Birant Esinoğlu – Dinlerin Gizemi

“SAİS” deki tanrıça heykelinde pek muammalı olan şu yazıt bulunur; OLMUŞ OLANIN HEPSİ, OLANIN HEPSİ, OLACAK OLANIN HEPSİ BENİM VE HİÇBİR ÖLÜMLÜ ŞİMDİYE KADAR PEÇEMİ KALDIRMADI” (Plutarch, Isıs ve Osırıs’e dair -Mısırlı tanrı ve tanrıça- Olağanüstü masallardan) Tanrıçanın binlerce yıl öncesinden yaptığı bu çağrıyı yanıtlamaya çalışıyorum: “PEÇEYİ KALDIRMAK!” Bu çağrıya benden önce belki binlerce “ölümlü” ses vermiş olabilir, ama bana öyle geliyor ki “PEÇE” hala yerli yerinde durmaktadır. İnsanlığın dalında çoktan olgunlaşıp sınıfsız bir dünyanın eşiğine geldiği, içinde yaşadığımız çağ, kendinden önceki çağlardan kurtulamıyor. Verili bir refahı öngören geçiş, geçmiş çağların ideolojik artıklarından ve tutsaklığından da kurtulamıyor. İnsanoğlu tarihsel serüvenine komünden yola çıkarak başlamıştı. On bin yıla yakın bir zamanı içeren kanlı ve acılı serüveninde, komünü önce sınıflara böldü. Şimdi büyüyen, globalleşen dünya pazarında tek tek kişilere dek parçalayarak son trajik serüvenini yaşıyor. Bu trajik serüvenin bir yanı “ruhsuzlaştırılan koşulların ruhu olarak din”in kişilerin öznel yaşamında, günlük bilincinde yaşamaya devam edişidir. Oysa son serüven, muazzam bir kültür devrimini başarmadıkça insan gerçekten insan (sınıfsız insan), özgür, yaratıcı ve sahip olmayı “olmaklaştıran” insan olamayacaktır. Kültür devrimi ise kendi tarihini yazan ve yazdığı gibi yaşayan yine insanlar tarafından başarılacaktır. İnsanlığın evrensel kültür birikimi bunu başarmak için yeterlidir. Bu bağlamda, hem insanlık tarihine hem dinler-düşünceler tarihinin bir bölümüne girerek bundan sonra ortaya konacak bütünlüklü çabalara bir katkı yapmak istedim. Bu yüzden çalışma “sınıflamaya giriş” (özellikle mitolojiyi sınıflamaya giriş) ve bir tartışma platformu olmaktan öte bir iddia taşımamaktadır. Elinizdeki kitabın kurgusu şudur; 1- Kurban efsanesi içinde maddi ve entellektüel süreci en başından itibaren özetlemek, 2- Yaratılış efsanesinde, elde edilen bilgileri bir mitos çözümlemeye döndürmek, 3- Tufan efsanesi içinde de kısmen aynı tezleri küçük örneklerle tekrarlayıp efsane çözümlemesini bitirmek, şeklinde gerçekleşmiştir. Efsane çözümlemek, tarih bilimi içinde sentez olmuş bütün sosyal bilimlerin işbirliğini gerektirir. Bu çerçevede konu, arkeolojinin ve antropolojinin son bulgularından felsefi, ekonomik, sosyal ve kısmen de psikolojik (özellikle psikanalitik) boyutlarına ve dile kadar birçok yönüyle ele alınmaya çalışılmıştır.


Ortaya çıkan şeyin eklektik bir yapı olmaktan uzak, “sentetik” bir yaklaşıma vardığını umuyorum. Kitap bunun ötesinde Din nedir? Tek Tanrılı dinlere nasıl varılmıştır? Kurban olayının sebebi ve binlerce yıldır uygulanmasının altında hangi nedenleri aramak gerekir? İnsan neden çamurdan yaratılmıştır? Cennet neresidir? Havva neden ve niçin kandırılmıştır? Adem neden Havva’yı kaburgalarından çıkarmıştır? Tufan olmuş mudur? Olmuşsa nerede ve nasıl olmuştur? Tufana yol açan sebepler nelerdir? vb. gibi onlarca ve hatta yüzlerce merak edilen sorunun sanırım hiçbir yerde r a s t l a nma ya c a k ya nı t l a r ı nı d a i ç e r me kt e d i r. Yararlı olacağı inancıyla…

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir