Kategori: Dram

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski – Ezilenler

Dostoyevski’nin EZILENLER’i sonradan yazdigi nice ünlü romanlarinin ilk tohumlarini tasir. Buradaki kahramanlar onun dünyasini yansitan en gerçek kisilerdir. Bütün elestirmenlerin sözbirligiyle vardiklari yargi, yazarin en gerçekçi romaninin EZILENLER oldugudur. Roman ilk defa 1861’de Dostoyevski’nin erkek kardesiyle birlikte yayinladiklari “Zaman” adli dergide tefrika edilmistir. Bu dergi Michael Dostoyevski’nin ölümü üzerine kapanmis, sonralari baska adla yeniden yayinlanmaya […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Öteki Ben

Dokuzuncu dereceden devlet memuru Yakov Petroviç Golyadkin, epeyce uzun uykusundan uyandığında saat sabahın sekizine geliyordu. Gözlerini, ancak bir süre esneyip gerindikten sonra tam anlamıyla açabildi. Uyanıp uyanmadığını tam olarak kestiremeyen, etrafında olup bitenler gerçek mi, yoksa karmakarışık rüyalarının devamı mı anlayamayan biri gibi, hiç kıpırdamadan iki dakika kadar daha yatakta kaldı. Neyse ki, az sonra […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Kumarbaz

İki haftalık bir ayrılığın ardından nihayet döndüm. Bizimkiler iki gündür Roulettenburg’daydılar. Beni sabırsızlık içinde beklediklerini sanıyordum; yanılmışım!.. General bana soğuk bir ilgisizlikle baktıktan ve bir-iki söz söyleme lütfunda bulunduktan sonra kız kardeşine gönderdi hemen. Bir yerden borç para bulmuş olmalıydılar. Ama General yüzüme bakınca biraz utandığını düşündüm. Maria Filippovna telâş içindeydi, benimle ayaküstü konuştu. Ama […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Karamazov Kardeşler

Kahramanım Aleksey Fyodor Karamazov’un hayat hikâyesine başlarken duraksıyorum biraz. Nedeni de şu: Aleksey Fyodoroviç’i kahraman olarak alırken, onun hiç de büyük bir adam olmadığını pekâlâ biliyorum. Bu yüzden, “Aleksey Fyodoroviç’imizi ne gibi özelliklerinden ötürü kahraman seçtiniz?” “Neler yapmış bu adam; nerede, nesiyle ün kazanmış?” “Ben bir okur olarak, onun hayatıyla ilgili bir sürü olay konusunda […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Kadın Budalası

Üç temmuz. Hava ağır, sıcaklık boğucuydu. O gün Velçaninov’un çok işi vardı. Öğleden önceki bütün zamanını oraya buraya koşmakla geçirmişti; akşam da Devlet Şûrası üyelerinden nüfuz sahibi birini görmeye gidecekti. İşini halledecek olan bu adamı, şehir dışında, Çornaya Nehri kıyısındaki evinde hemen ziyaret etmesi gerekiyordu. Akşamüstü saat altıda, Nevski Caddesi’nde, ‘Polis Köprüsü’ yakınındaki bir lokantaya […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – İnsancıklar (Can)

“Yoksul insanda gurur olmamalıdır asla, asla!” İnsancıklar ya da asıl isminin birebir çevirisiyle söylenirse “Zavallı, Yoksul İnsanlar” adlı roman, edebiyat tarihinin tuhaf zirvelerinden biridir. Hem yirmi üç yaşındaki bir gencin, Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin yaşamında bir dönüm noktasıdır hem de Rus edebiyatının gelişiminde. Tümüyle bir tesadüfün, bir çıkış arayışının, yoksulluktan, parasızlıktan çıkış arayışıyla bu arayışı edebî […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – İnsancıklar (Öteki)

Değerli Varvara Alekseyevna! Dün çok mutluydum, inanılmaz derecede mutluydum! Demek hayatınızda bir kerecik olsun benim istediğim şeyi yaptınız, inatçı kızım. Akşam sekiz civarında uyandım -bilirsiniz işten dönünce bir-iki saat kestirmeyi severim- bir mum yaktım, bir kâğıt buldum, tam kalemimi açarken birden kafamı kaldırdım, kalbim hop etti! Demek zavallı kalbimin ne istediğini anladınız! Penceredeki perdenin bir […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Ezilenler (Bordo-Siyah)

Bir yıl önce 22 Mart akşamı, çok ilginç sayılabilecek bir olay yaşadım. Oturduğum yer, çok kötü ve rutubetli olduğu için, yeni bir ev arıyordum. Aslında daha önce çıkmam gerekiyordu bu evden, çünkü sağlığım iyice bozulmaya başlamıştı. Ama bugün yarın derken, bu zamana kadar bekledim. İstediğim ev aslında güneş alan, küçük ve ucuz bir yerdi, tek […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Ebedi Koca

Yaz gelmişti ve beklenilenin tersine Velchaninov Petersburg’da kaldı. Rusya’nın güneyine yapmayı planladığı yolculuk suya düşmüştü. Davasının sonu da geleceğe benzemiyordu. Çiftlikle ilgili olan bu dava çok aksi bir hal almıştı. Üç ay önce gayet kolay gibi görünüyordu, ama birdenbire her şey değişti. “Her şey nasıl da kötüye gitti!” Artık Velchaninov bu cümleyi sık sık tekrarlar […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Delikanlı

Daha fazla sabredemeyerek, hayat yolunda attığım ilk adımları yazmak için oturdum; ama bunu yapmasam da olurdu. Yüz yaşıma kadar yaşasam, bunu yapmaya bir daha oturmam. Hiç sıkılmadan kendi hakkında yazabilmesi için, insanın utanmadan kendine âşık olması gerekir. Beni de diğerlerinden ayıran, kendimi bağışlayabileceğim tek bir nokta varsa, o da okurumun beğenisini kazanmak için değil, tümüyle […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Budala

Kasım ayının sonlarında, karların ve buzların çözüldüğü bir gündü… Varşova-Petersburg treni, sabah saat dokuz sularında Petersburg’a yaklaşıyordu. Nem ve sis yüzünden hava karanlıktı, ortalık güçlükle seçilebiliyordu; vagonun penceresinden rayların on adım ötesini görebilmek çok zordu. Yolcuların arasında Rusya dışından gelenler de vardı. Ama en kalabalık vagonlar üçüncü mevkilerdi… Çoğu da uzaklardan gelmeyen iş adamlar ve […]

Orhan Kemal – Hanımın Çiftliği 1 – Vukuat Var

Recai Efendi Cocuk Kutuphanesi Taneleri fındık iriliğindeki kehribar tesbihini sıkırdatarak Kurukopru’de, berber Kurt Resid’in dukkanından iceri giren Cemsir, kapıda bir an durdu. Berber Resit o sıra gozunde gozluk, yaprakları lime lime olmus Kankalesi Cengi’ni kimbilir kacıncı kez okumaktaydı. Kendini kitaba kaptırmıs, sallanıyordu. Cemsir’in iceri girdiğini gorunce, gozluğunu telasla cıkarıp kalktı: — Buyur ağa! Cemsir iceri […]

Orhan Kemal – Cemile

1934 yılı Eylül sonlarının berrak bir gecesiydi. Kuvvetli ayın altında bembeyaz pamuk tarlaları göz alabildiğine uzanıyor, köyleri şehre bağlıyan tozlu yollarda kütlü denilen, tohumlu pamuk hararları yüklü Doçlar, Şevroleler, Fordlar, yağsız tekerleklerinin gıcırtısı aydınlık geceyi dolduran öküz, camız arabaları, İnegöl çift atlıları, yüklü deve dizileri şehre akıyordu. Deveci Çopur Halil, dokuz deveyi çekmekte olan eşeğinden […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Budala (Antik)

Karların eridiği bir günde, sabah saat dokuz sularında, Varşova treni Petersburg’a yaklaşıyordu. Kasım ayının sonlarıydı. Hava o denli nemli ve sisliydi ki gün zar zor aydınlanıyordu; vagonun pencerelerinden bakınca, hattın on adım sağında ve solunda neredeyse hiçbir şey ayırt edilemiyordu. En kalabalık olan, üçüncü mevki vagonlardı. Yolcular arasında yurt dışından gelenler de vardı; ama çoğu, […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Budala (İş Bankası)

Kasım sonlarında, karların eridiği bir sabahın saat dokuzunda Varşova-Petersburg treni hızla Petersburg’a yaklaşmaktaydı. Hava öylesine nemli, öylesine sisliydi ki, şafak bile güçlükle söküyordu; vagonların pencerelerinden rayların sağında solunda on adım ötesi zor görünüyordu. Yolcular arasında yurtdışından dönenler de vardı, ama daha çok üçüncü mevki vagonları kalabalıktı ve buradaki yolcuların hepsi de trene kısa süre önce […]

Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Bir Yufka Yürekli

Aynı dairede çalışan iki genç, Arkadi İvanoviç Nefedoviç‘le Vasya Şumkof aynı çatı altında, aynı dördüncü katın aynı dairesinde oturuyorlardı. Kişilerden biri bütün adlarıyla anıldığı halde ötekinin neden yalnızca küçük adı ve soyadı ile anılmış olduğunu, yazar, okuyucuların böyle bir anlatım biçimini yakışıksız, hatta biraz senli benli saymamaları için anlatmayı gerekli görür. Ama bunun için daha […]