Hakikatlann görünmesi için, İslâm tarihinin önemli noktalarına ışık tutacak, gençliğimize örnek bir hayat felsefesini verecek, cihada, hakka taraftarlığa vesile olacak bir kitabı yayınlamakla çok mutluyuz. Kitabın girişindeki Sosyalist kelimesi, maddeci, mutlak eşitlikçi manasında değildir. İslâm’ın özünde olan, iktisadi ve içtimaî adalet ve ortaklık manasındadır. Kitabın içindeki, rivayetlerin aslı vardır. Fakat, Emevilerin, uydurma ve sansürlü rivayetleri karşısında, Şiiler, aslı olan o haberlerde hissi davranınca, çok mübalağalar olmuştur. İran kültürü, İslâm dünyasında azınlık kültürü olduğundan ayrıca İran’ın, milliyet ve medeniyetinin kuvvetli sahabeler tarafından parçalandığından, İslâm’ın saltanat kuvvetiyle pekişeceğini savunan sahabelere karşı kin ile karışıktır. İslâm’ın ruhunda saltanat bulunmadığını, başka milletlere haksızlık etmek İslâm’da olmadığını belli etmekle beraber; madem Resûlüllah ashabıma dil uzatmayın demiştir. Onlara ilişmemek lazım. Çünkü onların küçük bir ibadet ve cihadı, bizim bir ömür boyu yaptığımız ibadet ve cihaddan üstündür. Kitabın içinden, fikir olarak hiç bir şeyi sansüre tabi tutmadık. Biz konularm tartışılmasına muhtelif fikirlerin bilinmesine, cevaplanmasına taraftarız. Neticede anlaşılan odur ki; İslâm toplumu Resûlüllah’m sünnetini harfiyen uygulayacak bir imam ve halifeye sahip olmadığından, Hicretin 30. yıllarında ekonomik zihniyetini kaybetmiştir. Bundan dolayı da, toplumun bünyesi gevşeyince muhtelif kültürler, onun içine girmiştir. 1., 2. asırda onun ruhu hükmünde olan öz kültürünü yitirmiştir. Toplum, muhtelif fırkalara bölünmüştür. Allah’tan arzumuz, bizi yine birliğe, o Öz kültürümüze ve zihniyetimize vatdırmasıdır. Peygamber Efendimiz, «.Ümmetin sonu, ilk müslümanlarm yaptığını yapmakla düzelir, » diye buyurmuştur.
Ali Şeriati – Ebu Zerr el-Gifari
PDF Kitap İndir |
Teşekkür ederim