İnsanlığı incelemenin en uygun yolu, insanı incelemektir. (Pope) Bu eser bundan önce yayımlanmış olan iki kitabın hem karşıtı, hem de tamamlayıcısıdır. Kendi İçindeki Şeytanla Savaşanlar adlı kitap, Hölderlin, Kleist ve Nietzsche’de şeytani bir güçle harekete geçen ve kendini gerçek dünyadan olduğu kadar kendi kendinden de soyutlayarak sonsuzluğa doğru atılan trajik bir tabiatın üç değişik şeklini […]
Kategori: Bilim
Stefan Zweig – İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar
Gününün yirmi dört saati boyunca yaratıcı olan hiçbir sanatçı yoktur; onun yarattığı en büyük ve en kalıcı yapıtlar, yalnızca ve yalnızca ilham perisinin geldiği o pek ender rastlanan anlarda oluşmuştur. Aynı şekilde, gelmiş ve geçmiş bütün çağların en büyük şairi ve yaratıcısı olarak kendisine hayranlık beslediğimiz tarih de sürekli yaratıcı olmamıştır. Goethe’nin “Tanrı’nın gizemli atölyesi” […]
Harper Lee – Bülbülü Öldürmek
On üçüne az kala, ağabeyim Jem’in kolu dirsekten kırıldı. İyileşip, futbol oynayamayacağına ilişkin korkuları yatıştığında, sakatlığına pek aldırmaz oldu. Sol kolu sağı’ndan az buçuk kısa kalmıştı. Yürürken ve ayakta elinin tersi gövdesine dik, başparmağı kalçasına ters dururdu. Pas verip, çalım atabiliyordu ya, gerisi ona vız geliyordu. Geçmişi tartabilecek, tartmayı isteyecek yaşa geldiğimizde, kaza ile son […]
Harold Barclay – Efendisiz Halklar
Anarşi çok sıklıkla kaosla eş tutulur ya da sağa sola bomba atan gözü dönmüş manyakların ürünü, kaçık işi bir tasarı olarak görülür. Çoğu kişi tarafından ciddiye alınmayan bir düşünce olduğuna şüphe yok. Son yıllarda anarşist teorinin değeri biraz daha biliniyor, daha çok insan ciddi tartışmalarda anarşizmden söz etmeye değer buluyorsa da, büyük oranda göz ardı […]
Hans Heinz Holz – Frankfurt Okulu Eleştirisi
Çağdaşımız diyalektikçiler arasında kuşkusuz en önemlisi olan Hans Heinz Holz, onun temel özelliklerini anlamamızı sağlayacak kapsamda bir derleme ile Türkçeye kazandırıldı. Bu makalelerde okuyucu, onun haklı bir üne sahip felsefeci kimliğinin yanı sıra, Marksizme bağlı politik eleştirmen kimliğini de tanıma fırsatını bulacaktır. Hans Heinz Holz, felsefe alanındaki eleştirilerini, politik eylemle ilişkisi içinde sürdürürken Marx’ın ünlü […]
Hannah Arendt – Kötülüğün Sıradanlığı
“Beth Hamishpath” – Adalet Evi: Avazı çıktığı kadar bağıran mübaşirden yükselen bu sözlerle ayağa fırlıyoruz, işte hâkimler de geliyor. Başı çıplak, siyah cübbeli üç hâkim, yüksek kürsünün en tepesindeki yerlerini almak üzere, yan kapıdan mahkeme salonuna giriyor. Çok geçmeden sayısız kitapla ve bin beş yüzün üzerinde belgeyle kaplanan bu uzun masanın iki ucunda zabıt kâtipleri […]
Hanefi Avcı – Haliç’te Yaşayan Simonlar
Neden yazıyorum? Yazmak için kimsenin bir sebebi olmamalı. Okumak dünyada elzem olduğu halde, okumayan ülkemde yazmanın sebebi aranıyor, arıyoruz. İnsan kendine de soruyor: Neden yazıyorum? Neden yazmalıyım? Herkesin, bırakın kolayca, bin bir çabayla dahi gelemeyeceği bir noktadayım. Sayısını bilemediğim kadar çok olay içerisinde yer aldım, çok şey yaptım; ama yaptıklarımın bir kısmını yıktım ve tamamının […]
Şefik Can – Divan-i Kebirden Secmeler Cilt 1-4
Hazreti Mevlana’nın Aşıklar Dîvanı diye adlandırdığı bu mübarek kitabı doksan biryaşında olduğum halde baştan sonuna kadar gözden geçirerek Hak aşıkları için hazırlamakgücünü ve aşkını bana veren Cenab-ı Hakka hamd ü senalar. Aziz Peygamber Efendimizesalatü selamlar, ve Hz. Mevlana’nın bu aciz kula olan himmetinin eksilmemesini niyazederim. “Büyük Dîvan” anlamına gelen Divan-ı Kebîr Hz. Mevlana’nın heyecanla, gönülcoşkunluğuyla […]
Şefik Çakmak – Varlık Vergisi Gerçeği
Türkiye’de h e m e n herkes Varlık Vergisi’ni yerden yere vurmuş, vergicilik anlayışı ileilgili olmadığı, ulusalcı görüşlerin bir hezeyanı olduğu ileri sürülmüştür. Bu k o n u d a , h e m bilgisizlik, h e m de estirilen “anti-demokratik” rüzgârının etkisinde k a t m a yüzünden, hiç de buvergi aleyhinde olmaması gereken […]
Şebnem Burcuoğlu – Kocan Kadar Konuş
KOCAN VA geliyor. Vallahi yumurta gibi çocuk. Çöpsüz üzüm. Anası yok, kız kardeşi yok.” “Öksüz yani.” “Kız onu demiyom, dert almican yani başına. Kaynanayla, görümceyle uğraşmican.” “E belki severdim görümcemi?” “Hangi görümce sevilmiş bugüne kadar? Elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar. Çok yakın zamana geliyo bu çocuk., Dizlerinin üzerine çökmüş. Elinde nah bu kadar bir […]
Şâtibî – El-Muvâfakât
koymak istemiş, sonra bir rüya üzerine bunu değiştirmiş, kitabinda mâliki mezhebi ile hanefî mezhebini uzlastirmayi hedef aldigi için “uzlasilar, anlaşmalar” mânasinda elmuvâfakât ismini tercih etmiştir. Kitabin sonlarina doğru “ihtilafli konularda tercih” meselesini islerken fikihçilara, birbirine karsi edepli ve hoşgörülü olmayi tavsiye etmekte ve aksi davranisin giderek katila-san, taassuba düsen nesiller, taraftarlar yetişmesine sebep olacagini, bunun […]
Şafak Bulut – Zeka Soruları – Eğiten, Düşündüren ve Geliştiren
İNATÇI KURBAĞA Bir kurbağa 30 m derinliğindeki kuyuya düştü. Her gün 3 m t BİR TARTMA PROBLEMİ Manavın iki kefeli bir terazisi ve 4 adet farklı ağırlığı var. O, bunlarla 1 kilodan 40 kiloya kadar her şeyi tartabiliyor. Bu nasıl olur? Manavın elindeki 4 farklı ağırlık nelerdir? Cevap: 1, 3, 9 ve 27 kg ile […]
Şaban Çobanoğlu – Mobbing – İşyerinde Duygusal Saldırı ve Mücadele Yöntemleri
İşyerinde psikolojik terör, duygusal linç, yıldırma, işyeri sendromu ve işyerinde taciz gibi isimlerle bilinen “mobbing” konusunda yaptığım incelemelerimin sonucu olan ve ülkemizde alanında önemli bir boşluğu doldurabileceğini düşündüğüm bu eserimi, okuyucularımın ve mobbing kurbanlarının değerlendirmelerine sunuyorum. Bu çalışmada amacım ülkemizde henüz adı bile bilinmeyen; çalışanları, işverenleri, aileleri ve bütün toplumu kademe kademe rahatsız eden bu […]
Hamdi Kalyoncu – Erkeği Yönetme Sanatı
“Beş yıllık nişanlım sürekli evliliği erteliyordu. Ben ise evlenip çocuk sahibi olmak istiyordum. Sağlık sorunlarım vardı. Sürekli kistlerim oluyordu. O kadar büyük bir arzuyla evlenmek istedim ki, sanki geç kalırsam hiç çocuğum olmaz diye endişeye ediyordum. Nişanlım hep geciktiriyordu. Kararımı verdim; hemen evlenmek isteyen biri ile evlendim. Evlendikten sonra gebe kalamayınca doktora gittik, ‘senden değil’ […]
Haluk Yurtsever – Yükseliş ve Düşüş
Süreklilik ve Kopuş İçinde Marksizm ve Türkiye Solu’nu on yılı aşan sürgün döneminden sonra Türkiye’ye dönmeye hazırlandığım yaz aylarında yazmıştım. Kitabın birinci baskısı Ekim 1992’de Etki Yayınevi tarafından yayımlandı. Bu çalışmanın birinci bölümü, “Teorinin Gücü” başlığını taşıyor, “Devrim Teorisi”, “Eşitsiz Gelişme ve Tek Ülkede Komünizm”, “Evrensel Sınıf” ve “Proletarya Enternasyonalizmi” altbaşlıklarından oluşuyordu. “Türkiye Solu: Yükseliş […]
Haluk Yurtsever – Özgürlük ve Örgütlülük
Bu Önsöz’de, beni elinizdeki kitabı yazmaya, başka türlü değil de bu biçimde yazmaya iten siyasal yaşam deneyimimden kesitler sunacağım. Bir kitabın anlaşılmasında, metnin kendisini anlatma gücü kadar, yazarının nereden gelip nereye gittiğinin, nasıl yaşadığının, hangi arayışlar içinde olduğunun bilinmesinin de önemli olduğunu düşünüyorum. CHP eğilimli bir memurun çocuğu olarak, 27 Mayıs 1960’tan sonra siyasetle ilgilenmeye […]