor, Tertuliano adıysa, ismin alınganlık yaratan alaycı bir tavırla […]

José Saramago – Kısırdöngü

Sandalye düşmeye, devrilmeye, kırılmaya başlamıştı, diyebiliriz ama ne gariptir ki mesela, ikiye katlanıyordu, diyemiyoruz. Katlanmak fiilini kullanabilmemiz için, iki kanadın bir araya gelmesi türünden bir eylem söz konusu olmalı. Katlanıp bir köşeye kaldırılabilen ve çok çabuk parçalandığı gayet iyi bilinen, o uyduruk sandalyelere hiç benzemeyen bu sandalye için böyle söyleyemeyiz. Gerçi oturan rahat etsin, kollarını […]

José Saramago – İncil’deki İkinci İsa

Gü neş dörtgenin üst köşelerinden b irind en, izleyi cinin güzüyle sol yandan göst er iyor kendisini. Bu güneş ile siıngclcncn bir insan başı aslında, güz kamaştırıcı ışınlar ve ne yö ne döne ­ ceğini şaşıran rüzgar g ülleri gibi dalgala nan alevler sac,;ıyor. ağlaınaldı b ir siması var, dinmek bilmeyen acılarla sarsılan bir adamın […]

José Saramago – Bütün İsimler

Kapının kasasının üzerinde ince uzun bir levha var, mineli. Beyaz bir fonun üzerine siyah harflerle Nüfus Kayıt Merkez Arşivi yazıyor. Minesi çatlamış ve hatta bazı noktalarından atmış. Kapı antika, son kat kahverengi boyası dökülmüş, tahtanın görüııeıı damarları çatlamış bir deriyi andırıyor. Beş tane penceresi var cepheye bakan. Kapısından girer girmez, eskimiş kağıt kokuları hissediliyor. Doğrusu […]