Bu kuşku götürür kitabın temelinde neyin yer aldığı sorusu: birinci derecede önemli ve çekici bir soru olmuş olmalıdır, üstelik son derece de kişisel bir soru, – ortaya çıktığı zaman dilimidir bunun tanığı, ona karşın ortaya çıktığı, 1870/71 yıllarındaki Alman-Fransız savaşının gergin zaman dilimi. Wörth meydan savaşının gümbürtüsü Avrupa üzerinde yankılanırken, bu kitaba babalık etmek kendisine […]
Kategori: Felsefe
Friedrich Wilhelm Nietzsche – Putların Alacakaranlığı
Karanlık ve ölçülerin üzerinde sorumluluk gerektiren bir davanın ortasında neşesini korumak, hiç de azımsanmayacak bir meziyettir: üstelik, neşeden daha gerekli ne vardır? Delice neşeden payını almamış hiçbir şey başarıya ulaşmaz. Ancak güç fazlasıdır, gücün kanıtı. — Tüm değerlerin bir yeniden değerlendirilişi, bu soru işareti öyle kara öyle devasadır ki, gölge salar, onu koyanın üstüne — […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – İnsanca, Pek İnsanca-2
Kişi susamayacağı yerde konuşmalı sadece; sadece aştığı şeyler hakkında konuşmalı – başka her şey gevezeliktir, “edebiyat”tır, terbiye noksanlığıdır. Benim yazılarım yalnızca benim aşmalarımdan söz eder: “ben” varım içlerinde, bana düşman olmuş her şeyle birlikte, ego ipsissimus, hatta gururlu bir anlatıma izin verilirse ego ipsissi mum. *2 Anlaşılır ki: şimdiden çok şey var – altımda. Ama […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – İnsanca, Pek İnsanca-1
“– Bir süre, insanların kendilerini verdikleri değişik uğraşıları tartıp biçtim ve içlerinden en iyisini seçmeye çalıştım. Ama bu işi yaparken ne gibi düşüncelere vardığımı burada anlatmam gerekmiyor: Kendi payıma hiçbir şey kendi amacıma sıkı sıkıya bağlı kalmaktan daha iyi görünmedi gözüme, yani: bütün ömrümü, aklı-tem ve biçimle aramak için kullanmaktan. Çünkü bu yolda giderken tadına […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – İnsanca, Pek İnsanca
Yeterince sıklıkla ve her zaman büyük bir şaşkınlıkla, insanlar bana, The Birth of Tragedy’den başlayarak, son zamanlarda yayınladığım Prologue to a Philosopy of the Future [2] ‘a kadar olan yazılarımda bir farklılık olduğunu söylüyorlar. Bana söylendiğine göre, hepsinde de dikkatsiz kuşlar için ağlar ve tuzaklar; insanların saygı duydukları alışkanlıklarını ve alışkanlıkla ortaya koydukları düşüncelerini değiştirmeye […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – Eğitimci Olarak Schopenhauer – Çağa Aykırı Düşünceler 3
Pek çok ülkeyi ve ulusu ve birkaç kıtayı görmüş olan bir gezgine, tüm insanlığın ortak özellikleri olarak ne tür nitelikleri keşfettiği sorulduğunda, şöyle cevap vermişti: “tembelliğe meyillidirler.” Çoğu kişiye öyle geliyor ki, eğer gezgin şöyle deseydi, cevabı daha doğru ve geçerli olurdu: “Hepsi korku içinde. Geleneklerin ve fikirlerin arkasına gizleniyorlar.” Temelde her insan, dünyada yalnızca […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – Ecco Homo ( Kişi Nasıl Kendisi Olur)
Bu yakında insanlığın karşısına, şimdiye dek ona yöneltilmiş en çetin istekle çıkacağımı göz önüne alarak, önce kim olduğumu söylemeyi gerekli buluyorum. Aslında bilinmeliydi bu: “Kimliğimi saklamış” değilim çünkü. Ama ödevimin büyüklüğü ile çağdaşlarımın küçüklüğü arasındaki oransızlık şuradan belli ki, beni işitmediler, görmediler bile. Ben kendime açtığım krediyle yaşıyorum; belki yaşadığım da bir önyargı yalnızca?… Yaşamadığıma […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – Dionysos Dithyrambosları
Nietzsche ya da Bir “Tuhaf Filozof” Evet, Friedrich Nietzsche (1844-1900) dendiğinde, hemen “tuhaf” bir filozof belirir düşüncelerimizde. Tuhaflıkları çeşit çeşittir. Ama en başta “sistemsizliği” ya da belki daha iyi bir deyişle “sistem düşmanlığı” gelir. Nietzsche’nin bu yönünü belki de en iyi anlatan Stefan Zweig olmuştur. Dünyanın Fikir Mimarları başlıklı denemeler kitabında Zweig, Nietzsche üzerine kaleme […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – Böyle Söyledi Zerdüşt
Zerdüşt otuz yaşındayken yurdunu ve yurdunun gölünü terk edip dağlara çıktı. Burada başını dinledi ve yalnızlığın tadına vardı ve on yıl boyunca da bundan usanmadı. Ne var ki sonunda dönüştü yüreği – ve bir sabah, tanyeri ağarırken kalktı ve güneşin karşısına geçip şöyle söyledi: “Ey sen büyük yıldız! Aydınlattıkların olmasaydı, ne olurdu mutluluğun? On yıl […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – Ahlakın Soykütüğü
Biz kendimizi bilmiyoruz, biz bilenler, biz kendimiz, kendimizi bilmiyoruz: iyi bir nedeni var bunun. Hiç aramadık kendimizi – nasıl olacak da bulacağız kendimizi günün birinde? Haklıydılar “hazineniz neredeyse, yüreğiniz de oradadır” demekle; bizim hazinemiz bilgimizin arı kovanlarının durduğu yerdedir. Oraya doğru yol alıyoruz hep, doğuştan kanatlı hayvanlar ve tinin balözü toplayan arıları olarak; yürekten önemsediğimiz […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – Tan Kızıllığı
1-Bu kitapta bir “yeraltı çalışanını” bulacaksınız; burgulayan, kazan, toprağın altını oyan bir kimseyi. Onu ancak böyle bir dip çalışmasını görecek gözleriniz varsa görebilirsiniz: Işığın ve havanın her uzun süreli eksikliğiyle birlikte ortaya çıkan sıkıntı, kendini aşırı derecede göstermeden ne denli yavaş, ihtiyatlı ve yumuşak bir inatçılıkla ilerliyor o. Kendisinin bu karanlık işinden memnun olduğunu söyleyebilirsiniz. […]
Friedrich Wilhelm Nietzsche – Böyle Buyurdu Zerdüşt (İlgi)
Zerdüşt otuz yaşındayken yurdunu ve yurdunun gölünü bırakarak dağa çekildi. Orada on yıl boyunca bıkmadan, usanmadan ruhunu dinledi. Ama sonunda gönlünde bir değişiklik duydu. Bir gün tan kızıllığında kalktı, güneşin karşısına geçti ve ona şöyle seslendi: “Ey büyük yıldız, aydınlatacak bir şeyin olmasa yazgın ne olurdu? On yıl var ki buraya, mağarama çıkıyorsun. Eğer ben, […]
Friedrich Engels – Ütopik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm
ÖNÜNÜZDEKİ kitapçığın içeriğim kapsayan sayfalar, Friedrich Engels’in en yeni yapıtı Die Umwälzung der Wissenschaft’ın[9*] çevirisi olarak önce Revue Socialiste’te 2 üç makale halinde yayınlandı.[10*] Modern sosyalizmin en seçkin savunucularından biri [sayfa 21] olan Friedrich Engels, ilkin 1844’te, Marx’ın ve Ruge’un Paris’te çıkardıkları Deutshe-Französischen Jahrbücher’de 3 yayınlanan “Umrisse zu einer Kritik der Nationalökonomie”si[11*] ile tanındı. Bilimsel […]
Friedrich Engels – Anti-Dühring
Aşağıdaki çalışma herhangi bir “iç dürtü”nün ürünü değildir. Tersine. Bundan üç yıl önce bay Dühring, sosyalizmin yandaşı ve aynı zamanda düzelticisi olarak birdenbire yüzyılına meydan okuduğu zaman, Almanya’daki dostlar, o sıralarda sosyal-demokrat parti merkez organı olan Volksstaat’ta bu yeni sosyalist teorinin eleştirici incelemesini yapmam için beni birçok kez zorladılar. Onlar bu işin, eğer henüz çok […]
Friedrich A. Hayek – Hukuk Yasama ve Özgürlük – Cilt 1
Yirminci yüzyılın büyük filozoflarından olan ve 50 kadar kitaba, 200’den çok makaleye imza atan F.A. Hayek’in (1899-1992) en önemli eserlerinden Hukuk, Yasama ve Özgürlük (Law, Legislation and Liberty), 1970-80 arasında ortaya çıkan ve üç ciltten oluşan dev bir çalışmadır. Eser teknikteorik iktisat, iktisadi düşünce tarihi, siyaset felsefesi, hukuk, hukuk felsefesi, bilgi teorisi, fikir tarihi alanlarında […]
Franz Kafka – Mavi Oktav Defteri
Her insan içinde bir oda taşır. Bunu işitme duyusuyla bile kanıtlamak mümkündür. Diyelim ki gecedir, dört bir yanda sessizlik hüküm sürerken biri seri adımlarla ilerlemektedir; bir kulak kabartan çıkarsa, duvara tam tutturulmamış bir aynanın takırdamasını işitebilir örneğin. İçeriye göçmüş göğsü, dışarıya fırlamış omuzları, sarkmış kolları, güç bela oynatabildiği ayakları, belli bir noktaya sabitlenmiş bakışlarıyla orada […]