Etiket: Soren Kierkegaard

Soren Kierkegaard – Kahkaha Benden Yana

Bir adam var ki, Danimarka’dan her ne vesileyle söz edilirse edilsin, adını anmadan geçmek imkânsız; ama yerini belirlemek belki daha da zor; Sören Kierkegaard’ı kastediyorum. Fakat eserleri, öyle ya da böyle çoğunlukla dinsel eğilimli olduğundan, Kierkegaard ilahiyatçılar arasında bir yere konabilir. Sürekli insan kalbini tema alan, hatta bu konuda dur durak bilmeden yazan, Hıristiyan felsefe […]

Soren Kierkegaard – Ölümcül Hastalık Umutsuzluk

“Ve kum saati, dünyanın kum saati boşaldı ve yüzyılın tüm gürültüleri sustu; çılgın ve kısır çabamız bitti, yakınlarına gelince, sonsuzlukta olduğu gibi —erkeğin veya kadının, zenginin veya yoksulun, kölenin veya efendinin, mutlunun veya mutsuzun olduğu gibi- her şey sessizlik içindedir; başın ister tacın parıltısını taşısın ister basit insanların arasında kaybolsun, ister yalnızca günlerin sıkıntılarına ve […]

Soren Kierkegaard – Kaygı Kavramı

Kierkegaard’ın “varoluş”a ilişkin öğretisi, gerçekdışı bir gerçekçilik diye adlandırılabilir. T. Adorno, Kierkegaard Seren Kierkegaard’ın 1844’te Vigilius Haufniensis müs-tear adıyla basılan Begrebet Angest {Kaygı Kavramı) metni, başta Hegel olmak üzere pek çok sistemle, hatta “sistem kurma”nın kendisiyle uğraşmasının yanı sıra, görebildiğim kadarıyla, “Korku” (Frygt) ve “Kaygı” (Angest) terimleri arasındaki farklılığa ilişkin filolojik bir inceleme olarak da […]

Soren Kierkegaard – Baştan Çıkarıcının Günlüğü

Vaktiyle, ancak alelacele ve büyük bir tedirginlikle aktarabildiğim o hızlı el yazışım kendim için temize çekmeye karar verdiğim şu anda beni etkisine alan gerginliği kendimden gizleyemiyor, güçlükle bastırabiliyorum. Durum korku verdiği kadar ayıplamasına da dikiliyor karşıma. Adam, alışkanlığının tersine yazı masasını kapatmamış, bu yüzden de içindeki her şey elimin altında duruyor; ama hiçbir çekmeceyi açmamış […]

Soren Kierkegaard – Korku ve Titreme

İbrahim’in oğlu İshak’ı kurban etmek için dağa yolculuğuna ilişkin Tevrat’taki öykü çok farklı şekillerde yorumlandı. Erken dönem Hristiyan Kilisesi tarafından iman ve itaatin kutsanması amacıyla kullanıldı. O zaman İbrahim ve onun Tanrı’nın isteğine tereddütsüz itaatine odaklanılıyordu. Musevî kültüründe daha sonraları bu öykü Tanrı’nın merhametini istemek için kullanıldı: Melek; “elini çocuğun üstünden çek, senden ona hiç […]

Soren Kierkegaard – Kişiliğin Gelişiminde Etik-Estetik Dengesi

Dostum, Daha önce sana sıklıkla söyledi. Şimdi bir kez daha söyleyeceğim, hatta haykıracağım: yalyada. Önlem olarak sunulan tek bir ya konuları açıklığa kavuşturmak için yeterli olmayacaktır. Zira buradaki soru, kişinin tek bir parçayla tatmin olamayacağı kadar önemli ve bütün olarak kavranamayacak kadar da içsel tutarlılıktan uzaktır. Yaşamda ycüyaddyı uygulamanın saçma yada bir tür delilik olduğu […]

Soren Kierkegaard – Evliliğin Estetik Geçerliliği

Evliliğin Estetik Geçerliliği, Ya/Yada adlı eserin bir bölümüdür. Kierkegaard Ya/Yada y\ doktorasını tamamladıktan ve Regine Olsen ile nişanı bozduktan sonra yazmıştır. Bu eser düşünürün ilk büyük eseridir ve hâlen en yaygın okuyucu kitlesi bulan eser olma özelliğini korumaktadır. Eser iki bölümden oluşmaktadır: birinci bölüm estetiği, Kierkegaard’ın kişisel, duyusal deneyimleri ifade etmek için kullandığı terimi ele […]