Etiket: Nedim Gursel

Nedim Gürsel – Şeyh Bedreddin Destanı Üzerine

Şeyh Bedreddin Destanı üzerine yaptığım bu inceleme­ . yi, Nôzım Hikmet’in şiirinde gelenek sorununu irdeleyen, çağdaş bir şairin ulusal kaynaklardan ne ölçüde ve hangi yöntemlerle yararlanabileceğ:ni araştıran oldukca geniş boyutlu bir çalışmanın tarihimize değg1n bölümlerinden biri olarak tasarlamıştım. Amacım, Nazım Hikmet’in büyük çapta ilk kez bu yapıtıyle gerçekleştirdiği çağdaş kültür blleşiminin devrimci öğelerini saptamak, bu […]

Nedim Gursel – Seytan, Melek ve Komunist

Berlin’e gelişlerimden hiçbirinde kentin böylesine ıssız, bu denli kar altında olduğunu anımsamıyorum. Tegel havaalanına doğru alçalmaya başladığımızda aşağıda gözalabildiğine uzanan beyaz bir örtü gördüm önce; gökyüzü bulutlu, gümüş rengindeydi. Derken yavaştan kararmaya başladı. Güneş de yoktu görünürde. Can çekişen yumuşak, mat aydınlıkta öyle sessiz, tek bir canlının bile yaşamadığı eski bir masaldı yeryüzü. Sonra buz […]

Nedim Gursel – Izler ve Golgeler

İki haftalığına gelip Passaporta’nın verdiği bu küçük apartman katına yerleşene dek benim için Brüksel, Amsterdam ya da Brugge yolunda bir uğraktı. Tam uğrak da sayılmaz. Yalnızca garlarını biliyordum çünkü; kenti ortadan ikiye bölen Avrupa’nın en eski demiryolunun tüm eski yapıları yok edip tarihsel mimarî dokuyu parçaladıktan sonra ulaşabildiği garları. Bir de tren penceresinden gördüğüm kurşunî […]

Nedim Gursel – Bozkirdaki Yabanci

Yüzyılımızda evrenin anlamsızlığını araştıran yazarların varlığı hiç kuşku yok çağdaş edebiyatın önemli dönemeçlerinden birini oluşturur. Bu “anlamsızlık”tan acımasız, acımasız olduğu ölçüde de trajik bir yapıt çıkardı Kafka. Camus ise bu trajik boyut karşısında bireyin tavrını ortaya koymayı denedi. “Saçma” kavramının düşünsel temelinde evrenin anlamsızlığı anlayışı yatar. Mersault, bir an olsun acı çekmez hücresinde, çünkü o […]

Nedim Gursel – Allahin Kizlari

Dinle! Gökte yıldızların yerde kayaların fısıltısını dinle! Dağlar geceleyin uğuldar, onların uğultusunu dinle! Sonsuzluğun sesini. Akıp giden rüzgârın dallarda hışırtısını, akmayıp da kuyunun dibinde damla damla biriken suyun şıpırtısını, uzakta kabarıp coşan ak köpüklü dalgaların gümbürtüsünü dinle. Güneş yakar kum paklar. Onların da sesinisözünü dinle! Önce Söz yoktu, hayır. Önce bu kum denizi, bu taşlar, […]