Abdulmuteal – Delilleriyle buyuk Safii ilmihali

1- Eti yenilen bir hayvan olmasa bile canlı hayvanın etini satmak ve birinci müşterinin henüz teslim almadığı malı başkasına satması şeklindeki satış ve muameleler sahih değildir. 2- Münabeze satışları da sahih değildir. Münabeze, kişinin: “Sana elbiseyi atacak olursam veya herhangi bir işarette bulunursam satış olmuştur” demesidir. 3- Mülamese satışı da sahih değildir. Mülamese satışı alıcının, mesela kumaşı görmeden eliyle dokunup satın alması ve onu gördüğü takdirde muhayyer olmayacağı satıştır. 4- Kurban olarak kesilen hayvanın derisi gibi bir maddeyi satmak ve müslüman köleyi bir kâfire satmak da sahih değildir. 5- Urbun satışı yapmak da sahih değildir. Urbun, alıcının satış akdi kesinleşmeden mal sahibine bir miktar para vermesi, satış akdi kesinleştiği takdirde bunu fiyattan düşmesi ve kesinleşmediği takdirde peşin verdiği parayı mal sahibine bırakma şeklindeki anlaşmadır. 6- Akdin ruhuna ters düşen bir şartla yapılan satış da sahih değildir. Misal olarak; kişinin: “Evini bana su kadara satman şartıyla, sana bu malı 1.000.000 (bir milyon) liraya satıyorum” veya, “Bana 100.000 (yüz bin) lira borç vermen şartıyla sana şunu 1.000.000 (bir milyon) liraya satıyorum” demesi gibi.


7- Gebe hayvanın gebe bulunduğu yavruyu satmak da haramdır. 8- Dişi bir hayvanı damızlık bir hayvana çektirmekle damızlık hayvanın suyunu satmak ve annelerin karnında olanları satmak da haramdır. 9- Borcu, borç mukabilinde satmak da haramdır. Mesela Ali’nin Mehmet’ten alacağı altınları vardır, Mehmed’in Ali’den alacağı para vardır. Bunlardan herbirinin alacağını borcuna satması batıldır. Günümüzde yaygın olan ve bu sebeple dikkatli olmamız gereken haram işlemlerden biri de; kişinin yanında işçi olan birine borç verip bu sebeple onu normal ücretten daha aşağı bir ücretle çalıştırmasıdır. Yahut daha ucuz bir fiyatla gıda maddesi almak için çiftçiye mahsul mevsimine kadar borç para vermektir. 10- Bir satışta, iki satış akdi de sahih değildir. Bu, satıcının misal olarak “Peşin 1.000 (Bin) lira, borca 2.000 (İk bin) liraya bu eşyayı satıyorum, sen dilediğini seç” şeklindeki satış akdidir. Sırası gelmişken burda önemli bir konuya temas etmek istiyorum. [1] [1] Kadı Ebu Şuca’, Ğayet’ül-İhtisar ve Şerhi , Ravza Yayınları: 309-310. Fazla Fiyatla Vadeli Satış Günümüzde yaygın olmakla beraber, hemen hemen herkesin karşılaş tığı şu husus üzerinde biraz duralım. Alış-verişte vade farkını eklemek caiz midir? Yani herhangi bir malın peşin fiyatı diyelim ki 1.

000.000 (Bir milyon lira) ise, onu borca veya günümüzde olduğu gibi taksitler halinde üzerine örneğin, 500.000 (Beş yüz bin) TL. ekleyerek satmak veya o şartlarda almak caiz midir? Dinimiz ister peşin ister vadeli olsun alış-verişi mubah kılmıştır. Zira, Cenab-ı Allah, Kur’an-i Kerim’de şöyle buyurur: “Allah, alış-verişi mubah kılmış, faizi yasaklamıştır.” Alış-verişte normal bir kâr haddi koyarak kâr etmek caiz olduğu gibi borca veya vadeli ya da günümüzde olduğu gibi, fiyata vade farkı koyarak veya taksitlerle insaf dairesinde karşı tarafı yıkmadan belirtilen zamanı ölçerek kâr etmek de tabiidir. Her tarihte bu şekil alış-veriş olmuştur. Yani alış-verişte vade farkı alınmıştır. Alış-verişte vade farkını almak bütün İslam alimlerinin görüşlerine göre uygundur. [1] Ancak idraki noksan olan bazıları, Peygamberimiz (s.a.v.)’in; “Bir satış içinde iki satış yapmaktan men’etmiştir.” [2] mealindeki hadise dayanarak, alış-verişte vade farkını eklemek caiz değil diyorlar. Halbuki bu hadiste vade farkından hiç bahsedilmiyor.

Burda men’edilen alış-verişten şunu anlamamız gerekir: Mesela, “Şunu peşin 1.000.000 (Bir milyon)’a, veresiye 1.500.000 (Bir buçuk milyon) liraya sattım” deyip müşteri herhangi bir şık için görüş bildirmeyip. daha sonra peşin gibi kabul edip gitse ve parasını geciktirse, “Yok işte ben vade farkını vereyim” derse bu uygun olmaz. Ancak. “Peşin 1.000.000 TL. vadeli 1.500.000 TL. dilediğini seç” önerisine karşı alıcı da herhangi bir şıkkı kabul eder. Başka bir müşteri çıkar gelir.

Satıcının yine, “Peşin 1.000.000 TL., vadeli 1.500.000 TL. dilediğini seç” önerisine karşı ikinci müşteri de diğer şık olan 1.500.000 TL. vadeli fiyatla alırsa caizdir. Yani birinci müşteri aynı malı peşin 1.000.000., ikinci müşteri ise aynı malı vadeli 1.500.

000 TL.’ye almış olurlar. Bu alış-verişte hiç bir sakınca yoktur. Her iki taraf için de yani alıcı ve satıcı için akid, sahih ve caizdir. [3] Her ne kadar ilim adamlarının bazıları fazla fiyatla vadeli satış için, ‘Zaman karşılığında mal kazanıldığı ve bu nedenle faize benzediği için haram olduğunu’ ileri sürüyorlarsa da yine ilim adamlarımızdan çoğu, onu caiz görmüşlerdir. Çünkü bunun haram olduğu hususunda hiç bir delil yoktur [4] ve faizin yukarıda saydığımız 4 çeşidinden hiçbirine benzememektedir. Bundan dolayı satışa fahiş bir fiyat koyarak haddi aşmamak ve açık bir zulme girmemek kaydıyla malın vadeli fiyatını arttırabilir. Bunun aksi durumu olursa yani fahiş bir fiyatla olursa haram olur. [5]

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir